06.07.2023 © Novelius Edebiyat

Tayfun TOPRAKTEPE

Tayfun Topraktepe, Tıp Doktoru ve Yazar Meral Saklıyan‘ın 2023 Ocak ayında Everest Yayınları etiketiyle edebiyatseverlerle buluşan son eseri Bana Yaklaşma hakkında yazdı…

İNCELEME: BANA YAKLAŞMA – YOĞUMBAKIM GÜNLÜĞÜ

Toplumsal olayların edebiyata taşınması gerek yaşananların yakıcılığı, gerek duygusal tepkilerin çokluğu ve gerekse de bütüne dair bilginin, tüm bu olaylardan çok sonra (belki de kısmen) ulaşılabileceği gibi nedenlerden dolayı zaman zaman riskler doğurur. Hele ki bütün dünyayı etkileyen bir olaydan söz ediyorsak, sanırım bu işi daha da zorlaştırıyor.

Bilinen bir örnektir: Denizin dibindeki bir tarihi eseri incelemek için, bir dalgıca arkeoloji mi öğretmek kolaydır, yoksa bir arkeologa dalmayı öğretmek mi?

Meral Saklıyan, bu örnekte hem arkeolog hem de dalgıçlık becerilerine sahip, tam da aranılan bir uzman. Bana Yaklaşma, bilindiği üzere onun üçüncü kitabı. Yaşar Kemal biyografisi (Yaşar Kemal: Çukurova’dan Dünyaya, Gerekli Kitaplar) ve Uzağa Gidemem, Everest Yayınları adlı öykü kitabı vardı zaten. Bunların dışında onlarca edebi çalışması daha önce çeşitli mecralarda yayımlanmıştı. Dolayısıyla, bizleri iki yıl boyunca esir alan pandemi, en başta söz ettiğim sakınca ve risklerden uzak, emin ellerde debiyata taşınmış.

Meral Saklıyan, pandemi boyunca, yanardağın gözünde, lavlara en yakın yerde, yani yoğun bakımda görev yaptı. Herhangi bir yazarın kağıttan karakterlerine yaşatacağı acıları, ölümleri o bizzat deneyimledi. Yoğun bakım için sıra bekleyen onlarca hasta arasından birini tercih etmek zorunda kaldığında, bu kararı vicdanıyla, doktorluk sanatının ona sunduğu beceriler ve yüklediği zorluk ve sorumlulukla verdi. Tam da Hipokrat’ın dediği gibi, “ars longa, vita brevis, occasio praeceps, experimentum periculosum, iudicium difficile”, yani “sanat uzun, hayat kısa, fırsat kaçıcı, deneyim aldatıcı, karar zor” sözünü bizzat deneyimledi. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, hasta yakınlarının şiddetine yer yer şımarıklıklarına da maruz kaldı.

İşte tüm bunlardan çıktı “Bana Yaklaşma”. Bu kitap sadece bir yoğun bakım günlüğü ya da edebi bir kurgu olarak değil, her ikisinin de en güçlü yanlarının bir araya geldiği bir eser diye okunmalı bence.

Malum pandemi döneminde bizler çoğunlukla resmi açıklamaları takip ediyorduk ve bunların büyük bir kısmının da gerçeği yansıtmadığına emindik. Ancak elimizde başka da veri yoktu. Muhtemelen ya veriler manipüle ediliyordu ya da “her şey yolunda” tarzı açıklamalar tümüyle gerçek dışıydı. Bu nedenle mücadeleyi sahada verenlerin gerçekte neler olduğunu bir gün bizlere anlatmalarını diliyorum. Hatta buradan yayınevine de bir çağrı yapalım: Neden bir Kadınlar Dekameronu* formatında bir derleme yapılmasın? Meral Saklıyan’ın kitabı yer yer bunu çağrıştırsa da (sadece bir doktor, bir yazısı ile katılmış kitaba) tamamen bu formatta bir derleme bundan sonrakiler için de bir referans kaynağı olacaktır. Nitekim  bizler evlere kapalı iken, hemen hemen tüm sağlık çalışanları,  hastane-otel arasında kapalı kalmışlardı. Böyle bir derleme için tarihsel ve sosyal koşullar gayet uygun bence.

Bana Yaklaşma, daha ilk metinden itibaren tabiri caizse okuru ciğerinden yakalıyor. Yer yer gözyaşlarınızın pıt pıt düştüğüne, günlük istatistiklerde birer rakamdan ibaret olanların hayatlarına kısa da olsa tanıklık yapacaksınız. Hatta onların iyileşmesi, ailelerine kavuşmaları için içinizden dua da edeceksiniz belki de.

Kendisi de görev yaptığı sırada çok ağır şekilde hastalanan, tabiri caizse kıl payı hayatta kalan Meral Saklıyan kalıcı bir eser bıraktı bize. Şimdilerde de Antakya’da, depremzedeler için gönüllü çalışmalar yapıyor. Yolu açık, kalemi daim olsun.

* Kadınlar Dekameronu, Julia Voznesenskaya, PENCERE YAYINLARI

Meral Saklıyan, Bana Yaklaşma

Tür: Anlatı, Editör: Saadet Özen, ISBN: 9786051859361, Sayfa: 160, Basım Tarihi: 23.01.2023

06.07.2023 © Novelius Edebiyat