21.12.2023 © Novelius Edebiyat
Yayına Hazırlayan: Mehmet BAHÇECİ
14. Bölüm: Ümit Yaban
Editörün Notu: 2023 Yılı Edebiyat Soruşturmamızda, edebiyatın yükünü sırtlanmış birbirinden değerli isimleri ağırlıyoruz. Konuklarımıza az sayıda ve net sorular yöneltmeye gayret ettik. Edebiyatseverler için faydalı olması temennisiyle...
Soru 1:
2023 Yılını okuma ve yazma anlamında nasıl geçirdiniz? Kendinize ve projelerinize vakit ayırabildiniz mi? Bize Ümit Yaban‘ın 2023 yılı panoramasını çizer misiniz?
Cevap 1:
2023 yılı benim için unutulmaz bir yıl oldu. Kelimelere sığmayacak yoğunlukta duygular yaşadım. Bunda elbette piyasaya yeni çıkan kitabımın payı çok büyük. 2023 yılında; uzun süredir kitap için gerçekleştirdiğim röportajların sonu geldi, öyküler yazdım, kitabımı tamamladım ve nihayet ilk baskısını elime aldım. 2023 yılı yazma bakımından doyurucu bir yıl olsa da okuma konusunda maalesef aynısını söyleyemeyeceğim. İçime sinen bir okuma listesi oluşturamadım. Genellikle ilk kitapları kapsayan okumalar yaptım. Aklımda kalabalık bir okuma listesi var, ama elime daha ziyade ilk kitaplardan başka bir şey alamadım. Umarım 2024 yılında daha çok kitap okuyabilirim.

Soru 2:
2023 Yılında yerli ve yabancı pek çok eser okurlarla buluştu. Yeni çıkan kitapları takip edebildiniz mi? İçlerinden okuduklarınız ve beğendikleriniz var mı? Düşüncelerinizi kısaca paylaşır mısınız?
Cevap 2:
2023 yılında gerçekleştirdiğim okumaların neredeyse tümü yeni kitaplar üzerineydi. Piyasaya çok fazla kitap çıkıyor ve hepsine vakit ayırmak neredeyse imkânsız. Bu yüzden biraz seçici davranmak gerektiğini düşünüyorum. 2023 yılında büyük beğeniyle okuduğum yeni kitaplar oldu. Kadire Bozkurt, Özgür Mutlu, Türker Ayyıldız, Ayla Burçin Kahraman, Esra Kâhya, Metin Nart, Figen Koşar ile tanıştığım için büyük mutluluk duydum. Muhakkak anmayı unuttuğum isimler de var. Kütüphaneme aldığım, fakat henüz okuyamadığım çokça yeni kitap var. Onları da en kısa sürede okuyup bitirmeyi umuyorum. Bence ilk kitaplar – içeriği ve niteliği ne olursa olsun – büyük emek ve heyecanla vücuda getirildikleri için çok değerliler. Onlarca ilk kitap okudum. Yüreklerini ve emeklerini ortaya koyup o kitapları var eden yazan arkadaşlarımı cesaretleri ve fedakârlıkları için kutlamak istiyorum.
Soru 3:
2023 Yılı edebiyat tartışmaları yönünden de hararetli bir yıl oldu. Tartışmalarda şu üç başlığın öne çıktığını görmekteyiz; birincisi, kitaplara yönelik sansür uygulamasıydı, bir diğer tartışma çeviri eserlerde yapay zekâdan yararlanılmasıydı. Ve üçüncüsü de aslında hep var olan ve dönem dönem alevlenen intihal konusunda yapılan tartışmalardı…
Bu üç başlıktan dilediğiniz biri hakkındaki değerlendirmelerinizi paylaşır mısınız?
Cevap 3:
Çocuk kitaplarındaki sansür en can yakıcısı oldu sanırım. Kaygıların sancısıyla bir günü keyifli geçirmediğimiz dönemde “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu” kitaplardaki resim ve içerikleri muzır ilan etti. Çocuklar söz konusu olduğunda elbette herkes gerekli hassasiyeti göstermelidir, fakat sözde çağrışımlar nedeniyle gökkuşağı resminin sansürlenmesi ya da bir zihniyet meselesi olarak çocukları felsefeden uzak tutmak gibi pratikler hayatımıza girince işin rengi değişiyor. Özgürlüklerin kısıtlanması yavaş yavaş önü alınamaz bir sistematiğe dönüşüyor.

Soru 4:
Okumayı hep düşlediğiniz, ama bir türlü elinizin varmadığı, dolayısıyla da sürekli ertelediğiniz o kitaplara gelelim… Bu kitaplardan 2023’te, “Nihayet okudum,” dedikleriniz var mı? Okuma deneyiminizden kısaca bahseder misiniz?
Cevap 4:
Okuma listemde, onlarca ilk kitap dışında John Berger kitapları vardı: Görme Biçimleri, O Ana Adanmış, Hoşbeş… Görme Biçimlerini nihayet okumayı başardım. Semih Gümüş’ten Yalnızlık Kime Benzer, Dino Buzatti’den Tatar Çölü, Fikret Ürgüp’ten Seçme Öyküler de okuyabildiklerim arasında.
Soru 5:
Deprem, ekonomik kriz ve savaşların gölgesinde yiten “sevimsiz” bir yılı daha geride bırakıyoruz. 2024 sizce neler getirir, nasıl bir yıl olur? Yeni yıldan neler bekliyorsunuz?
Cevap 5:
Pandemiden bu yana her şey kötüye gitti. Kitapçılardan dokunarak kitap alma alışkanlığının da sonu geldi. Hem hastalık bulaşma kaygısından hem dağıtımın zorlaşması nedeniyle her kitabı raflarda bulamıyoruz. Dergilerin kapanması, yayın döngülerinin uzaması, okurun alım gücünün azalması, muzır neşriyat söylemleri, kimseye katkı sağlamayacak tartışmalar ve sansürler… Saymaya başladığımızda ardı arkası kesilmiyor. Ama yaşadığım şehirde açılan şehir kütüphanesi, köy okullarına yapılması için uğraştığımız minik sınıf şeklindeki kütüphaneler, “online edebiyat mecraları kapanmasın, dergiler basılmaya devam etsin” diye çabalayan insanların varlığı, edebiyat atölyelerinin çokluğu, insanların öğrenme açlığı, hâlâ okumaya inancını yitirmemişlerin varlığının birer göstergesi. Evet, kötü şeyler oluyor, ama edebiyat adına bir o kadar umutlu başlangıçlar var. Velhasılıkelam, gönlü karartmaya gerek yok, umut hep var. Yeni yıl güzel gelecek, inanıyorum. Okuyan nüfusun arttığı, yayın emekçilerinin haklarının verildiği, kâğıdın sıkıntı olmaktan çıktığı, biz yeniler için çok daha geliştirici ve samimî tartışmaların yapıldığı, çokça okuyup güzel öyküler yazacağım bir yıl olmasını diliyorum.
Teşekkür ederim.
Soruşturma Ana Ekranına Dönmek İçin Lütfen Tıklayınız…
21.12.2023 © Novelius Edebiyat

