03.01.2024 © Novelius Edebiyat
Yayına Hazırlayan: Mehmet BAHÇECİ
27. Bölüm: Hande Çiğdemoğlu
Editörün Notu: 2023 Yılı Edebiyat Soruşturmamızda, edebiyatın yükünü sırtlanmış birbirinden değerli isimleri ağırlıyoruz. Konuklarımıza az sayıda ve net sorular yöneltmeye gayret ettik. Edebiyatseverler için faydalı olması temennisiyle...
Soru 1:
2023 Yılını okuma ve yazma anlamında nasıl geçirdiniz? Kendinize ve projelerinize vakit ayırabildiniz mi? Bize Hande Çiğdemoğlu‘nun 2023 yılı panoramasını çizer misiniz?
Cevap 1:
2023 yılı edebiyat terazisinde, okuma kefesinin daha ağır bastığını söyleyebilirim. Özellikle daha önce okuduğum ama tekrar okumak istediğim ya da okuma fırsatı bulamadığım yerli ve yabancı klasik eserlerden oluşan listeler yaptım ve bunlara uymaya çalıştım. Aynı zamanda 8 yaşındaki oğlum vesilesiyle çocuk edebiyatı ile yeniden ilgilenmeye başladım.
İlk kitabım Kağıt Kesiği 2022 yılı yaz başında okurla buluşmuştu. Bu yıl, söyleşiler, imza günleri, okur-yazar buluşmaları gibi etkinliklerle sosyal anlamda yoğun geçti. Yılların emeği ile görücüye çıkardığınız kitabımın okurlardaki yansımasını izlemek, bunları referans alarak yolun devamı için çıkarsamalarda bulunmak güzeldi. Bunun yanı sıra süreli yayın yapan edebiyat dergileri için yazılar yazmaya, yeni dosyamı gözden geçirmeye ve hayatı yazar gözüyle izlemeye devam ettim.

Soru 2:
2023 Yılında yerli ve yabancı pek çok eser okurlarla buluştu. Yeni çıkan kitapları takip edebildiniz mi? İçlerinden okuduklarınız ve beğendikleriniz var mı? Düşüncelerinizi kısaca paylaşır mısınız?
Cevap 2:
Bu yıl, aynı gemide yol aldığım pek çok arkadaşım ilk kitaplarıyla okurları selamladı. Olabildiğince takip etmeye çalıştım. Özellikle öykücülük adına güzel işlerin yapılması beni gururlandırdı. İçlerinde beğendiklerim, eleştirdiklerim oldu. Ancak burada bunları sebepleri ile izah etme olanağı kısıtlı olduğundan isim yazmamayı tercih ediyorum. Çünkü “beğendim” ya da “beğenmedim” ifadeleri, ardında bir görüşle birlikte aktarılmıyorsa öznel, sığ hatta bazen de samimiyetsiz bir tavrı temsil ediyor. Bu bağlamda, yeni yılda edebiyat dünyasına henüz adım atmış yazarlar için eleştiri ve görüş bildiren içeriklerin çoğalmasını diliyorum. Bu yıl İhsan Oktay Anar, Ayfer Tunç gibi sevdiğim yazarların yeni çıkan kitapları beni mutlu etti, Annie Ernaux gibi daha önce tanışmadığım yazarlarla tanıştım. Geçtiğimiz aylarda aklımda olan ancak okumaya fırsat bulamadığım Fuat Sevimay, Arlin Çiçekçi, Aysun Kara, Mustafa Orman ve M.Özgür Mutlu’nun son romanlarını yeni yılın ilk döneminde okumayı dileyerek yılı kapatıyorum.
Soru 3:
2023 Yılı edebiyat tartışmaları yönünden de hararetli bir yıl oldu. Tartışmalarda şu üç başlığın öne çıktığını görmekteyiz; birincisi, kitaplara yönelik sansür uygulamasıydı, bir diğer tartışma çeviri eserlerde yapay zekâdan yararlanılmasıydı. Ve üçüncüsü de aslında hep var olan ve dönem dönem alevlenen intihal konusunda yapılan tartışmalardı…
Bu üç başlıktan dilediğiniz biri hakkındaki değerlendirmelerinizi paylaşır mısınız?
Cevap 3:
Bahsettiğiniz bu üç başlık, sahiden üzerinde konuşulması ve kolektif bir biçimde tepki verilmesi gereken konular. Özellikle sansür konusunun yaşadığımız yüzyılda hâlâ sorun olarak konu edilmesi içler acısı. İntihal ise insanlık tarihi kadar eski bir ahlaksız tavrın neticesi, sanırım ne yapılırsa yapılsın önüne geçilemeyecek. Üzerinde durmak istediğim konu ise intihalle bağlantılı sayılabilir. Son dönemlerde intihal konusunun yapay zeka ile ilişkilendiği tartışmalarla karşılaşacağız gibi görünüyor.
Teknolojik gelişmelerin insanlığın adım adım ilerlemesinin bayrağı olduğu doğru. Ancak her gelişme, istenmeyen bazen de korkutucu boyutlara ulaşan değişimleri de beraberinde getiriyor. Bu bazen istemli bazen de istemsiz hareketlerin sonucu olarak karşımıza çıkıyor. İnsanın konfor arzusu ve kazanma hırsı, adı geçen teknolojik gelişmeleri sevimsiz bazen de tehlikeli kılabiliyor. Yapay zeka, diğer tüm alanlarda olduğu gibi sanat alanında da bir şeyler yapabileceğini kanıtladı. Öyle ki bir roman yazabilir, bir kitap kapağı tasarlayabilir, bir çeviri yapabilir ya da bir müzik eseri ortaya çıkarabilir. Bunu yapabiliyor olması beni korkutuyor mu? Hayır! Ben insan ruhuna inananlardanım. Bana göre tanrısal yetinin, insan ruhundan damlayan terin dokunmadığı hiçbir şey, yeterli anlama sahip değil. Ortaya çıkan ürün, görece güzel, faydalı ya da işlevsel olabilir. Ancak sanat, zihnin mücadelesi, emeğin inadı ve ruhun safiyeti olmazsa tanımının dışına çıkar. Ben insanın üretirken, tüketirken, beğenirken, sorgularken ya da düşünürken bu tanımı sezeceğine, arayıp bulacağına inanırım.
Soru 4:
Okumayı hep düşlediğiniz, ama bir türlü elinizin varmadığı, dolayısıyla da sürekli ertelediğiniz o kitaplara gelelim… Bu kitaplardan 2023’te, “Nihayet okudum,” dedikleriniz var mı? Okuma deneyiminizden kısaca bahseder misiniz?
Cevap 4:
Bu yıl ilk gençlik dönemlerinde okuduğum Jack London’ın Martin Eden’ini bir edebiyatçı gözüyle tekrar okuma fırsatım oldu. Aynı şekilde Kafka’yı, Dostoyevski’yi, Herman Hesse’yi, Hemingway’i, Refik Halit Karay’ı, Aziz Nesin’i bu yaşımın gözüyle ve ruhuyla okumak beni çok besledi. Bununla birlikte edebiyat önderlerimizden Sevgi Soysal ile böylesine geç tanışmak da beni mahcup etti.
Soru 5:
Deprem, ekonomik kriz ve savaşların gölgesinde yiten “sevimsiz” bir yılı daha geride bırakıyoruz. 2024 sizce neler getirir, nasıl bir yıl olur? Yeni yıldan neler bekliyorsunuz?
Cevap 5:
Zor bir coğrafyada zor koşullar altında yaşıyoruz. Gittikçe etrafımızı kuşatan bu kör zihniyet, yaşamayı karın doyurmak ve hayatta kalmakla eşdeğer tutuyor. Çirkinliğe, basitliğe hatta kötülük ve zorbalığa alıştırılmak isteniyoruz. Bu koşullar altındaki bir ülkede kültür sanat alanı için pembe tablolar çizmek zor. Ama ben umudun romantik bir eylem değil aksine mücadele gerektiren capcanlı bir tavır hatta sorumluluk olduğunu düşünüyorum. Öngörü ya da beklentiden ziyade üzerime düşenleri yapmaya ve “çakır dikenleri” ne karşı usanmadan mücadele etmeye kararlıyım.
Soruşturmanızda bana yer verdiğiniz için teşekkür ediyorum, yanıtlarımı Sevgi Soysal’ın selamı ile sonlandırıyorum.
“Usanmak her şeye gebedir. Bütün kötülüklere…”
Soruşturma Ana Ekranına Dönmek İçin Lütfen Tıklayınız…
03.01.2024 © Novelius Edebiyat

