elmas tunç

Öykü: İncelikler Yüzünden

09.09.2023 © Novelius Edebiyat

Yazar: Elmas TUNÇ

"Dünya hassas kalpler için bir cehennemdir"  Goethe

İncelikler Yüzünden, Elmas Tunç

“Randevularınızın iptali için lütfen dördü tuşlayınız.”

Tuşluyorum ama inşallah bir şey demezler. Ya derlerse. O vakit nasıl izah edeceğim şikâyetlerim geçti diye. İspatlayamazsam rezil olurum. Ay, ellerim titriyor, ağzım kuruyor. Aramasa mıydım? O zaman da maazallah, birinin hakkına girerim. En iyisi, durumu güzelce izah edeyim. Hah, bekleyenler arasında ilk sıradayım. Benden daha çok ihtiyacı olan birisi olduğunu söylerlerse ilk sıradan feragat etmeli miyim? Ne zor bir soruyla sınanıyorum Allah’ım! Ya kalbi varsa sırada bekleyenlerden birinin. Ya benim yüzümden beklemeye dayanamazsa; olur a, hık diye gidiverirse. Aman Yarabbi! O vakit ne ederim? Her şey sıra mı canım? Neyse, çalıyor çalıyor. İnşallah kızmaz telefondaki ses.

“Alo, isminizi duyamadım da bir daha bağışlasanız”

“…”

“Kusura bakmayın Serpil Hanım. İnanın kötü bir niyetim yok. Hitap etmek için sordum.”

Kesin içinden saydırıyor. Al işte Kâmil. Kadını kızdırmayı başardın. Ayıkla şimdi pirincin taşını. 

“Efendim adımı soyadımı söylemeden önce bir hususta hatamı telâfi etmek istiyorum. İstirham ediyorum, eğer dinleme lütfunu gösterirseniz maruzatımı daha düzgün ifade etmeyi deneyeceğim. Neyi mi? Şeyi, yani demem o ki sizi kırmış, belki de kızdırmış olabilirim hanımefendi. Lütfen düşüncesizliğimi maruz görün. Tüh, mazur diyecektim. Aslında eğitim durumum resmiyette liseden mezun diyor da açıköğretim okuyorum. Konuyla ne ilgisi mi var? Tamam mevzudan bir parça uzaklaşmış olabilirim. Ama söz veriyorum toparlayacağım. Ben aslında söz meclislerinde… Bu kadar yeter mi? Affedersiniz. Ben, ben…  Sırtımdan, alnımdan soğuk soğuk… Ne diyordum? Ter diyordum, sanki bir kova ter boşandı. Bir bardak su içip geliyorum müsaadenizle.

elmas tunç

“Hah geldim. İçim yanmış da. Tabii, bu sizi ilgilendirmez de ne bileyim işte, hatta istemeden beklettiğim için izah edeyim dedim. Çok mu uzattım? O kadar da uğraştım kızdırmayayım diye. Anlıyorum işiniz gereği… Kayıt altına… Ya devlet baba da bana kızarsa, evlâtlıktan reddederse. Niye mi reddetsin? Belli mi olur? Haa, isim, soy ismi diyorsunuz.”

Aman Kâmil kelimeleri seçerek söyle. Karşında devletin memuresi var. Karşı karşıya gelme!

“Efendim bendeniz Kâmil İnce. Sizi randevumu iptal ettiğimi bildirmek için rahatsız etmiştim. Müsait değilseniz başka zaman da arayabilirim ya da başkasının ilk sıraya daha çok ihtiyacı varsa hattı meşgul etmeyeyim. Nasıl? Ben mi? Asla hanımefendi. Ben bir karıncanın dahi hakkını gözetirken başkalarının sırasını nasıl gasbetmiş olabilirim ki?”

Avuçlarımın içi terliyor. Kalbime kaç tonluk fil oturdu. Ben, ben Kâmil İnce, başkalarının hakkına nasıl girmiş olabilirim? Bu mümkün mü? Randevumu iptal ettirecektim sadece.

“Hattayım hanımefendi. Affedersiniz iç muhasebe yapıyordum da. Evet, iptal etmek istiyorum. 

Allah’ım, soluğum kesiliyor. Yok size demedim. Kendi kendime. Kulağa tuhaf geliyor biliyorum da… Alay mı? Asla! Alo, alo Serpil Hanım?”

Hay aksi! Kapanmış. Kesin çok kızdı. Gömleğin… düğmeleri sıkıyor.

Tekrar arayıp izah etsem mi acaba telefonu ben kapat-madım diye. Nefesim… kesiliyor. Ambulans… Acil bir kaza çıkarsa. Benim yüzümden yetişemezlerse. Benim yüzüm… Göğsüm… sıkışıyor…

Ambulans kaçtı?

Elleri tuşlara dokunamadan sehpaya çarpıyor. Adam düşüyor, kitap düşüyor. Açık kalmış sayfadan bir cümle seriliveriyor yere.

*** ***

"Çerviakov'un karnında bir şeyler koptu. Hiçbir şey görmeden geri geri kapıya gitti, sokağa çıktı, yürüdü. Bir makine gibi evine gelince üniformasını çıkarmadan kanepeye uzandı ve öldü."

Anton Çehov - Memurun Ölümü

Yazar Hakkında:

Elmas Tunç, 1981 doğumlu. Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunu. Acil Tıp Teknisyeni olarak kamuda çalışıyor. Edebiyatın mutfağında yer alan Tunç’un öyküleri çeşitli dergi ve fanzinlerde yer buldu. Anton Çehov‘u selamladığı İncelikler Yüzünden adlı çalışması sitemizde yayımlanan ilk öyküsüdür.

09.09.2023 © Novelius Edebiyat

Bir Cevap Yazın