05.12.2024 © Novelius Edebiyat
Yayına Hazırlayan: Mehmet BAHÇECİ
3. Bölüm: Sonat Yurtcu
Soru 1:
2024 Yılında yerli ve yabancı pek çok eser okurlarla buluştu. Yeni çıkan kitapları takip edebildiniz mi? İçlerinden okuduklarınız ve beğendikleriniz var mı? Düşüncelerinizi kısaca paylaşır mısınız?
Cevap 1:
İnsanlığın En gizli Hatırası, Turuncunun Kıvamı, Sanatın Yolculukları, Hayat Evren ve Sezen, Kırık Rahvan, Unufak, Sabahın Üçü ve Sır(Starnone) kitaplarını sevdim. Özellikle de İnsanlığın En Gizli Hatırası bu sene okuduğum en iyi romandı.
Soru 2:
2024 Yılını okuma ve yazma anlamında nasıl geçirdiniz? Kendinize ve projelerinize vakit ayırabildiniz mi? Bize 2024 yılı panoramanızı çizer misiniz?
Cevap 2:
Hayatın ve gündemin izin vermediği yerlerde bazen mola vermek gerekiyor. Soyutlanmak değil belki, biraz olsun uzaklaşmak iyi hissettiriyor. Okumakla ilgili belirli bir programa göre hareket etsem de araya merak ettiklerim kaçıyor. Yayımlanan romanımın süreciyle ilgilendiğim bir yıl oldu. Eylül başında yeni bir metne başlamak için okumaya ve araştırmaya döndüm.
Soru 3:
Türk Edebiyatı mı, Türkçe Edebiyat mı? Türkiyeli Edebiyatı mı?.. 2024’te de ısıtılıp önümüze konulan bu kavram kargaşası hakkındaki düşüncelerinizi paylaşır mısınız? Nedir doğrusu?
Cevap 3:
Hiçbir anlamı olmayan spekülatif bir tartışma sadece. Necmiye Alpay bunun ilgili güzel bir yazı yazmıştı, okumalarını öneririm. İsteyen istediği gibi söylesin. Birini terörist diye yaftalayıp hedef göstermediğiniz sürece isimlendirmenin benim için bir anlamı yok.
Soru 4:
Son on yılda yayımlanan verilere baktığımızda, kitap okumak, ihtiyaçlar hiyerarşimizin 235. sırasında kendine yer bulabilmiş. Ülkemizde kitap okumaya ayrılan vaktin günlük ortalama 5 dakika ile sınırlı olduğunu da düşünürsek, çıkan sonuca hiç de şaşırmamalı.
Gelelim sorularımıza…
Kitaba ve okumaya olan talebin bu denli kısır, entelektüel beğenilerin de bu denli diplerde olduğu bir ülkede “yazma” motivasyonunuzu nasıl koruyorsunuz?
Yayımlanmayacağını, kimsenin okumayacağını bilseniz de yine de yazar mıydınız?
Cevap 4:
Yazma motivasyonum yaşadıkça ya da Selçuk Baran gibi küstürülmediğim sürece devam eder sanırım. Yazarken yayımlanacağını düşünerek yazıyorsunuz, o yüzden sonucu kesin bir şey için mücadele etmek gerekiyor mu? Onu yaşadığımda anlayabilirim.
Soru 5:
Daha nitelikli bir edebiyat ortamının oluşması adına yeni yılda (yayınevi-yazar-okur üçgeninde) neler yapılmalı? Ve 2025 Yılından beklentileriniz nelerdir?
Cevap 5:
Söylediğiniz üçgenin dinamiklerini net olarak bilmiyorum. Çünkü hepsinin kendi içinde ayrı parametreleri var. Ama herkesin birbirini suçladığı, kavga ettiği bir ortamın “eleştiri” başlığıyla konuşulmamasını arzu ederim. 2025 yılından beklentilerim; yeni dosyamı bitirmek, kiraların düşmesi, Fenerbahçe’nin bir ara şampiyon olması, baskısı bitmiş merak ettiğim kitapların yeniden yayımlanması.
Yayınevi emekçilerinin hayatlarını geçindirecek maaşlar almasını istiyorum. Bir çalışana üç iş yüklenmemesini istiyorum. Yazar olarak beklentim; anlaşılmak ve okunmaktır. Edebiyat ortamının dışında sakin bir hayatım var.
Soruşturma Ana Ekranına Dönmek İçin Lütfen Tıklayınız…
05.12.2024 © Novelius Edebiyat


