Site icon Novelius Edebiyat

2024 Edebiyat Soruşturması –  Bölüm 1 – Ethem Baran

03.12.2024 © Novelius Edebiyat

Yayına Hazırlayan: Mehmet BAHÇECİ

1. Bölüm: Ethem Baran

Editörün Notu: 2024 Yılı Edebiyat Soruşturmamızda, edebiyatın yükünü sırtlanmış birbirinden değerli isimleri ağırlıyoruz. Konuklarımıza az sayıda ve net sorular yöneltmeye gayret ettik. Edebiyatseverler için faydalı olması temennisiyle...

Soru 1:

2024 Yılında yerli ve yabancı pek çok eser okurlarla buluştu. Yeni çıkan kitapları takip edebildiniz mi? İçlerinden okuduklarınız ve beğendikleriniz var mı? Düşüncelerinizi kısaca paylaşır mısınız?

Cevap 1:

Yeni çıkan kitapları takip etmeye çalışıyorum. Vaktim elverdiğince okumaya çalışıyorum. 2024 yılında yayımlanmış, dikkatimi çeken, sevdiğim ve okunmasını istediğim kitapları şu şekilde sıralayabilirim:

Will Heinrich, Kralın Laneti

Şirvan Erciyes, Yazınsal Tutkunun İzinde

Mohamed Mbougar Sarr, İnsanların En Gizli Hatırası

Ali Ayçil, Karşı Roman

Yordanka Beleva, Keder

Uğraş Abanoz, Zango

Hakan Sarıpolat, Şehri Terk Eden

Alex Schulman, Malma İstasyonu

James Wood, Parçalanmış Miras

Soru 2:

2024 Yılını okuma ve yazma anlamında nasıl geçirdiniz? Kendinize ve projelerinize vakit ayırabildiniz mi? Bize 2024 yılı panoramanızı çizer misiniz?

Cevap 2:

Günlük rutinim okuma ve yazma üzerinedir. Köhne’den sonra yeni bir romana başladım. Bir yandan da öykü atölyelerim devam ediyor. Okumaktan fırsat buldukça yazmaya çalışıyorum. Yazma anlamında bu yılın verimli geçtiğini söyleyemem ama okuma anlamında her zamanki gibi oldukça iyiydi.

Soru 3:

Türk Edebiyatı mı, Türkçe Edebiyat mı? Türkiyeli Edebiyatı mı?.. 2024’te de ısıtılıp önümüze konulan bu kavram kargaşası hakkındaki düşüncelerinizi paylaşır mısınız? Nedir doğrusu?

Cevap 3:

Doğrusu nedir bilemem, bu konuda uzman değilim ama nasıl Fransız Edebiyatı, Rus Edebiyatı diyorsak Türk Edebiyatı demek daha doğru geliyor bana. 

Ethem Baran

Soru 4:

Son on yılda yayımlanan verilere baktığımızda, kitap okumak, ihtiyaçlar hiyerarşimizin 235. sırasında kendine yer bulabilmiş. Ülkemizde kitap okumaya ayrılan vaktin günlük ortalama 5 dakika ile sınırlı olduğunu da düşünürsek, çıkan sonuca hiç de şaşırmamalı.

Gelelim sorularımıza…

Kitaba ve okumaya olan talebin bu denli kısır, entelektüel beğenilerin de bu denli diplerde olduğu bir ülkede “yazma” motivasyonunuzu nasıl koruyorsunuz?

Yayımlanmayacağını, kimsenin okumayacağını bilseniz de yine de yazar mıydınız?

Cevap 4:

Kitap okuma konusunda da diğer konularda olduğu gibi sinir bozucu durumdayız. Asıl üzerinde durulması gereken ise nelerin okunduğu. Ne yazık ki nitelikli edebiyat bir kenara itiliyor. Yazma konusuna gelince: Ben yazmaya başladığım ilk zamanlarımda ne düşünüyorduysam aynı yerdeyim, yani yayımlanıp yayımlanmayacağını bilmeden ve önemsemeden yazmak. Kimse okumasa bile kendim yazar kendim okurum.

Soru 5:

Daha nitelikli bir edebiyat ortamının oluşması adına yeni yılda (yayınevi-yazar-okur üçgeninde) neler yapılmalı? Ve 2025 Yılından beklentileriniz nelerdir?

Cevap 5:

Beklentim güzel kitaplar çıkması, yetenekli yazarlar keşfedilmesi. Çıkan her nitelikli kitabı Türkçenin ve edebiyatımızın kazancı olarak görürüm. Güzel kitaplar çıksın, biz de okuyalım…

Soruşturma Ana Ekranına Dönmek İçin Lütfen Tıklayınız…

03.12.2024 © Novelius Edebiyat

Exit mobile version