sibel öz

2022 Yılı Edebiyat Soruşturması – Bölüm 7: Sibel Öz

28.12.2022 © Novelius Edebiyat

Yayına Hazırlayan: Mehmet BAHÇECİ

NOVELİUS EDEBİYAT Editörün Notu: 2022 Yılı Edebiyat Soruşturmamızda, edebiyatın yükünü sırtlanmış birbirinden değerli isimleri ağırlıyoruz. Konuklarımıza az sayıda ve net sorular yöneltmeye gayret ettik. Edebiyatseverler için faydalı olması temennisiyle...

2022 Yılı Edebiyat Soruşturması –

Bölüm 7: Sibel ÖZ

Soru 1:

2022 Yılında çıkan kitaplardan en beğendikleriniz hangileri oldu?

Cevap 1:

Editörlük mesleğinin en kötü yanlarından biri de çok okumanız, ancak okuduklarınızı seçememenizdir. Ben de 2022 yılında çok okudum, ancak okuduklarımı seçme gibi bir şansım olmadı. Bu anlamda iki çeviri kitabı, ‘okur’ olarak beğendiklerim arasında saymak isterim.

İlki, çağdaş İrlanda edebiyatından Claire Keegan’ın kaleme aldığı ve Jaguar Yayınları tarafından yayımlanan Böyle Küçük Şeyler. Keegan’ın incelikli ve aynı zamanda sade üslubuyla dikkat çeken bu uzun öykü, Noel arifesinde İrlanda’da geçiyor. Betimlemeler, kartpostal gibi…  Diğer kitap ise Oscar Wilde’ın Can Yayınları’ndan çıkan ve orijinal adı ‘The Ballad Of Reading Gaol’ olan Reading Zindanı Baladı. Oscar Wilde, eşcinselliğin yasaklandığı Victoria dönemi İngiltere’sinde, bir skandal sonucu hapis cezası alıyor ve Londra yakınlarındaki Reading Zindanında yatıyor. Reading Zindanı Baladı’nı burada, Charles Thomas Wooldridge adında bir idam mahkûmundan etkilenerek yazıyor.  Reading zindanında sükûnet içinde idam cezasının uygulanacağı günü bekleyen Wooldridge’in hikâyesi, aynı zamanda Wilde’ın cezaevi yaşamından da kesitler içeriyor. Son derece etkileyici bir klasik.

Soru 2:

2022 Yılında okurlarla buluşan ama hak ettiği ilgiyi göremediğini düşündüğünüz kitaplar hangileridir?

Cevap 2:

Aslında yıl içinde pek çok eser, hak ettiği ilgiyi göremedi. Belli bir ilişki ağı içinde pazarlanan, tanıtım bütçesi olan kitaplar ise her zamanki gibi çok satıldı, baskı üstüne baskı yaptı. Benim bu sene açısından önemsediğim kitaplardan biri, Dominic Head’ın Modern Öykü – Teorik ve Pratik Bir Çalışma adlı kitabı. Kitap, bu yıl Arzu Eylem’in çevirisiyle Notabene Yayınları’ndan çıktı. Modern Öykü, öyküye ilişkin çeşitli kuramsal görüşleri gözden geçirip yapısöküme uğratan bir eser. Dolayısıyla öykü türünün çerçevesini genişleten, şimdiye kadarki incelemelerde genellikle görmezden gelinen, deyim yerindeyse öykünün karanlık noktalarına odaklanan bir çalışma. Günümüzde öykü yazan çok insan var ama öykü üzerine düşünen az. Edebiyat kuramı açısından henüz Türkçeye çevrilmemiş pek çok eser var. Bu açıdan da Modern Öykü kitabı, ilgili kesimlerin incelemesi gereken kült bir eser bence. Önerebileceğim bir diğer kitap ise Ayşe Başak Kaban’ın Pinana adlı romanı. Pinana’da Ayşe Başak Kaban, yaşadığımız sert gerçekliğin içinde bir kadın masalına can vermiş. Sadece tematik olarak kadını ele almıyor bu roman, Ayşe Başak Kaban’ın yeni bir dil kurmaya çalışması da anlamlı ve değerli. Acımasız ve yalana dayalı erkek dünyasında, kadınlar birbirlerine sırtlarını dayayarak yeni bir hakikat kuruyorlar. Eski dille, yeni dünyalar kurulamaz. Kadın dili yaratılmalı, kadınlar yeni bir dille yazmalı, diye düşünüyorum.

sibel öz

Soru 3:

2022 Yılında, edebiyat gündemini meşgul eden konulardan biri de edebiyat ödüllerinin gerekli olup olmadığı tartışmasıydı. Bu konuda neler düşünmektesiniz?

Cevap 3:

Edebiyat ödülleri, yolun başındaki genç arkadaşlar ya da her yaştan yazar adayları için çok önemli bir itici güç. Öyle ki dosyası ya da kitabı, önemli bir ödülle karşılanan yazar, önündeki pek çok engeli aşmak konusunda çok daha avantajlı hale geliyor. Sözünü ettiğimiz bu ‘engel’lerin başında, ismini duyurmak ya da amiyane tabirle rüştünü ispat etmek geliyor belki de. Bir ödüle değer görülen yazar, kolayca okurun görüş alanına girmiş olur ve doğaldır ki dosyasını yayımlatmak konusunda da pek çok zorluğu aşma olanağı yakalar. Ancak yarışmaların adil ve demokratik olması da gerekir. Bu konuda çeşitli eleştiriler ve tartışmalar oldu, oluyor. Bu eleştiriler daha çok, aynı kişilerin yıllardır birden fazla yarışmanın jürisinde yer almasına dönük. Yine yarışmalarda, büyük yayınevlerinden kitapları yayımlanmış olanlar dışında kalan yazar arkadaşların çoğunlukla ödüle değer görülmemeleri de, sunulan metinlerden çok özgeçmişlerin etkili olduğu konusunda şüpheler yaratıyor. İlk kez kitabı basılan bir yazarla, yüz ellinci kitabı yayımlanmış yazarın eşit şansa sahip olması durumunda gerçek bir demokratik tavırdan söz edilebilir belki. Aksi takdirde sırası gelen ödülünü alır, bazı yarışmalarda böyle bir durum da gözlenmiyor değil. O zaman, adı üstünde ‘yarışma’ya ne gerek var? Kıdemli ve edebiyata yıllardır emek vermiş yazarları onurlandıracak başka bir kurum düşünülebilir belki, ama bunun adı ‘yarışma’ olmaz.

Soru 4:

Daha nitelikli bir edebiyat ortamının oluşması adına yeni yılda (yayınevi-yazar-okur üçgeninde) neler yapılmalı? Ve 2023 yılından beklentileriniz nelerdir?

Cevap 4:

Bugün en büyük eksikliğimiz eleştiri. Edebiyatın tarihsel gelişimi ve kuramından yola çıkarak günümüz çağdaş edebiyatını değerlendirecek bir bakışın eksikliği, okuru da piyasa ilişkilerine mahkûm ediyor. Bu konudaki eksikliklerin bugünden yarına aşılması düşünülemez, ancak yine de piyasa baskısına boyun eğmeyen yazarların, okurlarda farkındalık yaratmak için çaba harcaması gerekiyor. Bunu tümüyle okurdan beklemek, ilişkinin doğasına aykırı. Yayınevleri ise, ezici çoğunlukla kâr üzerine kurulu işletmeler. O zaman burada okur-yazar işbirliği devreye girmeli. Üniversitelerin edebiyat bölümleri, edebiyat kuramıyla ilgilenen akademisyenler, yazarlar, çevirmenler, eleştirmenler, yazılı ve dijital basın, hatta edebiyat atölyeleri ve tabii ki yayınevlerinde her kademede çalışan edebiyat emekçileri, kitabın metaya dönüştürülmesine ve popüler kültüre dahil edilmesine karşı bilinçli bir tavır içinde olmalı.

Yazar ve Editör SİBEL ÖZ‘ün Eserleri İçin Lütfen Tıklayınız…

Soruşturma Ana Ekranına Dönmek İçin Lütfen Tıklayınız…

28.12.2022 © Novelius Edebiyat

2022 Yılı Edebiyat Soruşturması – Bölüm 7: Sibel Öz” üzerine bir yorum

Bir Cevap Yazın