03.08.2023 © Novelius Edebiyate
Basın Bülteninden...
Editörlüğünü Ömer Faruk‘un yaptığı “Dışarıdan Düşünmek: Deleuze ve Guattari Perspektifinden Felsefe, Siyaset ve Sanat Yazıları“ başlıklı kitap Yeni İnsan Yayınevi etiketiyle raflarda yerini aldı.
Acılı topraklarda yaşıyoruz, ölüm mahalleden kapı komşumuz oldu; hastanelere barış pankartlarında yaralılar taşınıyor, ölüm severlik kurumsallaşıyor ve kitleselleşiyor…
Artık kabul edelim: Devlet ve hükümet arasına sıkışmış olan bir politika yapma tarzı “nekropolitika”yı tek seçenek olarak yeniden ve yeniden üretiyor. Düşündüklerini bağırarak dikte ettiren kaşarlanmış siyasetçiler akan kanı durdurma yeteneklerini çoktan yitirmiş durumdalar. “Dinsel, milliyetçi sağ”ın ve “devletsi örgütlenmelerle iktidarı ele geçirmeye talip olan sol”un düşünce biçimlerinde sorun var! Hem de çok!
Dışarıdan Düşünmek bu durumu saptayan, daha ötesi kimi önerilerde bulunan makalelerden oluşuyor. Bu topraklarda hemen hiç girişilmeyen bir çabaya, “düşünce”nin kendisini sorunsallaştırmaya girişiyor. Dolaylı ifadelerden kaçınarak, şairce, “Göte göt denir hâkim bey!” cüretkârlığında ve sarihliğinde yapıyor bunu. Zihnimizi, bedenimizi ve duygularımızı kendisine hapseden düşünceden beslenen “temsil”in her seferinde yeniden üretilen “haysiyetsiz (= özsaygı yoksunu)” boyutunu deşifre ediyor.

Hatip’in, kürsüde bağırdığından daha az; Şair’in, kuytuda fısıldadığından daha çok olduğuna dikkat çekiyor. Dünyaya giriş aracı olarak kullandığımız dil’in yalana kayıtlı olduğunu belirtiyor. “Emirlerden müteşekkil bir grameri zihnimize kim ve neden işledi?” gibi sahih sorularla meşgul oluyor. “Emir yukarıdan gelir ama aşağıdan yukarıya yeniden üretilir!” benzeri saptamalarda bulunuyor. “Hâkim anlamların ve kurulmuş düzenin” parçası olan yazı’yı sorgulamaktan ve “devlet-dışı” olduğunu iddia eden yazar’ın ona ihanet de etmesi gerekliliğinden söz ediyor. Yasaya boyun eğen, grameri kusursuz kullanan, terbiyeli, steril ve düzenli normal bireyin iktidarın kara kutusu olduğunu, Aşk’ı bile devletleştirdiğini örneklerle gösteriyor.
Ve “yenme-yenilme” ikileminde işleyen düşünce biçiminin tüm bu sorunların kaynağını oluşturduğuna, Gezi Parkı Şenliği’nin bu topraklardaki en “haysiyetli (= özsaygılı)” kitlesel hareket olduğuna işaret ederken; T.C.’nin 100 yıllık geçmişine Gezi Parkı Şenliği’nin 10. yıldönümünden bakmayı deniyor.
“Düşünmek (= yaratmak) temsilden çıkmaktır” diyen bir “devlet-dışı” düşünce arayışına girişmeye cesareti olanlar için…
“İstikrar” arayışına, ekonomik kaygılara ve kimlik politikalarına endekslenmiş bir toplumsal düzende eleştirel düşünce iki seçenekle karşı karşıya kalır: Ya eleştiriyi bırakıp başka bir yere gitmek ya da eleştiriye farklı bir içerik kazandırmak. Her iki durumda da zorunlu olan, mevcut düşünce kalıplarına olan mesafeyi koruyabilmektir. Eleştiri var olanla yetinemez, “yeni” vaadi olmadan yapamaz. Deleuze’ün ısrarla tekrarladığı gibi, eleştiri, çağına ve zamanına karşıdır; şimdi ile şimdi olmayan arasındaki, “zamanımız” ile “zamansız” olan arasındaki karşıtlıkta icra edilir. “Zamansız” olan, gelecek olanın zamanıdır.
Dışarıdan Düşünmek “zamansız” olanı, yirminci yüzyılın en yaratıcı düşünürlerinden Deleuze ile birlikte arayan; onun, “Yaratıcılık yeni kavramlar üretmektir” sözlerini akılda tutarak yeni bir toplumsallığın dinamikleri üzerine düşünen cüretkâr bir kitap.
Bülent Diken, Lancaster Üniversitesi, İngiltere
Kitaptaki yazarlar:
Ali Akay • Çetin Balanuye • Melih Başaran • Can Batukan • Cengiz Baysoy • Sercan Çalcı • Mustafa Demirtaş • Fahrettin Ege • Süreyyya Evren • Ömer Faruk • İlke Karadağ • Onur Eylül Kara • Oğuz Karayemiş • Sinem Özer • John Protevi • Emre Sünter • Daniel W. Smith • Levent Şentürk
Ömer Faruk, Adana doğumlu (d. 1954). Öğrenimi ile ilgili olmayan muhtelif işlerde çalıştı. Orhan Pamuk’un Beyaz Kale adlı romanı için yazdığı eleştiri yazısı ile 1987 yılında Milliyet Sanat dergisinin düzenlediği Abdi İpekçi Sanat Yarışması/Öykü-Roman Eleştirisi İkincilik Ödülü’nü aldı. Son uğrak noktası Ayrıntı Yayınları oldu. Kurucusu olduğu bu yayınevinin genel yayın yönetmenliğini Kasım 1987-Kasım 2008 yılları arasında sürdürdü.
Müesses nizamın sürmesine payandalık eden muhafazakâr değerlere yönelik bir tür entelektüel hamle aracı olarak tasarladığı “yeraltı edebiyatı” kavramsallaştırılmasını bir diziyle içeriklendirdi ve önerisinin kabul görmesini zevkle izledi. Bu dizide toplumsalın dayattığı kimliğe karşı kişinin kendini inşa etme aracı olarak “asi”liğini savunan Jean Genet’nin kitaplarını yayımladı. [Toplumsalın dayattığı her tür disipline, yerleşik kültürün hayat bulduğu her tür ahlak kuralına istikrarlı bir biçimde karşı çıkan Jean Genet ıslahevinde büyüdü ve uzun yıllar hapishanede kaldı. Jean-Paul Sartre’ın Saint Genet-Comédien et Martyr (1952; Aziz Genet-Oyuncu ve Kurban) adlı kapsamlı çalışmasıyla adını dünyaya duyurdu.]
Ardından yazı’nın disipliner gramerine meydan okuyan Georges Perec’in Kayboluş’unu yayımladı. Fransızcanın en çok kullanılan sesli harfi olan “e” harfi kullanılmadan kaleme alınan roman Cemal Yardımcı’nın dâhice çevirisiyle, yine, “e” harfi kullanılmadan Türkçeye aktarıldı. Dünyada üç beş dilde rastlanan bu yaratıcılık şölenine Radikal gazetesi birinci sayfadan, sürmanşetten, cahilce gerekçelerle, fütursuz bir üslupla saldırdı; saldırı gerekçelerinin tümünün (= evet, tümünün) “içi boş” çıkmasına rağmen özür dilemedi.
Yayıncılıktaki bu ve benzeri başarıları, 2000 yılında Ayrıntı Yayınları’nın Dünya Kitap dergisi tarafından “Yılın Yayınevi” seçilmesiyle ödüllendirildi. Yine, 2004 yılında Türkiye Yayıncılar Birliği “Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülü” Ayrıntı Yayınları’nın genel yayın yönetmeni olarak kendisine verildi. Yirmi yılda beş yüzden fazla kitabın yayımlanmasına, bir milyon kitabın okurla buluşmasına katkıda bulundu.
Bu süreç, Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce adlı ansiklopedik çalışmada Erkal Ünal tarafından şu sözlerle değerlendirildi: “Değerlendirmesi nereden bakıldığına göre değişir, ama Stalinist sol anlayışa karşı itiraz anlamında Troçkizmin ötesinde başka bir sol anlayışın yeşertilmesinde ve anarşizmle temas kurulmasında yayınevinin azımsanmayacak derecede katkısı olmuştur.”
Ayrıntı Yayınları’ndan ayrıldıktan sonra kendi adına söz almaya başladı. Melih Cevdet Anday anısına düzenlenen “deneme” yarışmasında Yarabıçak adlı kitabı teşekkürle ödüllendirildi.
Yazıları Birikim, Evrensel Kültür, Kızılcık, Milliyet Sanat, Red, Varlık, Birgün, Hürriyet, Radikal, Taraf gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Bir kızı, Defne Ağacı ve Orman Kardeşliği (Yapı Kredi Yayınları, 2012; onuncu basım 2022) adlı bir çocuk kitabı, editörlüğünü üstlendiği Deleuze&Guattari perspektifinden felsefe, siyaset ve sanat üzerine kolektif bir çalışma olarak tasarlanan Dışarıdan Düşünmek (ed: Ömer Faruk, Chiviyazıları, 2016; ikinci basım Yeni İnsan Yayınevi 2023) adlı bir derlemesi ve Başkası Adına Konuşmanın Haysiyetsizliği (Altıkırkbeş Yayın, 2019; ikinci basım 2021; üçüncü basım Yeni İnsan Yayınevi, 2023), Aşk ve Ereksiyon “Aşk”ı (Altıkırkbeş Yayın, 2019; ikinci basım Yeni İnsan Yayınevi, 2022), Bir Yaratıcılık İmkânı Olarak Kaos (Altıkırkbeş Yayın, 2020; ikinci basım Yeni İnsan Yayınevi 2022), Bir Aşağılama Aracı Olarak Çöp (Yeni İnsan Yayınevi, 2022), Yarabıçak (İthaki Yayınları, 2014; genişletilmiş ikinci basım Yeni İnsan Yayınevi, 2023) ve Gül ile Bülbül Cumhuriyeti (Yeni İnsan Yayınevi, 2023) adlı deneme kitapları vardır.
Daha etraflı bilgi için bkz: omer-faruk.com
03.08.2023 © Novelius Edebiyat