Haftanın Önerisi: Kış Günlüğü

23.06.2022 © Novelius Edebiyat

Yazan: Mehmet BAHÇECİ

Nitelikli edebiyatın peşinde, durmaksızın çalışmaya ve üretmeye devam ediyoruz. İyi kitapların iyi okurlarla buluşması gayesiyle çıktığımız yolda, her hafta yeni bir eserin tanıtımını yapmaktan kıvanç duymaktayız. Büyük önem verdiğimiz kitap incelemelerimize, makale ve röportajlarımıza, her zamanki şevk ve titizliğimizle devam ediyor olacağız.

“1961 ve 1962 yılları boyunca bitip tükenmeyen cinsel uyarılar ve hayal kırıklıkları işkencesini yaşayarak her ay Kuzey Amerika mastürbasyon rekorunu kırıyorsun.”

Dünya edebiyatının yaşayan en büyük isimlerinden Paul Auster, kendi hayatından izler taşıyan “Kış Günlüğü” isimli kitabında böyle yazar: “…her ay Kuzey Amerika mastürbasyon rekorunu kırıyorsun.” İşte bu kısacık alıntıdan da anlaşılacağı üzere, öyle içten, öyle samimi ve öyle coşkulu bir metindir ki Kış Günlüğü, ünlü yazarın hemen her türlü hâlini, tüm çıplaklığıyla, tüm saflığıyla, üstelik kulağa pek estetik gelen, “sen anlatıcı” ismiyle de tabir edilen, ikinci tekil kişi ağzından gözler önüne serer.

Beyzbol tutkusundan, büyük travma yaşadığı otomobil kazasına, annesini kaybedişinden, beş parasız geçirdiği yıllarına, bitmek bilmeyen yazarlık sevdasından, Fransa’da ki yaşamına, Amerika’nın pek çok kentinde sürdürdüğü “göçebe” hayatından, Yahveç’li* oluşuna… Ünlü yazarın hayatından önemli kesitleri bu samimi “anı” kitabında bulabilirsiniz. Elbette meraklısı için bulunmaz bir kaynaktır Kış Günlüğü.  

“Paul Auster ve Eşi Siri Hustvdet”

* Paul Auster’ın kızı; babasının Yahudi kökenli Amerikalı, annesinin ise Norveç kökenli Amerikalı oluşundan yola çıkarak, aile yaşamlarında hüküm sürmekte olan iskandinav-yahudi kültürüne vurgu yapar ve kendilerini: ‘Yahveç’li olarak niteler. YAHudi – norVEÇ

Türkçemize Seçkin Selvi’nin güzel çevirisiyle, Can Yayınları tarafından kazandırılan bu akıcı eseri, Paul Auster hayranları kadar tüm edebiyatseverlerin de beğeniyle okuyacağını düşünmekteyiz.

Can Yayınları’nın, kendileriyle özdeşleşen klasik beyaz kapak formundan vazgeçme hamleleri Kıs Günlüğü eserinde de kendini gösteriyor. (Eserin üstte solda ilk, sağda ise güncel kapağını görmektesiniz.) Kış Günlüğü özelinde konuşursak, her iki kapağında kendince bir esprisi var aslında. Güncel kapakta, eserin adında geçen mevsimin en önemli özelliğine, yani soğuk oluşuna atıfta bulunularak, soğuğu simgeleyen mavinin güzel bir tonu seçilmiş ve donmuş bir el görseli öne çıkarılmış. İlk kapakta yani Can Yayınları ile özdeşleştirdiğimiz beyaz zemine sahip kapakta ise eserin içeriğinden yola çıkılmış olsa gerek. Paul Auster’ın oldukça fazla sayıda eve taşınmış olması, kitapta da, ironik biçimde kapı numaralarının -mahsus- belirtilmesiyle vurgulanmaktaydı. Sanırız Can Yayınları bu tuhaf duruma gönderme yapmak istemiş.

Can Yayınları Basın Bülteni:

Her yazar, kitaplarına kendini de saklar. Ama gün gelir satır aralarında anlatmaktan vazgeçer kendisini. Artık yaş kemale ermiştir. Yaşadıkları, yaşayamadıkları, düşleri, gerçekleri… Hesaplaşma zamanıdır. Paul Auster’ın kendi hikâyesine dönerek yazdığı Kış Günlüğü, sıra­dan bir yaşamöyküsü değildir, usta bir kalemden çıkmış ro­man gibi bir yaşamdır. Yazar bu kitabı neden yazdığını kendi cümleleriyle şöyle açıklar: “Ne de olsa zaman azalıyor. Belki de şimdilik hikâyelerini bir yana bırakıp hayatının anımsadığın ilk gününden bugüne kadar bu bedenin içinde yaşamanın nasıl bir duygu olduğunu incelemeye çalışsan iyi olur.”

23.06.2022 © Novelius Edebiyat

Haftanın Önerisi: Kış Günlüğü” üzerine bir yorum

Bir Cevap Yazın