E KİTAPLAR, BASILI KİTAPLARIN YERİNİ ALABİLİR Mİ?


E KİTAPLAR, BASILI KİTAPLARIN YERİNİ ALABİLİR Mİ?

Bu yazımızın konusu, okuma alışkanlıklarımızın geldiği son halkayı simgeleyen e kitap okuyucularıdır. E kitapların varlığı 1970’li yıllara kadar uzansa da dünya çapında yaygınlaşmaları çok daha yeni sayılır. Küresel çapta ticari bir değer haline dönüşmeleri Amazon Kindle markasının öncülüğünde, 2007 yılından itibaren olmuştur. Gelinen süreçte, e kitap teknolojisiyle ilgili kitapseverlerin tepkileri şu üç ana başlık altında incelenebilir: e kitapları ateşli bir şekilde savunan yenilikçi kesim, basılı kitapları hiçbir şeye değişmeyen gelenekçi kesim. Ve son olarak, düşüncelerini açık etmekten uzak duran ne etliye ne sütlüye karışan, ben bilmem beyim bilirci kesim.

Şunu açıkça belirtmekte fayda var, Novelius Edebiyat olarak farklı görüşlerin öne sürdüğü tüm argümanlara eksiksiz biçimde hâkimiz. Çünkü gerek basılı gerekse de e kitap okuma anlamında fazlasıyla deneyim sahibiyiz. Bu tecrübelerimizden damıttığımız bilgiler ışığında, konuyu ana başlıklar halinde inceledik ve bir makale haline getirerek yayımlamaya karar verdik. Dileriz, okurlara faydalı olur.  

Ergonomik Yapı:

E Kitap Okuyucular, basılı kitaplara kıyasla çok daha rahat bir tutuş ve kavrama olanağı sunarlar. Her türlü yatış ve oturuş pozisyonunda hiç zorlanmadan rahatça kullanabilirsiniz. Ben, yarı uykulu haldeyken de kitap okumayı severim. Elimde kitabımla uyuyakalmak, uyanır uyanmaz kaldığım yerden devam etmek çok hoşuma gider. Basılı kitaplar fiziki yapıları gereği yatakta keyif yaparak okumaya çok müsait değillerdir. Evet, elbette yattığınız yerden okuyabilirsiniz fakat mesela sağınıza ya da solunuza dönme ihtiyacı duyduğunuzda sorunlar başlar. Yatarken kalın kitapları tutmak ayrı bir çaba ister.  Cildin yarılması gibi durumlar, köşelerde kalan yazıların okunmasında zorluklar oluşması gibi durumlar baş gösterir. Oysa bir e kitap okuyucuda, kitabın sayfasını değiştirmek, tutmak, kavramak vs… çok daha kolaydır. Mesela İletişim Yayınları’nın, Anna Karenina romanını ele alalım, bit kadar puntolarıyla kütük ebatlarında bir kitaptır. İşte tuğla boyutlarındaki bu kitabı hem İletişim Yayınları’nın basılı kitabından hem de aynı yayınevinin e kitap versiyonundan, farklı zamanlarda okumayı deneyimlemiştim. Abartmıyorum, e kitap okuma deneyimim, aynı kitabın basılısına göre muazzam derecede fark yaratmıştı. Kısacası ister amuda kalkın isterseniz bağdaş kurun, tamamen hayal gücünüze kalmış, her pozisyonda ve şartta e kitap okuyucular, basılı kitaplardan rahat bir okuma deneyimi sunar. 

Sayfa Yapısı ve Metni Özelleştirme:

Basılı kitaplar bu anlamda hiçbir değişikliğe müsaade etmezken, ortalama bir e kitap okuyucusunda punto büyüklüğünden, kenar boşluklarına, yazı biçiminden, cümle altı çizmeye, metin içinde kelime aratmadan, notlar tutmaya varıncaya değin… pek çok işlevi saniyeler içinde gerçekleştirebilirsiniz.

Zorlu Ortamlarda Okuma Deneyimi:

Bu başlık altında da e kitap okuyucularının mutlak üstünlüğüyle karşılaşıyoruz. Çünkü bir e kitap okuyucunuz varsa, günün her ânı, her yerde, o çok sevdiğiniz kitabınızı okumaya devam edebilirsiniz. Yüksek ışık altında, mesela plajda ya da zifiri karanlık bir ortamda… Bunları basılı kitaplarla ne kadar yapabilirsiniz? Belki plajda okunabilir, peki ya karanlıkta? 

Hacim Karşılaştırması:

Basılı kitap okuyanların yakınıp durdukları şöyle tatlı bir dertleri vardır: “evde yer kalmadı, bunca kitabı nereye koyacağız?” Haklılar, zira çok okuyan, devamlı kitaplar satın alan biri, eğer Buckingham Sarayında değil de çoğumuz gibi 90 m²’lik mütevazi bir dairede yaşıyorsa, kitaplarını koyacak yer bulmak da zorlanabilir. Pek çok sıkı okurun tecrübeleriyle sabittir bu durum. Bu tür okurların kitaplıkları, rafları kitaplarla dolup taşar ve zamanla tüm ev bir hangar halini almaya başlar. Her yerde koca koca kitaplar, çirkin çirkin kitap kolileri. Halbuki ortalama bir e kitap okuyucusuna yaklaşık 6.000 e kitap sığabilmektedir. 

Taşınabilirlik (Mobilite):

Sıradan bir insan, bir yolculuk esnasında, takdir edersiniz ki, en fazla birkaç basılı kitabını beraberinde taşımak ister. Kitaplar kalınsa bu bile insanı zorlayan bir duruma dönüşür. Oysa az önceki maddede, bir e ekitap okuyucusunun ortalama 6.000 kitaplık bir kütüphane anlamına geldiğini belirtmiştik. Bir yanda sınırlı sayıda kitapla yetinmek ve bu birkaç tanecik kitabı taşımak zahmeti bulunuyor, diğer tarafta koca bir kütüphaneyi ceketinizin iç cebinde ya da çantanızda bulundurmak lüksü.

Kitapların Şarjının Bitmemesi Mevzusu:

Romantik bir söylem oluşu bir yana son derece haklı bir tespittir. Kitapların (Basılı kitaplardan bahsediyoruz) şarjları bitmez. Akıllı telefon tutsaklığına yönelik tatlı bir gönderme de içerir ki, tadından yenmez. E Kitap Okuyucuları ise, bilindiği üzere, bataryalarından aldıkları güçle çalışmaktadırlar. Ama öyle elde şarj cihazıyla, priz priz gezmek zorunda kalmak türünden dertler de açmazlar insanın başına. Çünkü bu cihazların bataryası, en düşük kullanımdan en yoğun kullanıma, ortalama on gün ilâ bir ay arasında kullanım vaat etmektedirler. Bir elektronik cihaz için, sizce de çok çok iyi bir şarj süresi değil mi bu? Özetle, e kitap okuyucuların şarj sıkıntısı (neredeyse) yoktur dersek, abartmış olmayız. 

Kitap Kokusu Fenomeni:

Evet, basılı kitaplar, hele de eski basımlarsa eğer, kendilerine has bir kokuyla buram buram kokarlar. Ve çoğu okur, az veya çok bu kokuyu duymaktan hoşlanır. Benim de zamam zaman basılı kitaplarımı içime çeke çeke kokladığım ve bundan tuhaf bir lezzet aldığım olmuştur. Elbette bu koku olayı basılı kitaplara mahsustur. E kitap okuyucular ile bu zevki yaşamak mümkün değildir. Fakat kitap kokusunu içinize çekmek sizin için vazgeçilmezse, şöyle pratik bir öneride bulunabilirim: Bir taraftan elektronik kitabınızı okurken, herhangi bir basılı kitabınızı yakınınızda bulundurursunuz, koklamak isteği içinize düştüğünde basılı kitabınızı koklar, e kitabınızı okumaya mutlu mesut devam edersiniz.  İşte çözüm. Emin olun burnunuz bu kandırmacayı sorun etmeyecektir.  Siz de etmeyin. Tabii, derdiniz üzüm yemek değil de bağcıyı dövmekse, orasını bilemeyiz. 

Renkli Ekranlara Sahip Tabletler Dururken, Kim Bir E Okuyucu Satın Almak İster ki?

Pardon ama, sahiden böyle düşünüyorsanız, siz çok yanlış gelmişsiniz. Meselemiz güçlü bir işlemciye sahip, renkli, pırıl pırıl bir ekranda şeker patlatma oyunları oynamak yahut Netflix dizileri seyretmek değil ki. Biz, basılı bir kitapta ne yapıyorsak, e kitap okuyucusunda da aynısını yapmak istiyoruz. Yani sadece ve sadece kitap okumak. Bir ipad de de e kitap okunabilir ama göz doktoruna gitmek kaydıyla! E kitap okuyacaksanız kesinlikle tabletlerden uzak durun derim. Bir an önce E ink (elektronik mürekkep) teknolojisine sahip bir e kitap okuyucu edinin. Emin olun, basılı kitaplar gözlere ne kadar zarar veriyor idiyse, e kitap okuyucularda o kadar veriyor. Daha fazla değil. Her şeye rağmen inadınız inatsa, ille de tablet ya da telefondan okuyacaksanız, buyurun okuyun, ama internetinizi kapatın bari. Tablet ve telefonlar, okumanızı piç edecek sayısız bildirim ve tehlikelerle doludur.

Sonuç:

Özellikle Amerika ve Batı Avrupa’da ciddi bir yaygınlığa ulaşan e kitap ve e kitap okuyucusu teknolojisinin zamanla tüm dünyada en önemli okuma aracı olacağını öngörüyoruz. Tıpkı kil tabletlerden, parşömene, oradan kağıt ve matbaanın icadına kadar geçen binlerce yılda insanlığın okuma ve yazma alışkanlıkları, daha yeniye nasıl evirildiyse, bugünde öyle evirilecektir. Bu durum eşyanın tabiatı gereğidir. Basılı kitapları her ne kadar çok seviyor olsak da e kitapların, gelecek kuşakların standart okuma araçları haline geleceğini düşünüyoruz.

27.01.2022 © Novelius Edebiyat – Mehmet BAHÇECİ

E KİTAPLAR, BASILI KİTAPLARIN YERİNİ ALABİLİR Mİ?” üzerine 3 yorum

Bir Cevap Yazın