Site icon Novelius Edebiyat

2024 Edebiyat Soruşturması –  Bölüm 30 – Aydın Kayabaşı

07.01.2025 © Novelius Edebiyat

Yayına Hazırlayan: Mehmet BAHÇECİ

30. Bölüm: Aydın Kayabaşı

Editörün Notu: 2024 Yılı Edebiyat Soruşturmamızda, edebiyatın yükünü sırtlanmış birbirinden değerli isimleri ağırlıyoruz. Konuklarımıza az sayıda ve net sorular yöneltmeye gayret ettik. Edebiyatseverler için faydalı olması temennisiyle...

Soru 1:

2024 Yılında yerli ve yabancı pek çok eser okurlarla buluştu. Yeni çıkan kitapları takip edebildiniz mi? İçlerinden okuduklarınız ve beğendikleriniz var mı? Düşüncelerinizi kısaca paylaşır mısınız?

Cevap 1:

Kitap alırken yayımlandığı tarihe pek takılmam. Özellikle bu yılın kitapları olsun diye uğraşmadım. Ama günümüz yazarlarından İhsan Oktay ANAR, Ahmet ÜMİT, Mahir ÜNSAL ERİŞ, Zülfü LİVANELİ, Zeynep EŞİN gibi takip ettiğim birçok isim var. Yine isimleri duyulmamış ama öyküleri, şiirleri ve yazılarıyla dergileri renklendiren yazarları da takip ediyorum.

Soru 2:

2024 Yılını okuma ve yazma anlamında nasıl geçirdiniz? Kendinize ve projelerinize vakit ayırabildiniz mi? Bize 2024 yılı panoramanızı çizer misiniz?

Cevap 2:

Ben her yıl kendime en az şu kadar kitap okuyacağım diye hedef koyarım. Bu yılki hedefim de elli kitap okumaktı. Bunu da başarmak üzereyim. Kitap dışında dergi okumaya da özen gösteriyorum. Aylık abonelik olduğum dergiler sayesinde bu ihtiyacımı da karşılıyorum.

Yazmaya gelince bu sene bir önceki yıla nazaran daha az yazdım. Yaz tatili, okul başlangıcı, edebiyata gönül vermiş arkadaşlarımla birlikte çıkardığım Feveran adlı derginin tasarım ve editörlük işleri derken yazılarım biraz aksadı. Normalde 2024 yılının sonuna bir kitap dosyası hazırlamayı planlıyordum fakat şu an yarısındayım. Bu yıl Feveran dergisinde dört sayı çıkardık. Dergi için de yazı çalışmalarım oldu. Yine yılın son ayına bir okul dergisi sığdırmayı başardım. Meslektaşlarım ve öğrencilerimle gayet başarılı bir yazı serüveni gerçekleştirdik.

Soru 3:

Türk Edebiyatı mı, Türkçe Edebiyat mı? Türkiyeli Edebiyatı mı?.. 2024’te de ısıtılıp önümüze konulan bu kavram kargaşası hakkındaki düşüncelerinizi paylaşır mısınız? Nedir doğrusu?

Cevap 3:

Bir ülkede ağırlıklı olarak konuşulan, ulusal ve uluslararası sahada kabul gören dil hangisiyse edebiyatın dili de odur ve kapsayıcı olmalıdır. Halk nezdinde kabul görmüş ifadelerle oynamanın yersiz olduğunu düşünüyorum. Bu kavram kargaşasını çıkaranların niyetinin suyu bulandırmak olduğuna inanıyorum. Çünkü bu kavram daha önce önümüze Türk Cumhuriyeti vatandaşı mı yoksa Türkiyeli vatandaşı mı olarak çıktı. Sonrasında sönüp gitti. Ortaya bir kavram atmak tartışmalara sebep olabilir fakat bu kavram halkta karşılık bulmazsa sönüp gider. Ben genel kabul görmüş “Türk Edebiyatı” ifadesini kullanmanın daha akıllıca olduğunu düşünüyorum ve onu kullanmaya devam edeceğim.

Aydın Kayabaşı

Soru 4:

Son on yılda yayımlanan verilere baktığımızda, kitap okumak, ihtiyaçlar hiyerarşimizin 235. sırasında kendine yer bulabilmiş. Ülkemizde kitap okumaya ayrılan vaktin günlük ortalama 5 dakika ile sınırlı olduğunu da düşünürsek, çıkan sonuca hiç de şaşırmamalı.

Gelelim sorularımıza…

Kitaba ve okumaya olan talebin bu denli kısır, entelektüel beğenilerin de bu denli diplerde olduğu bir ülkede “yazma” motivasyonunuzu nasıl koruyorsunuz?

Yayımlanmayacağını, kimsenin okumayacağını bilseniz de yine de yazar mıydınız?

Cevap 4:

Ülkemizde kâğıt, baskı, kargo gibi unsurlar pahalı olduğu için kitapların fiyatları da artıyor.Hâliyle insanlar kitaplara biraz daha mesafeli oluyor. Ayrıca çoğu insan günlük hayat karmaşasının içinde boğulup gidiyor. Ülkemizde asgarî ücretle çalışan işçi sınıfı azımsanamayacak derecede çok. Bu insanlar sekiz-beş çalışıyor. Tabii sekizde işte olmak için de bulunduğu şehre göre değişir elbette ama 06.30-07.00 aralığında kalkması gerekiyor. Eğer mesaiye de kalıyorsa eve gelmesi 20.00’yi buluyor. Şimdi bu insanların geçim derdi hiç kuşkusuz en önde olacak. Kirası, giyimi, mutfağı, çocuğu, okulu, elektriği, suyu… Liste uzayıp gider. Tabii kitabın o kadar geride olması üzücü. Fakat kitap okuma alışkanlığı için öncelikle insanların refah düzeyini yükseltmek gerekiyor. Evde kitap okumayan bir anne-baba olunca çocuklar da okumaya pek meyilli olmuyor. Okullarda yapılan okuma saati evde destek bulmuyor. Telefon, bilgisayar sosyal medya daha cazip geliyor insanlara.

Gelelim yazma konusuna. Ben ilk yazılarımı yazarken bunları yayımlatmayı hiç düşünmedim. Önce bir arkadaşımın tavsiyesi ile dijital platformlarda yayın yapan dergilerle tanıştım. Sonra baktım bu işi basılı yapan dergiler var. Bunlar daha cazip geldi. Elime alıp okuyabilmek bambaşka bir histi. Ardından bir kitap çıkarmaya karar verdim. Çok şükür bunu da gerçekleştirme fırsatım oldu. İlk göz ağrım Yokuş Yukarı Hayatlar’ı okurla buluşturdum. Sonrasında editörlüğe soyundum. Şimdi ise dergi çıkarıyorum. Artık yazmayı bir kenara bırakmam mümkün değil. Yazdıklarım bir dergide kabul görmese de dosyalarım yayın evlerinde ret yese de bu huyum hep devam edecek. Çünkü yazmayı bir kişilik özelliği hâline getirdiğimi düşünüyorum. Bazen iş hayatı, ev, çocuk derken aksasa da, ben onu ihmal etsem de, o beni bırakmayacak biliyorum.

 

Soru 5:

Daha nitelikli bir edebiyat ortamının oluşması adına yeni yılda (yayınevi-yazar-okur üçgeninde) neler yapılmalı? Ve 2025 Yılından beklentileriniz nelerdir?

Cevap 5:

Nitelik istiyorsak eğer yayınevi de yazar da satış kaygısı taşımamalı. Bu kaygı popüler insanların yazdıklarını ön plana çıkarmaya başlıyor. Yazar gönül rahatlığıyla yazabilmeli.  Burada iş okura da düşüyor elbette. Okurlar sadece ünlü kişilerin kitaplarına yönelmemeli. Bilmeli ki ismi duyulmamış nice sağlam kalemler var. Ayrıca okur, günü birlik diyebileceğimiz ucuz yazılardan da uzak durmalı. Özellikle lise çağındaki genç okur kitlesinde maalesef bu çok var. Ellerinde telefon olunca okumayı da dijital platformlardan yürütmeye çalışıyorlar. Bu sağlıklı bir yaklaşım değil. Çünkü yazılar, edebi kaygıdan uzak, editörlüğü yapılmamış, mantık hatalarıyla dolu oluyor. Nitelikli yazılar için dergilere, kitaplara yönelmek gerekiyor.

 

Soruşturma Ana Ekranına Dönmek İçin Lütfen Tıklayınız…

07.01.2025 © Novelius Edebiyat

Exit mobile version