erdinç gültekin

Öykü: Olur Böyle Vakalar, Erdinç Gültekin

06.06.2023 © Novelius Edebiyat

Yazar: Erdinç GÜLTEKİN

Olur Böyle Vakalar, Erdinç Gültekin

Nevin Hanım, bacaklarını belki çeyrek saattir gittikçe artan bir kabalıkla seyreden adama bu kez ürkütücü ve nefret dolu bir bakış yolladı. Kırpık bıyıklı adam kıvırcık, kahverengi saçlarını kaşıyıp başını diğer yana çevirdi. Nevin Hanım eteğini çekiştirdi. Çayından bir yudum aldı. Saatine baktı. Otobüsünün kalkmasına daha kırk dakika vardı. Nerden girmişti bu kafeye. Gerçi taşından, toprağından, sanki havasından belliydi; yobazdı bu şehir. Allah kızına, damadına sabır versindi, yaşanacak yer değildi. Hanzosu boldu. Ne biçim insanlardı bunlar? Kızlarını, karılarını evlere tıkarlar, kendilerinin sanki safariye çıkmış gibi gözleri dört dönerdi. Erkeklik, yiğitlik, delikanlılık, adı her neyse bu muydu? Sonra eteği de çok kısa değildi Nevin Hanım’ın. Dizinin iki parmak üstüydü.

Bu sıra adam yanağını kaşır gibi yapıp gözlerini tekrar Nevin Hanım’ın bacaklarına dikti. Nevin Hanım iyice tiksinmişti artık. Kalkıp fincanda kalan çayı adamın yüzüne dökse miydi? Kendi kendine: Hadi açsın diyelim, zayıfsın ya da görmemişsin diyelim ama yaşını başını almış bir kadına da böyle bakılmaz ki… Adam sanki genelev balkonlarında poz veren kadınlara bakıyor. Bu ne küstahlık, bu ne kendini bilmezlik diye söylendi.

Nevin Hanım ta genç kızlık günlerinden bugüne bu türden erkeklere karşı müthiş bir soğukluk duyardı. Kadını salt et ya da bacak arası olarak gören erkeklerin ne derece düz, çapsız, derinliksiz, fikirsiz olduğunu iyi bilirdi. Erkekte sıcaklık, biraz mahcubiyet, ince espriler, en önemlisi de arkadaşlık arardı. Aradığı bu ve benzeri özellikler saygının, sevginin temelleri değil miydi? Kocası da böyle bir erkekti. Ah keşke şimdi yanında olsaydı.

olur böyle vakalar, erdin gültekin

Sonunda dayanamadı Nevin Hanım, çantasını aldı, topuklarını vura vura kasanın yanına vardı. Kasadaki genç, temiz yüzlü çocuğa:

“Yetkili siz misiniz?” diye sordu.

“Buyurun…”

“Hanımefendi, hanımefendi…” diyerek elinin ve kolunun yardımıyla söz almaya çalıştı delikanlı ama Nevin Hanım gemileri yakmıştı. Titreyen sesiyle bağırmadan, çirkefleşmeden sanki birazda içini dökmek istiyordu.

“Benim yaşım nerdeyse elli. Dört ay sonra torunum gelecek dünyaya. Gördüğünüz gibi öyle abartılı bir açık saçıklığım da yok. Hem olsa bile kimsenin kimseye böyle rahatsız edici şekilde bakmaya hakkı yoktur. Seyirlik miyim ben?”

“Hanımefendi bu şahıs mı sizi rahatsız etti?”

“Başka kimse var mı? Aaaaa! Bakın gidiyor, diğer kapıdan çıkıyor. Kaçarsın de mi? Siz yine de polis çağırın. Çok ağırıma gitti ayol. Sinirden elim ayağım titriyor. Köpeğe öyle bakılmaz ayol. Ne sanır bunlar kendilerini.”

“Hanımefendi istiyorsanız polis çağırayım.”

“Evet, lütfen.”

“Çağırayım. Fakat şunu da söyleyeyim. Sizi röntgenlediğini söylediğiniz adam, o da bir polistir.”

“Polis mi?”

“Sivil polistir. Soyadını bilmem. Rüstem Abi deriz. Yıllardır terminalde görev yapar.”

S O N

Erdinç Gültekin – Eylül 2013

Yazar Hakkında:

erdinç gültekin

novelius edebiyat Erdinç Gültekin, 1980 Diyarbakır-Çüngüş doğumlu olup, yaşamını İzmir, Karşıyaka’da sürdürmektedir. İşletme bölümü mezunu olan yazarın 300’ün üzerinde kısa öyküsü ve yayımlanmış pek çok kitabı bulunmaktadır.

06.06.2023 © Novelius Edebiyat

Bir Cevap Yazın