24.01.2023 © Novelius Edebiyat

Yayına Hazırlayan: Mehmet BAHÇECİ

Editörün Notu: 2022 Yılı Edebiyat Soruşturmamızda, edebiyatın yükünü sırtlanmış birbirinden değerli isimleri ağırlıyoruz. Konuklarımıza az sayıda ve net sorular yöneltmeye gayret ettik. Edebiyatseverler için faydalı olması temennisiyle...

2022 Yılı Edebiyat Soruşturması –

Bölüm 23: Esra KAHYA

Soru 1:

2022 Yılında çıkan kitaplardan en beğendikleriniz hangileri oldu?

Cevap 1:

     2022 yılında öykü türü ağırlıklı olmak üzere pek çok kitap okudum. Yeni çıkanları özellikle takip ettim. Yazabilen kimliğinden önce okurum ben ve hep öyle kalacağım. Bir okur olarak da günceli takip etmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Yıl içinde çıkan kitaplar arasında Üzeyir Karahasanoğlu’nun Manos Yayınları’ndan çıkan, Sennur Sezer Emek ve Direniş ödüllü kitabı “Geçmişi Beklemek”i severek okudum. Geçmişin geleceği şekillendiren bir köprü olduğunu, birçok öyküsünde zaman mefhumunu vurgulayarak ön plana çıkaran “Geçmişi Beklemek” aldığı ödülün hakkını veren doyurucu bir okuma fırsatı sunuyor okura.

       Bir diğeri de Polat Özlüoğlu’ndan “Annem Kovboylar ve Sarhoş Atlar” İthaki Yayınlarından çıkan, aile kavramını deşen, ailenin kutsiyetini, babadan yola çıkarak eril düşünceyi kurcalayan öyküler okurun yüreğine dokunacak nitelikte.

      Yine İthaki Yayınlarından çıkan Metin Nart kitabı, “Zellenbur’un Sıradan Bir Günü” Kitap zekice kurgulanmış olmasının yanında teknik açıdan da çok başarılı. Yazınsal bir şölen niteliğinde. Yazarın bilgi ve birikimi özenle işlenmiş, tam bir usta işi. Özellikle öyküye gönül verenlerin mutlaka okuması gerektiğini ve okuyanların da bana hak vereceğini düşünüyorum.

Soru 2:

2022 Yılında okurlarla buluşan ama hak ettiği ilgiyi göremediğini düşündüğünüz kitaplar hangileridir?

Cevap 2:

      Hak ettiği ilgiyi göremeyen değil de daha çok okurla buluşmasını istediğim kitaplar var.

      Emel Kalender’in kaleme aldığı, Öteki Yayınlarından çıkan “Zü’nün Tuhaf İnsanları” okuru büyülü bir atmosfere davet eden, ezberlerin ötesinde bir kitap. Yazarın tecrübeleri ve sağlam gözlemleriyle kurduğu öykü evreni okura da tesir edecek kadar canlı.

      Everest Yayınlarından Gamze Efe, “Yine de Bir Şansımız Olmalı” adlı kitabıyla bende hoş bir tat bıraktı. Boşluk hissinin, eksiklerin, beklemenin ekseninde sağlam kurgularla okuru dürtüyor kitap. Son satırları okuduğunuzda aslında bunun son olmayacağını fark ediyor ve bir çeşit ruh akrabalığı kuruyorsunuz kitapla, yazarla.

     Yine yakın zamanda Öteki Yayınlarından çıkan Fatih Selvi imzalı “Köstebek Etkisi” de daha çok okurla buluşsun istediğim kitaplardan. Yazarın kıvrak zekâsı, mizahi dili ve farklı kurguları sıradanlıktan sıkılan okur için bir ilaç niteliğinde.

     Son olarak, Ketebe Yayınlarından çıkan “Şimdi Karşıya Geçebilirsiniz”i anmak istiyorum. Hüseyin Kılıç da ince mizah anlayışı, alışılmışın dışında kurgu dünyası ve samimi aktarımıyla okur için bulunmaz nimet.

Soru 3:

2022 Yılında, edebiyat gündemini işgal eden konulardan biri de edebiyat ödüllerinin gerekli olup olmadığı tartışmasıydı. Bu konuda neler düşünmektesiniz?

Cevap 3:  

    Bir eğitimci olarak ödülün başarı üzerindeki olumlu etkisini yıllardır tecrübe ediyorum. Bir davranışı, bir ürünü, eseri ödülle pekiştirdiğimizde şüphesiz ki güdülenme de artıyor. Edebiyat ödülleri bağlamında bakacak olursak vereceğim örneği uzaklarda aramama gerek yok aslına bakarsanız. Benim edebiyat camiasında yer bulmam da bir ödül neticesinde oldu. 2020 Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Ödülleri yarışmasında Kambur isimli dosyam birinci seçilip kitaplaşınca ben de bilinir, tanınır oldum. Özellikle kendi kabuğunda yazanlar, dürtülmeyi bekleyenler için ödüllerin müthiş bir güç olduğunu kendi hikayeme dayanarak söyleyebilirim. Ödül sahibini motive eden, heyecanlandıran, mutlu eden bir pekiştireç. Lakin bu işin de hakkaniyet içinde yapılması, ince elenip sık dokunması gerektiğini düşünüyorum. Objektif bir değerlendirmenin olduğu ve sadece edebiyatın kazandığı her türlü ödül baş tacıdır.

Soru 4:

2022 Yılını öykü türü açısından ele alırsak, son derece zengin bir yılı arkamızda bıraktığımızı söyleyebiliriz. Yıl içerisinde çıkan öykü kitaplarından, en beğendiğiniz üç öykü hangileriydi?

Cevap 4:

Bu soruyu birinci soruda cevaplamış oldum.

Soru 5:

Daha nitelikli bir edebiyat ortamının oluşması adına yeni yılda (yayınevi-yazar-okur üçgeninde) neler yapılmalı? Ve 2023 Yılından beklentileriniz nelerdir?

Cevap 5:

     Daha nitelikli bir edebiyat ortamı için bahsettiğiniz üçgenin yani yazar, yayınevi ve okurun da nitelikli olması gerekiyor. Bunun mümkün olması için de daha seçici olmak gerek. Bir sosyal hikâye anlatma uygulaması indirip kontrolsüzce yazmak ve sonra da bunu binlerce okurun okuyabileceği platformda yayımlayarak okunma sayısına göre kitaplaşmak kişiyi “yazar” yapar mı? Ya da basılan ürün gerçekten “kitap” mı?

      Yapılan her işe, ortaya çıkan her ürüne sonsuz saygım olmasına rağmen “de, ki, mi” nin yazılışından haberi olmayan, basit imla-noktalama kurallarını ihlal eden ama yaka kartında “yazar-editör” yazanları görünce üzülmüyor değilim. Ziya Paşa “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.” derken haksız sayılmaz. Hâl bu iken beklentim de evvela donanım, yeterlilik.

      Seçici olmaktan bahsetmiştim yukarıda. Bu noktada yazılan, basılan ve okunan bir eser için sacayağının dışında dördüncü bir ayak daha gerek. Edebiyatımızda henüz sağlam bir yer edinemese de “eleştiri” olmadan olmuyor. Eleştiride amaç okura ve yazara yol göstermektir. Amacına hizmet eden, baltalamaktan ziyade yol göstermeyi amaçlayan, tarafsız eleştirilere ihtiyacımız var.

      Ve her okurun-yazarın istediği daha ucuz kitap fiyatlarına, gönderdiğimiz öykülere olumlu-olumsuz dönüş yapan, hiçbir ayrım gözetmeksizin yazılana değer veren basılı-yazılı edebiyat platformlarına ihtiyacımız var.

      Edebiyata doyduğumuz, kitap dolu,  şiir gibi bir yıl dilerim.

Yazar ve Eğitimci ESRA KAHYA‘nın Eserleri İçin Lütfen Tıklayınız…

Soruşturma Ana Ekranına Dönmek İçin Lütfen Tıklayınız…

24.01.2023 © Novelius Edebiyat