mehmet bahçeci

Özel Röportaj: Yoana Valcheva

14.11.2023 © Novelius Edebiyat

edebiyat Komşu Bulgaristan’dan değerli bir yazarla, Sayın Yoana Valcheva ile e-posta üzerinden bir röportaj gerçekleştirdik. Röportaja geçmeden önce Türk edebiyatseverlere kendisini kısaca tanıtmak isteriz: Yoana Valcheva, gerçek olaylardan esinlenen “Vicdan – Съвест” (2016), “Pegol – Пегол” (2017) ve “Hilalin Habercisi – Пратеник на Полумесеца” (2020) romanlarının yazarı olan çağdaş bir Bulgar yazardır. Çalıştığı türü romantik gerilim olarak tanımlıyor. Kitapları, ele aldıkları ilginç ve güncel konular, dinamik eylem ve büyüleyici yazı tarzı nedeniyle kısa sürede Bulgar okuyucuların favorisi haline geldi.

(İngilizce)  Röportajın İngilizce versiyonu için lütfen buraya tıklayın. 

(English)  Please, click here for the English version of the interview.

Йоана Вълчева
Yoana Valcheva (Йоана Вълчева) romanları…

Yazar ve eserleri hakkında detaylı bilgi için lütfen Valcheva’nın kişisel web sitesini ziyaret ediniz. www.yoanavalcheva.com

Hazırsanız, şimdi söyleşi zamanı!

Mehmet Bahçeci:

Öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Yazmaya nasıl başladınız? Yazmak sizin için ne anlam ifade ediyor?

Yoana Valcheva:

Yaratıcı yolculuğum çok ilginç ve alışılmadık bir şekilde başladı. Gençken duygu ve düşüncelerimi ifade etmenin bir yolu olarak yazmaya başladım ama bunu hiçbir zaman çok ciddiye almamıştım. Yazmayı sadece bir hobi olarak görüyordum. Genç genç ruhum için bir tür terapiydi. Yazar olmayı hiç hayal etmemiştim.

O zamanlar bazı kısa öyküler ve şiirler yazardım. İlk romanım tam olarak böyle başladı – kısa bir öykü fikri olarak. Ama yazdığım gibi, olay örgüsü büyümeye ve büyümeye devam etti ve bir noktada neredeyse 100 sayfa yazmıştım. İşte o an bunun artık kısa bir hikâye olmadığını anladım. Bütün bir romanı yazmak için tam olarak neyin gerekli olduğu hakkında hiçbir fikrim olmasa da karşılaşabileceğim zorlukları göze aldım. O zamanlar 19 yaşındaydım.

Şimdi, o günlerden bu yana on yıldan fazla bir zaman geçti, yayınlanmış 3 kitabım var ve dördüncüsü üzerinde çalışıyorum. İkinci sorunuza gelince, – benim için yazmak bir hobi veya meslekten daha fazlası. Bu benim misyonum ve dünyaya değer katma yolum.

Mehmet Bahçeci:

İlk romanınızı elinize aldığınızda neler hissettiniz? Duygularınızdan bahseder misiniz?

Yoana Valcheva:

Başka hiçbir şeye benzemeyen bir duygu! Tarif etmesi zor – bir yazar için bile, ama deneyeceğim. Saf mutluluk, zafer ve gurur arasında bir şey. Çok çalışmanın, öğrenmenin ve zorlukların üstesinden gelmenin bir sonucu olarak hayalimi gerçekleştirdiğim an.

yoana valcheva

Mehmet Bahçeci:

Bulgar yazarlardan Emilian Stanev ve Mitka Gribçeva’yı seviyorum. Fakat çağdaş Bulgar yazarları tanımıyorum. Bulgaristan’da edebiyat ortamı nasıl? Daha çok ne tür eserler yazılıyor, halk neleri okumayı seviyor?

Yoana Valcheva:

Çağdaş Bulgar edebiyatı son on yılda çok gelişti. Daha önce çoğunlukla yabancı yazarlar yayınlanıyordu, ancak şimdi farklı türlerde çok sayıda yeni Bulgar yazar var – fantezi, gerilim, romantizm. Eğilim, günümüzde giderek daha fazla okuyucunun Bulgar romanlarına ve yazarlarına şans verdiği yönündedir.

Mehmet Bahçeci:

Okuduğunuz Türk yazar var mı?

Yoana Valcheva

Evet, Elif Şafak‘ı okudum.

yoana valcheva

Mehmet Bahçeci:

Bize Yoana Valcheva’nın tipik bir gününü anlatır mısınız? Yazmak dışında neler yaparsınız?

Yoana Valcheva:

Çok yakın zamana kadar dijital pazarlama uzmanıydım ve tam zamanlı çalışırken, romanlarımı yazdım. Şans eseri, kitaplarımın etrafındaki şeyler benim için çok iyi gitti. Böylece birkaç ay önce güvenli işimden ayrılarak tüm zamanımı ve enerjimi yazarlık kariyerimi ve işimi geliştirmeye ayırmaya karar verdim.

Şimdi, tipik bir günüm kitap imzalamakla başlıyor. Bunları imzalamak, paketlemek ve müşterilere göndermek bütün sabahımı alıyor. Yeni taslağı genellikle öğleden sonra yazarım. Günün o kısmı en üretken olduğum saatlerdir. Amacım, eğer mümkünse günde en az 3-5 saat yazmaktır. Günüm bazı pazarlama faaliyetleriyle; sosyal medya gönderileri hazırlamak, videolar kaydetmek veya şu anda olduğu gibi röportajları yanıtlamakla bitiyor.

Ne yazık ki okuyucularım için son iki aydır daha az yazma zamanına sahibim. Bunun nedeni, son kitabım Hilal’in HabercisisiThe Messenger of the Crescent‘in (Пратеник на Полумесеца) İngilizce’ye çevrilmiş olmasıdır. Şimdilerde dünya çapında yayınlamadan önce çeviriyi cilalamak için Amerikalı bir editörle çalışıyorum.

Mehmet Bahçeci:

Son kitabınız Hilal’in Habercisi’nde (Пратеник на Полумесеца) ilham kaynağınız neydi? Bize biraz bu romanınızın konusundan ve okur geri bildirimlerden bahseder misiniz?

Пратеник на Полумесеца

Yoana Valcheva:

Hilal’in Elçisi, savaş ve savaşın sonuçları hakkında bir hikâye. Ana kahramanımız Amerikalı gazeteci Leonora Anderson ile bir İtalyan treninde, 5 yaşındaki oğluyla seyahat ederken tanışıyoruz. Hayatında büyük bir kayıp yaşamış olsa da kendisinin ve oğlunun hayatlarının bir kez daha değişmesini beklemiyor, bir terör saldırısının kurbanı oluyorlar.

Ve sonra ana karakterimiz Ali ile karşılaşıyoruz. Kendisi Iraktaki bir terör örgütünün parçasıdır ve hayatını intikam almaya adamıştır. Ali’nin şimdiye kadar yazdığım en karmaşık karakter olduğunu söyleyebilirim ama Bulgar okuyucular ona bayılıyor.

Bu roman için bana ilham veren şey, yıllar önce Batı Avrupa’da gerçekleşen korkunç bir terör saldırısıyla ilgili bir televizyon haberiydi. Muhabirin Arap isimleri söylediğini ve hemen bir sonraki konuya geçtiğini hatırlıyorum. Tabii ilk tepkim yargılamak oldu. Ancak saniyeler sonra kendime şu soruyu sordum: Sıradan bir insana bu kadar canavarca eylemler yaptıran ne olabilir?

Konuyu derinlemesine incelemeye başladım ve geniş bir araştırma yaptım. Savaşın pek çok masum insanın acı çekmesine neden olduğunu fark ettim. Evlerini, sevdiklerini, hayallerini kaybediyorlar. Ve birinin kaybedecek bir şeyi kalmadığında, intikam yoluna girer. Terörizm özünde savaşın çocuğudur.

Mehmet Bahçeci:

Ne tür kitaplar okuyorsunuz? Dünya edebiyatından kimleri takip ediyorsunuz?

Yoana Valcheva:

Yazdıklarıma benzer kitapları okumayı seviyorum. Romantik gerilim benim en sevdiğim türdür. Dünyaca ünlü yazarlardan; Jeffrey Archer, Dan Brown, Glenn Cooper, Sandra Brown, Simon Toyne, Susan Elizabeth Phillips, Marliss Melton hayranıyım.

yoana valcheva

Mehmet Bahçeci:

Zor bir soru ama en sevdiğiniz roman hangisi? Ve neden?

Yoana Valcheva:

Oh, bu gerçekten zor bir soru. Sadece bir roman seçemem, bu yüzden İLK 3’üm:

Ludmila Filipova (çağdaş Bulgar yazar) – “Mektupların savaşı – The War of Letters

Kitap, Bulgar tarihi ve Kiril alfabesinin doğuşu hakkındadır, yarısında ağladım.

  • Dan Brown – “Melekler ve Şeytanlar – Angels and Demons

Olay örgüsünü gerçekten beğendim. Sadece fikir olarak değil, aynı zamanda parlak bir açıklama.

  • Sandra Brown – “Sis perdesi – Smoke Screen

En az 5 kez tekrar okuduğum bir kitaptır. Romantik bir gerilim romanıdır. Karakterleri ve ilişkilerinin gelişme şeklini seviyorum. Dinamik bir konusu ve sonunda harika bir olay örgüsü var.

mehmet bahçeci

Mehmet Bahçeci:

Sessizlik ya da müzik gibi yazma rituelleriniz var mı? Yoana Valcheva nasıl yazar?

Yoana Valcheva:

Kesinlikle evde sessizce yazmayı tercih ederim. En çok bu şekilde üretken oluyorum. Gürültü, müzik, sesler vb. dikkat dağıtıcı unsurları en aza indirmeye çalışıyorum. Kesintiye uğramayacağımdan emin olmak için telefonumu uçak moduna bile alırım.

Yazarken kahve içmeyi severim ve bazen kokulu mumlar da yakıyorum.

Mehmet Bahçeci:

Sevgili Valcheva, sorularımıza verdiğiniz samimi yanıtlarınız için çok teşekkür ederiz. Novelius Edebiyat olarak Türk okuruna iyi yazarları ve iyi eserleri tanıtmak en büyük önceliğimizdir. Size ve kıymetli ailenize sağlıklı ve huzurlu günler dileriz. Son olarak yazmaya yeni başlayanlara birkaç küçük tüyo vermenizi rica edebilir miyiz?

Yoana Valcheva:

Evet elbette. İşte her yazarın daha iyi olmasına yardımcı olacak 3 ipucum:

– Tutarlı olun ve her gün yazın. Ya da her gün sizin için mümkün değilse, o zaman her hafta sonu.

– Göster, anlatma. Yeni başlayanların sıklıkla yaptığı bir yazma hatasıdır.

– Güçlü bir sonunuz olsun. Bu, editörümden öğrendiğim bir kural. Son sözlerin bıçak gibi keskin olması, dikkat çekici olması ve kitabı bitirdikten sonra okuyucunun aklında uzun süre kalması gerektiğini söylüyor.

Jestiniz olmak benim için zevkti!

Novelius Edebiyat’a ve tüm ekibinize sağlık ve başarılar diliyorum!

14.11.2023 © Novelius Edebiyat

Özel Röportaj: Yoana Valcheva” üzerine 2 yorum

  1. Güzel bir röportaj. Yazan biri olarak yazım süreci ile ilgili sorulara verdiği cevaplar en hoşuma gidenler.

Bir Cevap Yazın