mehmet bahçeci

2023 Edebiyat Soruşturması – Bölüm 20 – Meltem Dağcı

27.12.2023 © Novelius Edebiyat

Yayına Hazırlayan: Mehmet BAHÇECİ

20. Bölüm: Meltem Dağcı

edebiyat Editörün Notu: 2023 Yılı Edebiyat Soruşturmamızda, edebiyatın yükünü sırtlanmış birbirinden değerli isimleri ağırlıyoruz. Konuklarımıza az sayıda ve net sorular yöneltmeye gayret ettik. Edebiyatseverler için faydalı olması temennisiyle...

Soru 1:

2023 Yılını okuma ve yazma anlamında nasıl geçirdiniz? Kendinize ve projelerinize vakit ayırabildiniz mi? Bize Meltem Dağcının 2023 yılı panoramasını çizer misiniz?

Cevap 1:

Okuma ve yazma anlamında ortalama bir verimlilikte geçiyor desem yeridir. İş yoğunluğundan geri kalan vakitlerde olabildiğince okuyorum. Kurgusu hazır olan bir öyküm varsa yazmaya yöneliyorum. Yoğun zamanlarda aklım hep okuyamadığım kitaplarda kalıyor. Bu durum üzücü. Defterime not aldığım kurgu tamamlanmışsa onu yazmak için zaman yaratmaya uğraşıyorum. Kötü bir tablo yok önümde ama fırsat buldukça yüzümü çevirdiğim ilk alan edebiyat oluyor. Bu yılın en güzel hediyesi; ilk öykü kitabım yayımlandı. Şimdi onun yolculuğunu izliyorum. Bununla birlikte hayallerimin arasında olan başka sebeplerden ötürü ertelemek durumda kaldığım tezsiz yüksek lisansa başladım. Kadın Araştırmaları bölümü düşündüğüm birkaç alanın içerisindeydi. Bu ara bölümün derslerine de vakit ayırıyorum. Hayaller bitmiyor ki, yine çok istediğim kolektif bir çalışma bitti sayılır. Benim için ayrı bir tecrübe, öğrendiğim şeyler oldu. Şöyle bir baktığımda aklımdaki projelere vakit ayırmışım. Daha başka neler mümkün zaman gösterecek.

meltem dağcı

Soru 2:

2023 Yılında yerli ve yabancı pek çok eser okurlarla buluştu. Yeni çıkan kitapları takip edebildiniz mi? İçlerinden okuduklarınız ve beğendikleriniz var mı? Düşüncelerinizi kısaca paylaşır mısınız?

Cevap 2:

2023 yılında okuduklarımın arasında beğendiğim kitaplardan aklıma gelenleri paylaşayım hemen. Melisa Parlak’ın Avunma Mekanizması, spekülatif kurguda kadınların cinsiyet rollerini odağına alan feminist bakış açısıyla yazılan öyküleri beğendim. Ruhşen Doğan Nar’ın İçimdeki Robot’u, teknolojiyle birlikte insanın geldiği noktayı robotlar üzerinden aktarım sağladığı öykülerle insanın yapay zekânın düzleminde gelebileceği durumu işaret ediyor. Didem Kazan Sol’un Kusura Ayna’sı, farklı ve cesur bulduğum öyküler kadın temalarına odaklanıyor. Kadınlarla ilgili meselelerde tabiri caizse kafa açan öyküleri okuduğuma çok sevindim. Bora Chung’un Lanetli Tavşan’ı, büyülü gerçekçilik, bilimkurgu ve korkunun harmanlandığı kitaplardan biri. Kapitalizm ve ataerkil topluma ince eleştirisini öykülerde sezinliyorsunuz. George Saunders’in Kurtuluş Günü, Time’ın İngilizce yazan “en iyi öykücü” olarak nitelendirdiği yazar. Saunders, benim yazarım diyebilirim. Diğer kitaplarından biri olan İkna Ulusu da şu ara elimde. Kurtuluş Günü’ne geri dönersem absürt ve tekinsiz atmosferle karşılaştım. Adalet ve özgürlük kavramlarına odaklanan öyküler, politik bağlamdan fazla kopmadan distopik bir gelecekte geçiyor.

Soru 3:

2023 Yılı edebiyat tartışmaları yönünden de hararetli bir yıl oldu. Tartışmalarda şu üç başlığın öne çıktığını görmekteyiz; birincisi, kitaplara yönelik sansür uygulamasıydı, bir diğer tartışma çeviri eserlerde yapay zekâdan yararlanılmasıydı. Ve üçüncüsü de aslında hep var olan ve dönem dönem alevlenen intihal konusunda yapılan tartışmalardı…

Bu üç başlıktan dilediğiniz biri hakkındaki değerlendirmelerinizi paylaşır mısınız?

Cevap 3:

İntihal konusu dönem dönem konuşuluyor. Bu son senelerde intihal konusu edebiyatta olduğu kadar sinema/dizi sektöründe de karşımıza çıkmıştı. Edebiyat kısmına dönecek olursam, bir karakter yaratmadaki özellikler, mekânın yahut konu benzerliklerinin olması çok doğal. Hikâyeye dönüşecek ana konular belli çünkü ama önemli olan nasıl yazdığınız kısmıdır. İşte burada kurgu devreye giriyor. Kurguda büyük oranda benzerlik varsa intihal vardır, derim. İntihalde bakacağım ilk şey kurgudur. Yoksa diğer türlü karakter benzerliği, bir mekân yahut başka nesnelerin başka metinde karşımıza çıkması ihtimalini gözetmek lazım. İntihalle birlikte aklıma “etkilenme” kavramı geliyor. İyi bir metinden etkilenebilirsiniz. Bu etkilenme biçimi yazara başka bir yol açarak yeni bir metne teşvik ediyor ve özgün biçimde başka kurgu ortaya çıkıyorsa burada intihal yoktur. Önemli husus neyi, nasıl biçimde yazdığınızdır, bu ince bir çizgidir.

MELTEM DAĞCI

Soru 4:

Okumayı hep düşlediğiniz, ama bir türlü elinizin varmadığı, dolayısıyla da sürekli ertelediğiniz o kitaplara gelelim… Bu kitaplardan 2023’te, “Nihayet okudum,” dedikleriniz var mı? Okuma deneyiminizden kısaca bahseder misiniz?

Cevap 4:

Nihayet okuyabildiğim dediklerimin arasında Aoko Matsuda’nın Vahşi Kadınlar’ı, Japon halk masallarının feminist bakış açısıyla yeniden yorumlanarak tekinsiz öykülerle karşımıza çıkıyor. James Tiptree’nin Uzaktan Kumandalı Kız’ı, kısa bir bilimkurgu romanıdır. Reklamların yasaklandığı bir distopya evreninde geçer. Yazarıyla ilgili şunları okumuştum. Yazmaya başladığında ve roman ortaya çıktığında kadın olduğunu kimse bilmiyormuş. Cinsiyetini gizleyerek yazarak kadınlar, günümüz coğrafyasında ne kadar tanıdık geliyor bize. Hacmen ince olmasına rağmen atmosferi ve yazarın meseleyi ele alış biçimini çok beğendim. Ray Bradbury’nin Resimli Adam’ı, uzay kurgularıyla harmanlanmış bir öykü kitabıdır. Bradbury, bilimkurgu evreninde okumaktan zevk aldığım yazarlardan biri. Isaac Asimov’un Ben, Robot’u, adından da anlaşılacağı üzere robot öyküleri mevcut kitapta. Robot öyküleri okumayı çok seviyorum, kitabı daha fazla bekletemezdim. Herbert George Wells’in Görünmez Adam’ı, görünmezliğin sırrını bulan bir hikâye karşılıyor okuru. Marjinal ve özgün olduğu kadar korku öğelerine de rastlıyorsunuz. Levent Şenyürek’in Rüya Gören’i, tekinsiz atmosferin bilimkurguyla yan yana geldiği romanları ayrı seviyorum. Bilgisayarların, insanların ve şempanzelerin denek olduğu bir evrende, kıyameti işaret eden yakın bir gelecekte geçiyor. Nazife Şişman’ın Kaderle Tasarım Arasında Yeni İnsan’ı, kaynak kitap olarak elimin altında tuttuklarımın arasındadır. Gen mühendisliği, biyoteknolojik gelişme, insan-gen yapısı, biyoloji ve insan bedeni, bilim-beden gibi benzeri konuları yalın ve anlaşılır şekilde ele alan bir kitap. Kitaptan öğreneceğim çok şey var halen. Okuma deneyimlerime katkısı iyi yönde olan kitapların listesi şimdilik bu kadar diyeyim.

Soru 5:

Deprem, ekonomik kriz ve savaşların gölgesinde yiten “sevimsiz” bir yılı daha geride bırakıyoruz. 2024 sizce neler getirir, nasıl bir yıl olur? Yeni yıldan neler bekliyorsunuz? 

Cevap 5:

Pandemiden beri artık geçirdiğimiz “en kötü yılımız böyle olsun” sözü trajikomik bir hale dönüştü. Yarın kıyamet bile kopabilir, her şey olağan, öyle bir dünya düzeni içerisine girdik. Yeni yıldan beklentim edebiyatla ilgili kısmı iyi kitaplar okumak ve yazı yazmak için daha çok zaman, diyeyim. Gerisi iyilik ve güzellik.

Soruşturma Ana Ekranına Dönmek İçin Lütfen Tıklayınız…

27.12.2023 © Novelius Edebiyat

2023 Edebiyat Soruşturması – Bölüm 20 – Meltem Dağcı” üzerine bir yorum

Bir Cevap Yazın