26.06.2022 © Novelius Edebiyat
Yazan: Mehmet BAHÇECİ
Nitelikli edebiyatın peşinde, durmaksızın çalışmaya ve üretmeye devam ediyoruz. İyi kitapların iyi okurlarla buluşması gayesiyle çıktığımız yolda, her hafta yeni bir eserin tanıtımını yapmaktan kıvanç duymaktayız. Büyük önem verdiğimiz kitap incelemelerimize, makale ve röportajlarımıza, her zamanki şevk ve titizliğimizle devam ediyor olacağız.
Dürüst bir zatı, karşısındaki kişinin hareketsiz muhalefeti kadar rahatsız eden başka bir şey yoktur.
Kâtip Bartleby, Herman Melville, Can Yayınları, Sayfa 27
Her ne kadar Herman Melville‘in unutulmaz kurgu karakteri Kâtip Bartleby mütemadiyen “yapmamayı tercih ediyor” olsa da, biz yapmayı tercih ettik ve bu hafta, haftanın kitap önerisi bölümümüze bu güzel eseri taşıdık.

Türkçemize pek çok iyi yayınevince kazandırılmış olan bu kült eseri, Kaya Genç çevirisiyle, keyifle okuduğumuz için sizlere de Can Yayınları Kısa Klasikler Dizisinden okumanızı salık veriyoruz. Tabii ki, tercih sizin…
Amerika’da, New York, Wall Street’teki bir avukatlık bürosunda geçen oldukça tuhaf bir uzun öyküdür Kâtip Bartleby. Hikâyeyi, avukatlık ofisinin sahibinden, yani bir nevi ‘patron anlatıcı’ dan dinlemekteyiz. Bir gün işe Bartleby adında biri alınır ve böylece görüp görebileceğimiz, okuyup okuyabileceğimiz en tuhaf ve bir o kadar da düşündürücü roman karakterlerinden birinin, belki de en düşündürücü olanının öyküsü başlar.
Sessizliğinde büyük sırlar (derin anlamlar) barındırır Bartleby. Pasif direniş bir insana bu kadar mı yakışır? İşle ilgili ya da iş dışındaki herhangi bir konuda, kendisinden istenen ya da yapması üstüne vazife olan bir işi yerine getirmemek, daha doğrusu (yapmamayı tercih ettiğini belirtmek) suretiyle yapmamak… Hem de bu ‘reddedişleri’ pek makul bir adam portresi çizen patronunun pek makul sayabileceğimiz istekleri karşısında tatbik etmek…
Hâsılı, özelde iş hayatına, ama aslında daha büyük bir ölçekte değerlendirirsek, sisteme, yani hayatın tümüne getirilmiş bir eleştiri, bir tür baş kaldırıdır Bartleby’nin yaşamı. Belki de, sonuçları her ne getirirse getirsin, “yapmamayı tercih ediyorum” diyebilmeli insan. Tıpkı Bartleby’nin diline pelesenk olduğu gibi.
Can Yayınları Tanıtım Bülteni:
Çok kısıtlı bir çevrenin tanıdığı adsız sansız bir yazar olarak öldüğünde, Melville ardında bugün klasik romanın başyapıtlarından biri kabul edilen Moby Dick’i ve kült kısa öyküsü Kâtip Bartleby’yi bırakmıştı. 19. yüzyıl New York’unda Wall Street’te, bir avukatın yazıhanesinde kâtip olan genç Bartleby zamanla “yapmamayı tercih etmesi” ve kayıtsızlığıyla patronun nasıl başa çıkacağını bilemediği bir soruna dönüşmüştü.Konu olduğu metinden bağımsızlaşıp adeta kendi yaşamını sürmeye başlayan, başka edebi eserlere ilham veren, canlı kanlı bir insana dönüşen Bartleby, 20. yüzyıl edebiyatının simge karakterlerinden biri haline geldi. Deleuze’den Derrida’ya Blanchot’dan Negri’ye birçok düşünürün üzerine kalem oynattığı bu çetrefil karakter, çarkın uyumsuz dişlisi yeni okumalara, çözümlemelere konu olmaya devam ediyor.“Bartleby, ustalığın ya da düşsel imgelemenin uçarılığının ötesindedir; her şeyden önce evrenin gündelik ironilerinden biri olan gerçek faydasızlığı gösteren üzücü ve gerçek bir kitaptır.”
Jorge Luis Borges
26.06.2022 © Novelius Edebiyat
“Haftanın Önerisi: Kâtip Bartleby” üzerine bir yorum