Öykü: Anlamın Peşinde

05.05.2024 © Novelius Edebiyat

Yazar: Erdinç BAŞARAN

ÖYKÜ: ANLAMIN PEŞİNDE

“Belki de hayat, sadece bir kitabın sayfaları arasında gizliydi ve her birimiz kendi hikâyemizin yazarıydık.”

novelius edebiyat Şehrin gri beton duvarları, her birinde bir öykü saklayarak insanların içsel yalnızlıklarını yansıtırken, Sophie, karmaşık düşüncelerle, dolu sokaklarda sessizce yürüyordu. Şehrin en kalabalık olduğu vakitti ancak Sophie’nin içindeki boşluk, her zamankinden daha belirgindi. Yaşamın anlamını arayan, kayıp bir ruh gibi, adımlarını sürüyordu. Kim olduğunu, ne istediğini bilmeden, hayatın akışına kapılmıştı. Belki de bu yüzden, ilerideki eski bir kafenin dükkanının camındaki yansımasında kendi yüzünü gördü ve içeri girmeye karar verdi. İçerideki kalabalığa aldırmadan kafenin en köşesine oturdu ve bir kahve sipariş etti.

Sophie kafede otururken bir yandan kahvesini yudumluyor, bir yandan da insanları seyrediyordu. Dalgın dalgın etrafa baktığı sırada, önünde oturan masadaki gençlerin konuşmalarına kulak misafiri oldu. Gençler kendi aralarında heyecanla edebiyattan, felsefeden, kitaplardan bahsediyorlardı. Ve aralarından birinin, “O kitabı okudum hayatım değişti” dediğini duydu. Sophie ister istemez konuşulanlara dikkatini daha çok vermeye başladı ve o kitabın hangi kitap olduğunu çok merak etti. Belki duyamadığı kitabın adını tekrar söylerler diye gençleri sessiz sedasız dinlemeye devam etti. Bir süre sonra okuduğu o kitaptan sonra hayatının değiştiğini iddia eden genç; “İnsanı insan yapan nedir?” sorusunu yöneltti arkadaşlarına. Bu soruyu duyan Sophie giderek daha fazla heyecanlanıyordu. “Tam da benlik konular bunlar” diye içten içe söylendi. Kendi aralarında bu soruyu tartışmaya başlayan gençlerden soruyu yönelten çocuğun nihayet, “Viktor Emil Frankl”ın yazdığı, İnsanın Anlam Arayışı kitabında işte bu sorunun yanıtını bizlere çok güzel vermeye çalışıyor.’’ dediğini işitti. Sophie sonunda kitabın ve yazarın adını öğrendiği için büyük mutluluk duydu. Heyecanla; işte şimdi gidip o kitabı almalı ve okumalıyım, dedi kendi kendine. Belki de bu kitap, kendi yaşamımda yeni bir anlam arayışına kapı aralayabilirdi.

İçindeki heyecan dalgası, kahvesinin son yudumunu alırken bile onun kalbini hızlandırmaya yetiyordu. Kahvesini bitirdi ve coşkuyka kafeden kalktı. İnsanın Anlam Arayışı adlı kitabı şehrin en büyük kütüphanesinde  rahatça bulabileceğini düşünerek kütüphaneye doğru yola koyuldu. Şehrin en göz alıcı kütüphanesine vardığında, adeta bir bilgi okyanusunun kıyısında olduğunu hissetti. Sophie’nin adımları, kütüphanenin sessiz koridorlarında yankılanırken, içinde bir çırpıda örülmüş heyecan ve merak kokan bir atmosfer yaratıyordu. Kalabalık ancak huzurlu koridorlarda ilerlerken, gözleri arayış içindeydi. Araştırma ruhu içinde yanıp tutuşuyordu. Raflarda yüzlerce kitap dizilmişti, her biri adeta bir sırrın anahtarıydı sanki. Sophie, bu görkemli labirentte kendini kaybolmuş gibi hissetti.

Parıldayan kitapların arasında gezinirken, tozlu kitap kapaklarından yükselen bir kitabın kendisine doğru bir çağrı yaptığını hissetti. ‘”İnsanın Anlam Arayışı” adlı kitap gözlerinin önünde duruyor ve sanki uzun süredir aradığı cevaplar ona doğru yaklaşıyordu. Fakat, kitabı eline almak için bir engel vardı. Raflar arasında sıkışmış gibiydi ve neredeyse onunla bir bütün olmuştu. Sophie, kararlı bir ifadeyle önünde duran bu engelle yüzleşti. Bu kitabı almak için bir mücadele vermesi gerektiğini biliyordu ancak pes etmek gibi bir seçeneği yoktu. Öncelikle kitabın etrafındaki diğer eserleri nazikçe çıkardı. Bu sırada rafların alt kısmındaki desteklerin gevşek olduğunu fark etti,  elleriyle hafifçe destekleri ittirdi. Gevşeklik, kitabı raflardan çıkarması için açık bir kapıydı. Sophie, derin bir nefes aldı, kararlı adımlarla raflara yaklaştı ve kitabı almak için harekete geçti. Başlangıçta kitap direndi ama Sophie’nin kararlılığı karşısında raflardan çekildi. Sophie, nefesini tuttuğu bir an için kitabın serbest kalmasını izledi ve ardından sevinçle kitabı kollarının arasına aldı. Yüzünde bir gülümseme belirdi ve içinden, “Başardım” diye düşündü. Bu küçük zafer, onun için sadece bir kitabı almak değil, aynı zamanda hayatın zorluklarıyla başa çıkmak adına gereken azmi de temsil ediyordu.

Kütüphaneden çıkarken, kitabın ona yeni bir yolculuğun başlangıcını işaret ettiğini hissetti. Kitabı incelemek için sabırsızlanıyordu. Artık bu eserin sayfalarında, yeni sırlar ve keşiflerle dolu bir dünyanın kapılarını aralayabilecekti. Kendini başka bir boyutta gibi hissetti. Gerçeklikle kurgu arasındaki sınır bulanıklaşmıştı. Bir an önce eve gitmek için hızlı adımlarla yola koyuldu. Eve vardığında, hemen odasına geçti ve yatağına oturup kitabı okumaya başladı. Sayfalar arasında gezinirken, iç dünyasında yeni bir pencere açıldığını hissetti. Kitabın sayfaları arasında kaybolurken, kendi anlam arayışı hakkında daha derin düşüncelere daldı. Her cümle, onu derin bir düşünce ve sorgulama atmosferine çekiyordu. Karakterlerin içsel çatışmaları, varoluşsal sorgulamaları ve anlam arayışları, onun kendi yaşamına paralel bir hikâye gibi hissettirdi. Bir yandan da kitabın derinliklerinde gizli kalan sırları çözmeye çalışıyordu. Kitabı bir süre okuduktan sonra gerçekliğin ne olduğunu sorgulamaya başladı. Belki de hayat, sadece bir kitabın sayfaları arasında gizliydi ve her birimiz kendi hikâyemizin yazarıydık. Sophie, kendi anlam arayışında yeni bir bakış açısı kazanmıştı ve artık yolculuğunun sadece başlangıcında olduğuna emindi.

Yavaştan gün ağarıyordu ve Sophie kitaptan başını kaldırdığında, sabah olduğunu ve kitabı  daha yeni bitirdiğini fark etti. Zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştı. Tam o an da kendi hikâyesinin yazarı olmak yanıp tutuştu. Bundan böyle hayat, Sophie için bir maceradan ibaret olacaktı. Sokaklar, kafeler, kütüphaneler ve kitaplar; hepsi onun hikâyesinin birer parçasıydı. Geçmişin izlerini takip ederken, geleceğin sayfalarını yazmaya kararlıydı. Yaşamın karmaşıklığı onu yıldırmıyordu, tam aksine daha da heyecanlandırıyordu. Bir kitapla başlayan bu yolculuk, hayatın kendisiyle bütünleştiğinde, gerçek bir anlam bulmuştu. Sophie, kendi hikâyesini yazmak için düşlere dalarken, gerçek hikayeler, sadece kelimelerle değil, yaşamla yazılır, diye geçiriyordu içinden.

Kalktı, saygıyla kitabı çantasına koydu ve yatağına geri döndü. Tan ağarmasına rağmen, yazar olmanın hayaliyle huzurlu bir uykuya daldı.

S O N

ERDİNÇ BAŞARAN

Kapak Görseli, Gerhard Richter, Cythera Skize, 1986

Kare Görsel, Rene Magritte, The Night Owl, 1927-28

05.05.2024 © Novelius Edebiyat

Bir Cevap Yazın