04.12.2022 © Novelius Edebiyat
Yazan: Mehmet BAHÇECİ
2022 Haziran ayında, İthaki Yayınları etiketiyle okurların beğenisine sunulan “Zellenbur’un Sıradan Bir Günü” İshak Edebiyat‘tan aşina olduğumuz Yazar Metin Nart‘ın ilk kitabı. Kapak kısmında Hamdi Akçay‘ın eserle birebir uyumlu, çok başarılı bir çalışmaya imza attığı görülmekte. Birazdan kendisinden bahsedeceğimiz Zellenbur, nasıl da hınzır çıkmış kapakta ve karakterini nasıl da orta yere sermiş… Sanki bir şeyler anlatıyor bize: Cebellezi moruk. Hacıla şu parayı!
Devrim Horlu‘nun editörlüğünü üstlendiği eser, yüz yirmi altı sayfa ve dokuz öyküden oluşmakta. Son dönem okuduğumuz yerli öykü kitaplarına kıyasla, ‘Zellenbur’un Sıradan Bir Günü’ nispeten daha uzun öykülerden müteşekkil. Yani tam konuya adapte olmuşken bitiveren öykü kitapları gibi değil. Yine de kısa öykülere haksızlık olmasın ve şöyle diyelim: bir öykü yeterince iyiyse, kısalığının ya da uzunluğunun pek bir önemi kalmıyor.

Metin Bey’in kitabı, sanıyoruz ki yıllar geçtikçe unutulmaz Zellenbur figürü ve Kemal Koton ismiyle belleklerde yer edinecektir. Kemal Koton, Metin Nart için çok özel bir isim olmalı zira hemen çoğu öyküsünde Kemal Koton’dan izler bulmak mümkün.
Hatırlayalım öyleyse, ne diyordu Kemal Koton o çok sevdiğimiz öykünün epigrafında:
“İblis’in ömrü Cehenneme övgüyle geçer.”
Şimdi, bu satırları yazdığımız sıra, Zellenbur’un Sıradan Bir Günü isimli öyküyü tekrardan açıp okuma gereği duyduk. Her okumada ayrı bir zevk veren bu güzel öykü için söylenebilecek tek bir şey var: kusursuz bir güzellikte! Kesinlikle unutulmaz bir anlatıma ve hicve imza atmış Metin Nart bu öyküsünde. O kadar ki, insanın o Magirus’da olası bile geliyor. Fakat bizim bu hikâyedeki tarafımız belli, ölümüne Zellenburcuyuz. Cebellezi!
Şeytan imgesi, hele de böylesi mizahi bir anlatımla roman ya da öykü karakteri yapılmışsa, o roman/öykü, okur için tam bir ziyafete dönüşüyor doğrusu. Böylesi bir karakteri kim sevmez ki? Açık ara kitabın en iyi öyküsü olan ‘Zellenbur’un Sıradan Bir Günü’ ne yapıp edip okunmalı.
Elbette eserdeki diğer öykülerden de etkilendiklerimiz oldu. İki numaramıza rahatlıkla ‘Cevdet’in Kısmeti’ isimli öyküyü koyabiliriz. Hacer’ine kavuşacakken, keçileri kaçıran, (keçisini bulan mı demeliydik yoksa?) Cevdet’in öyküsü hem içeriğindeki köy atmosferiyle hem de barındırdığı gerçeküstü unsurlarla beğenimizi fazlaca kazanan bir eser oldu.
‘Yanlış Anlaşılan Masumiyet’, Orhan Pamuk’u ve eserlerini anan, on bir başlık altında ifade bulan bir öykü. Bir dükkânın giriş kapısında, iki kişinin gayriihtiyari çarpışmalarıyla başlayan oldukça merak uyandırıcı bir öykü.
Eserde ilk sırada yer alan ‘Kül Tablası’ isimli öyküde geçen kurukafanın gizemini çoktan çözmüş idiysek de keyifle okumuştuk. Yalnız, yazarın kalemiyle ilk kez tanışacaklar için dil açısından biraz sert bir öykü olabilir ‘Kül Tablası’.

Metin Nart, büyük laflar, afili cümleler peşinde koşturmadan, çoğu kere; çarşıda, pazarda, dolmuşta ya da kahvehane köşelerinde hayat bulan dile iniyor ve meselelerini o cihetten bakarak anlatıyor. Yapmacıksız, son derece doğal bir üslupla yazıyor yani. Yarattığı karakterler oldukça alaycı ve dalgacılar. Sokak jargonu, argo, her ağıza, her yazarın kalemine yakışmaz, aynı sevimlilikte durmaz. Oysa Metin Nart gibi yazarların elinde bu tip anlatılar edebi bir karşılık buluyor. Bizler de severek okuyoruz.
Sözlerimizi toparlamak gerekirse, genel olarak zevkle okuduğumuz, ama içerisindeki bazı öykülerin adeta birer yıldız gibi parladığını gözlemlediğimiz bir ilk kitaptı ‘Zellenbur’un Sıradan Bir Günü‘. Çokça okunması, çokça okurun yüzünde gülümseme oluşturması dileğiyle…
Diğer eser incelemeleriniz için lütfen tıklayanız…
Ne mutlu kitaplarıyla hayallere dalanlara!
04.12.2022 © Novelius Edebiyat
“İnceleme: Zellenbur’un Sıradan Bir Günü” üzerine bir yorum