13.10.2023 © Novelius Edebiyat
Yazar: Mehtap Kurğa
Yeni Özgürlük Biçimleri – Mehtap Kurğa
Gündelik yaşantımızda bireylerle olan etkileşimimizde ya da içerisinde bulunduğumuz topluluklar arasında sürekli olarak kendimizi yeni koşullara uyarlamak için değiştirmek ve dönüştürmek zorunda kalırız. Doğduğumuz andan itibaren inşa etmeye çalıştığımız kimliğimiz kendini her gün yeniden şekillendirmektedir. Kentli yaşam biçimine geçiş yapmadan önceki dönemde yani modernleşme öncesinde sahip olduğumuz sosyal ve ekonomik şartlar nedeniyle her ne kadar büyük değişimler gerçekleşmese de günümüz için aynı durum söz konusu değildir. Gerek kent yaşamının getirileri gerekse de teknolojik gelişimler yaşadığımız dünyada büyük değişimleri meydana getirdiği için bireysel kimliklerimiz de büyük değişimlerle karşı karşıya kalmıştır. Değişim ve dönüşüm yeni şartlar doğrultusunda gerçekleşmesi zorunlu eylemlerden birisi olmuştur.
Değişen her yeni dünya düzeninde ülkeler bu yeni düzene uyumlanabilmek için ekonomik, sosyal ve politik kararlar alırlar. Tıpkı ülkeler gibi bireyler de değişime ayak uydurmak zorunda kaldıkları için yeni toplum düzeninde yenilenen kimliklere sahip olmak isterler. Güncel kimliğin içerisinde teknoloji ile yakın bir temasın, sosyal medyaları ile yoğun temasın, kişisel gelişimimizi tamamlayabilmek için sonu gelmeyen kurslar ve faaliyetler… Tüm bunlar ve dahası güncel dünya karşısında daha fazla yer edinebilmek için gerçekleştirmek zorunda bırakıldığımız şeylerdir. Bu kimlik inşasında dikkatimizi yoğunlaştırmamız gereken ve kimlik inşasındaki temel unsurlardan birisi de “bireyselleşme”dir. Modernleşme süreciyle birlikte karşımıza çıkan bireyselleşme kavramı toplumlarda ve daha da özelinde bireylerde sancılı bir dönemi de beraberinde getirmiştir. Kültürel yapısı itibariyle bu kavramla özdeşleşmek birçok toplum ve bireyleri için bu derece sancılı olmasa da bizim gibi kolektif kültüre sahip toplumlarda aynı durum geçerli olmamıştır. Doğal ve kendiliğinden gerçekleşmeyen toplumsal dönüşümler bireyler üzerinde de birtakım yapaylıkları ve zorlukları beraberinde getirmiştir.

Günümüz teknoloji ve internet çağında bireylerin sosyal medya ile olan etkileşimi onlara sınırsız bir persona yaratma imkânı sunmaktadır. Her sosyal medya platformu ve bu platformlarda açılan her yeni hesap bireylerin dilediği kimlikleri inşa etmesine ve ideal kişiler olarak tanımladıkları rol modellerine ulaşmalarına yardımcı olmaktadır. Daha önceki dönemlerde sosyal personalarımız içerisinde bulunduğumuz topluluğun bizden beklediği ve bizim görece tercih ettiğimiz şekilde yaratılırken günümüzde bu kimlikler “özgürlüğüne” kavuşma şansı yakalar. Sahip olmak istediğimiz ya da hiç açığa çıkarma ihtimalimizin olmadığı personalar yaratmak artık çok daha kolaydır.
Hesabının sorulma ihtimalinin düşük olduğu ve gerçeğin büyük oranda flulaştığı bu yeni özgür zemin aynı zamanda da kaygandır. Bulunduğun sosyal, ekonomik ve ideolojik konumu dilediğin zaman değiştirmene imkân tanıyan bu kaygan zemin birçok birey için özgürlük olarak değerlendirilmektedir. Bu özgürlük kavramı her birey için kendini yeniden tanımlamaktadır. Kendi benliğini ifade etmede bir aracı olarak kullanılan sosyal medyalar özgürlük tanımının ilk anlamlarını yerine getirse de farklı tanımlamalara da kapı aralamaktadır. Bireylere, onların sahip olmadığı kimlikleri edinme ihtimalini kolaylıkla sunabilmekte ve özgürlük bu koşullarda yeniden tanımlanmaktadır. Bireyler, inşa ettikleri kimlikler için herhangi bir dayanak oluşturmak zorunda kalmadıkları için kendilerini özgür hissetmektedirler. Sunulan benliğin arkasında yer alan asıl benlik ise her gün daha da görünmez bir hal alır. Bu kimlikler her ne kadar inşa edilmiş ve belirli oranda yapaylık barındırıyor olsa da bizim asıl muhataplarımız olmaktadırlar. Artık gerçek, görünmezlikle hiç olmadığı kadar bütünleşmiştir.
Sosyal medyalar kimlik inşasında bir aracı görevi görmektedir. Özellikle politik hegemonyanın hâkim olduğu toplumlarda sosyal medya çok ciddi bir rol üstlenir. Birey, ideolojik kimliğini ortaya koyma şansını bu sayede yakalayabilmektedir. Kendisine benzeyen daha fazla kişiye ulaşabilme ve aynı fikirden insanlarla sanal bir sosyal ortam yaratmaktadır. Pratikte yan yana gelme ihtimali düşük olan bu bireyler bu sayede aktif bir paylaşım ortamı yakalarlar. Belki de gerçek bireylerden ya da bireylerin gerçek fikirlerinden oluşmayan bu topluluk sanal ortamda ifade imkânı yakalar. Sanal ortamda gerçek olmayan kimlikler yaratma imkanının olması ise bu noktada bireylere dayanak oluşturduğu gibi sahte bir imaj yaratmalarına da imkân tanır. Bireyler, inanmadıkları bir fikri savunuyormuş ya da eleştiriyormuş gibi görünebilir. Kendisini bir gruba ait hissedebilmek, bireysel ideolojisini yaratmak, görünürlüğünü arttırmak ya da fark edilmek gibi çeşitli nedenlerden dolayı muhalif fikirleri veya mevcut fikri savunması söz konusu olabilir. Dolayısıyla gerçek fikirler, kimi zaman onu üreten bireylerin bile farkında olmadığı kadar görünmez olmaktadır.
Yeni teknoloji çağının yarattığı imkânların artıları ve eksilerinin olduğu doğru, bu imkanlardan hangileri artı hangileri eksi karar vermek biz kullanıcılara kalmıştır. Ancak dikkat etmemiz gereken nokta içerisinde bulunduğumuz bu yeni çağın yanılsamalar içerdiğidir.
Mehtap Kurğa
Yazar Hakkında:

Mehtap KURĞA, 25 yaşında. Sosyoloji ve edebiyata ilgi duyan Kurğa, hâlen Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimine devam etmekte. Yeni Özgürlük Biçimleri adlı çalışması sitemizde yer verdiğimiz ilk denemesidir.
13.10.2023 © Novelius Edebiyat