24.05.2023 © Novelius Edebiyat
İnceleme Yazarı: Nevin Ulusoy
Editörümüz Nevin Ulusoy, Yazar Şinasi Türmüş'ün 2022 mart ayında Velespit Yayınları etiketiyle yayımlanan "Hiçbir Şey Anlamadım" isimli romanını inceledi.
“Sivrisinek demişken; örneğin neden ben insanım da o sivrisinek? Bunu bilmek isterdim. Düşünceye sahip olmadan yaşamak nasıl bir şey? Hiç düşünmeden yaşamak, bu ne dehşet verici bir gerçek… Yaşıyorsun, nefes alıyor fakat düşünemiyorsun. Sivrisinek bataklıkta, sivrisinek odamdaki ışığın etrafında fır dönüyor ama hiçbir şey düşünmeden, kaygısız, tasasız; Allah’ım bu ne büyük bir lütuf!”
Hiçbir Şey Anlamadım, Şinasi Türmüş, Velespit Yayınları
İnceleme: Hiçbir Şey Anlamadım
İnsan düşünmeden duramayan bir varlık, günler birbirini kovalarken anı avucunun içinde yakalama çabasında. İnsan, anın içinde, sayılı nefeslerinin bir anlamı olup olmadığını düşünmede. Kafasının içinde dönüp duran düşünceler, gece gündüz, rüyasında bile halkasından kopmayan bir zincir. Bir yerlere yetişme telaşına kapılamıyorsa hele, “ iş avutur” diyemiyorsa, “yaşamanın amacı alışkanlık” olamamışsa, bir “Aylak” İnsan.

Şinasi Türmüş’ün Velespit Yayınları’ndan Mart 2022’de çıkan “Hiçbir Şey Anlamadım” kitabı, insanın sürekli bir anlam arayışı içerisinde sorgulamaları hakkında. Seksen sayfa boyunca günlük tadında, içten bir anlatımla karşı karşıyayız. “Ben” kişisinin zihninin içinde, eylemlerinin ya da eylemsizliklerinin satırlarına eşlik ediyoruz. Yaşamın içinde, varoluşun tadında bu satırlar. Belki de anlam arayışında bir anlamsızlık var, kitapta belirtildiği üzere, “Camus’nun öne sürdüğü gibi hayatı anlamsız kılan ölüm ya da doğanın kayıtsızlığı değil, bu sorgulama yeteneğimiz.” Merak duygusu, “duvarın ardını merak etme” güdüsü. Düşündükçe kitaplar, yazarlar, liderler, şarkılar, filmler de zihninden geçiyor karakterimizin, kendisiyle konuşur gibi anlatıyor bize. Geçmiş, gelecek ve an. “Anılarımızın, yaşamımızın bir yerlerde depolanması, kayda geçip yok oluşa mahkum edilmemesi güzel.” dese de karakterimiz, anlam arayışı sürüyor ve bilinmeyen bir özlem. “Bir şeyleri özlüyordum, eski günlerimi, eski aşklarımı ama daha önce yaşamadıklarımı.” Belki de sorun küçüklükten itibaren bize öğretilenler, atalarımızdan bize geçen, bilinçaltımıza işlemiş bir hedef belirleme ve ona ulaşma gayreti. “Bir hedefe doğru odaklanmanın verdiği kölelik ve hayatımızdaki tüm kararların bu hedef doğrultusunda verilişi bize baştan kaybettirmiş.”
“Şu sorgulayan yapımız yok mu hem her şeyi en güzel yapan şey hem de en büyük lanetimiz. Yetmiyor, hiçbir şey bize yetmiyor. Hayatın sırrını öğrensek, daha fazlasını isteriz. Bizim zihnimizin öyküsü bitmiyor. Sona geliyoruz, duvarı görüyoruz ama hemen duvarın ardını merak ediyoruz. Bu yüzden, bu sorgulama yüzünden daima anlamsızlığa mahkûm olacağız ama aynı zamanda macera hiç bitmeyeceği için kanımız kaynamaya devam edecek. Bu yüzden Camus’un öne sürdüğü gibi hayatı anlamsız kılan ölüm ya da doğanın kayıtsızlığı değil, bu sorgulama yeteneğimiz.”
Hiçbir Şey Anlamadım, Şinasi Türmüş, Velespit Yayınları
Karakterimiz, yapması gereken işleri olan ama bir “Oblomov”luk ruh halinde yaşamı seyreden biri. Marguerite Duras’ın “Kuzey Çinli Sevgili” kitabında sevgilinin dediğini doğruluyor adeta: “Hiçbir şey yapmamak bir meslektir. Çok zordur.” Sabah kalkıyor, ailesiyle kahvaltı yapıyor, dışarı çıkıyor, yalnızlığının tadında, bir çay içiyor, insanları gözlemliyor, kadınlarla ilgili hayaller kuruyor, düşünüyor, düşünüyor, insanın yazgısı zihnini kurcalıyor. “Tarih gerçekten de Cioran’ın altını çizdiği şekilde: birtakım atlıların halkları çiğneyerek ilerlemesinden mi ibaret?” Tam bir eylemsizlik içerisinde zamanın “sahilde çakıl taşlarıyla oynamasını” izliyor, Efesli feylesof Heraklitos’un dediği gibi. Yine Yunan çağdaş sinemasının öncü ismi Angelopoulos’un “Sonsuzluk ve Bir Gün” filminde işlendiği üzere: “Banktan denizi seyredeceğim ve bu beni mutlu edecek hepsi bu, gerisinin önemi yok.” diyor karakterimiz. Varoluş belki de yalnızca budur… Saatleri, ayları böylece geçirmek, kendi yalnızlığının eşliğinde, bir eyleme geçememe ruh halinde, “tehlikeli belkinin filozofu” olma arzusunda, Marcus Aurelius’un o muhteşem sözünü hatırlarız:
“Her şey fanidir, hatırlayan da hatırlanan da.”
Şinasi Türmüş – Hiçbir Şey Anlamadım
Tür: Roman, Isbn: 9786057008244 Yayınevi: Velespit Boyut: 13.5 x 21 cm – Karton Kapak, Sayfa: 80, Basım Tarihi: 24.03.2022
İnceleme Yazarı Hakkında:

Yazar ve Editör Nevin ULUSOY, 1972 yılında İstanbul’da doğdu. Evli ve iki çocuk annesidir. Lise eğitiminden sonra yabancı dilini geliştirmek üzere İngiltere’ye gitti. Burada geçirdiği bir yılın ardından ülkesine dönen Ulusoy, İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümüne girdi ve bu bölümden mezun oldu. Yurt dışı ve yurt içinde özel sektörde çalıştı. 2021 yılında emekliye ayrıldı. Küçük yaşlardan bu yana edebiyatla iç içe olan yazarın, şiir, deneme, öykü ve roman türlerinde çalışmaları bulunmaktadır. Hâlen kültür sanat platformu Arsız Sanat bünyesinde ve sitemizde yazarlık faaliyetlerine devam etmekte, İngilizce yazılarını ise kişisel bloğu, artidelight.com üzerinden yayınlamaktadır.
24.05.2023 © Novelius Edebiyat