Site icon Novelius Edebiyat

İlk Ümit: Meltem Demir – Ümit Yaban

11.05.2024 © Novelius Edebiyat - Ümit Yaban

“… benim kinestetik yanım daha baskın. Yaşadığım bir olayda söylenen sözlerden daha çok bana yaşattığı hisler ve duygular iz bırakır hikayelerim de akıcılık duygusallıktan kaynaklanıyor olabilir.”

MELTEM DEMİR

Ah ilk kitaplar, sanki yazandan bir parça kopacak da evrende yıldız gibi parlayacakmışçasına müstesna bir öneme sahiptir. Bu önem hem yazarlar hem de edebiyat tarihi için geçerlidir. Bu heyecana ortağız ve zevkle görünürlüğüne katkı sunmayı kendimize görev addediyoruz.

Röportaj: Meltem Demir – Ümit Yaban

Ümit YABAN: Sayın Meltem Demir ilk kitabınız Albatros’u kutlarım. Kitabınız Meşe Kitaplığı basımı ile okuyucusuyla buluştu. Sevgi, vefa ve umut yüklenmiş bir kitap tebrikler. Öncelikle merak ettiğim sizsiniz, edebiyatla kurduğunuz ilişkiye de değinerek kendinizi tanıtır mısınız? Meltem Demir kimdir?

Meltem DEMİR: Öncelikle otuz beş yıllık hekimim. 10 yıl pratisyen hekimlik yaptıktan sonra tıpta uzmanlık sınavını kazanarak tıbbi biyokimya uzmanı oldum. Özel Medicalpark hastanesinde hem genel müdür vekili hem de tıbbi biyokimya uzmanı olarak çalışıyorum. Evliyim. Bir oğlum, bir kızım bir de gelinim var. Kendimi keşif yolculuğum otuzlu yaşlarımın sonlarında başladı. Öncelikle tenis ve maraton koşu sporları ile lisanslı olarak ilgilendim son bir yılda buna yüzme branşı eklendi. Ordu’luyum. Karadenizli olmanın getirdiği genetik bir enerjimiz var sanırım çok şükür ki bitmiyor. 2010 yılında yolum tiyatro ile Antalya Eczacılar odasının 2011 yılında sergilediği ‘Majistral’ adlı oyunun eğitimlerinde kesişti. Bu dönemde bir aydınlanma yaşadım. Özellikle oyundaki karakterin analizi ve duygu durumuna girme konusu yani dramaturjisi çok anlamlı geldi bana. Hekimlik yaptığım dönemlerde hastaları anlamak için empati yapardık, hekimlik bu yönü ile sanatsal yatkınlığı olan bir meslek. Tiyatronun bu yöndeki benzerliği ile aldığım eğitimler farklı projelerde sahnelenen dört oyunla devam etti. O dönem ders aldığım Özel Kırmızı Kalem tiyatrodaki hocalarımın emeği de çoktur bende.

Ümit YABAN: Yazma yolculuğu nasıl başladı? Duru ve akıcı bir dil var öykülerinizde, yazarlık eğitimi aldınız mı?

Meltem DEMİR: Klişe bir cevap olacak belki ama kendimi bildim bile ufak ufak yazarım. Önce şiirle başladım, sonra kısa küçük hikayeler yazdımkendi kendime. Uzmanlık sınavını mesleğe başladıktan on yıl sonra kazanınca o dönem STED adında hekimlere yönelik bir dergi vardı, çektiğim sıkıntıları ve sonuçta elde ettiğim başarı hissini yazdığım ‘Günlüğümden’ köşesindeki yazıma tebriklerini gönderen bu yazıyı okuduktan sonra motive olduğunu belirten çok fazla kişi oldu. O zaman yazının etki gücünü fark etmiştim. Sonrasında bazı dergilerde hikayelerim yayınlandı. Ciddi anlamda bu konuya eğilmem tiyatro klübünde yaratıcı yazarlık dersi açılması ile başladı. Grup olarak çalıştığımız için her derste birbirimizin hikayelerini dinler ve birbirimizden beslenirdik, o dönem ders aldığım sevgili Ruteba Doğan hocamın da bende emeği çoktur. Dinlediğimiz bir müziğe ya da gördüğümüz küçük bir fotoğrafa bakarak hikayeler yazıyorduk. Eğitimler devam ederken pandemi oldu ve ben online eğitimlerle farklı hocalardan da destek alarak yazmaya devam ettim. Bu dönemde oldukça fazla hikaye yazdım diye düşünüyorum. Yazarken o karakteri hissederek ve duygu yükleyerek yazıyorum. Çünkü benim kinestetik yanım daha baskın. Yaşadığım bir olayda söylenen sözlerden daha çok bana yaşattığı hisler ve duygular iz bırakır hikayelerim de akıcılık duygusallıktan kaynaklanıyor olabilir.

Ümit Yaban, “İlk Ümit” röportaj serisinin 30. bölümünde “Albatros” adlı kitabıyla Yazar Meltem Demir’i ağırlıyor…

Ümit YABAN: Bu kitap röportajı benim için de çok kıymetli, umarım daha çok bilinmesine faydam olur. Kitabı kime ve neden armağan ettiğinizi, KAHEV (Kadın Hekimler Eğitime Destek Vakfı) ile sizin ve kitabın ilişkisini bize biraz anlatabilir misiniz?

Meltem DEMİR: Kitabı 4 Şubat 2023 tarihinde yaşanan depremle birlikte zamansız gidenlere armağan ettim ve bu gidenler arasında çok sevdiğim dostum Dr. Ebru Gündüz’de vardı. Okumayı çok seven bir hekimdi. O nedenle onun adının bir kütüphanede yaşaması gerekiyordu. KAHEV’e ilk üye olan hekimlerdendim. Eğitim destekleri arasında kütüphane yaptırdıklarını da biliyordum bu nedenle onlarla konuşarak karşılıklı sözleşme imzaladık. Kütüphanesi olmayan okulumuzun adı da İskenderun İlkokulu. Şimdi ihtiyaçları ve maliyetleri çıkarıyoruz. Satış yolu ile toplanacak parayı KAHEV aracılığı ile okula göndereceğiz. Yeni öğretim yılı başlamadan umuyorum kütüphanenin açılışına birlikte gidebiliriz. Onun dışında kitabın satışı böyle güzel giderse daha çok kütüphane ve daha çok çocuğun eğitimine katkıda bulunmak sürdürülebilir mutluluk adına benim en büyük kazancım olur.

Ümit YABAN: Öyküleriniz otobiyografik ögeler taşıyor mu? Kendinize en yakın hissettiğiniz karakter hangisi? Ve bir gün bu karakterin öyküsü film olsa karakteri kimin canlandırmasını isterdiniz?

Meltem DEMİR: Düzenlediğim imza gününde fikirlerine çok güvendiğim bir arkadaşım şöyle demişti ‘Yazarın çıkardığı ilk kitapta otobiyografik özellikler baskındır.’ Kısmen doğru buldum bu cümleyi Albatros’ta ‘İncili Küpeler’ ve ‘Meçhul Şiir’ adlı öyküler otobiyografikdir. Diğer hikayelerde de yer yer otobiyografik öğelerden faydalandım. Kendimi en yakın hissettiğim karakter konusunda emin değilim, yazarken sanki hepsi benden bir parça alıyordu. Geçmişin İzinde adlı öykümün film yapılmasını isterdim ki özellikle çocuklara yapılan cinsel tacizler daha şimdilerde konuşulur oldu, bunu kitabı okuyan pek çok arkadaşım da önerdi. Bu karakteri Demet Evgar canlandırsın isterdim.

Ümit YABAN: Öykülerde kadın ve çocuk karakterlerinin çokluğu sizin çocuk ve kadına hayatınızda nasıl öncelik verdiğinizi gösteriyor. Hekimliğin, kadın ve anne olmanızın bu öykülerin kurgusuna katkısından bahsedebilir misiniz?

Meltem DEMİR: Çok yerinde bir tespit. Gençlik yıllarımda hep olgun bir kişiliğim vardı ama anne olduğumda farklı bir bakış açım gelişti, hekimliğin ve kadın olmanın getirdiği hassasiyetle hastaların hikayelerini dinlerken bile kadın olmanın zorluklarını onlardaki hastalıklara ek bir yük getirdiğini görüyorsunuz. Sonuçta eğitimli bir anne bu ülkede çok şeyi değiştirebilir. Ben bu alanda yoğunlaşmayı ve çalışmayı kendime görev edindim. Yıllar önce çocuk gelinlerle ilgili bir sosyal deney projesinde yer almıştım. Orada olaya en çok tepki veren kadınlardı. Kadın kadının kurdu değil yurdu olduğu sürece inanıyorum ki birlikte çok güzel işlere imza atabilir. Ben de bu nedenle öykülerimde daha çok kadın karakterleri işlemeye özen gösterdim.

Meltem DEMİR

Ümit YABAN: Düzenli takip ettiğiniz edebiyat dergisi ve web sitesi var mı?

Meltem DEMİR: Notos, Kafa ve Ot dergisini düzenli takip etmeye çalışıyorum. Web olarak tavsiye üzerine baktıklarım var, sosyal medyadan gelen edebi değeri olana yazıları da çok severek okuyorum. Hatta ‘Yazarın deşifresi adlı’ öykümü böyle bir okuma üzerine yazdım.

Ümit YABAN: Türk ve Dünya Edebiyatından takip ettiğiniz isimler, hayranlık duyduğunuz yazarlar kimler?

Meltem DEMİR: Türk edebiyatından Yaşar Kemal, Ayşe Kulin, Buket Uzuner, Murathan Mungan, Oğuz Atay, Zülfü Livaneli’yi sayabilirm. Dünya edebiyatından Stefan Zweig, Jose Saramago, Gabriel Garcia Marquez, Herman Hesse, Haruki Murakami hayranlık duyduğum isimler. Burada kayınpederimden de bahsetmek isterim. Kendisi emekli bir hekim ve şimdilerde 87 yaşında. Onunla farklı şehirlerde yaşıyor olmamıza rağmen her bir araya geldiğimizde aile sofrası kurulur o sofrada uzun saatler sohbet edilirdi. Bu sohbetlerde kayınpederimin hekimlik yıllarına ve yaşadığı olaylara ait anlattığı pek çok hikayeyi çocukluğumuzda büyüklerimizden dinlediğimiz masallar gibi o hikayenin içinde kaybolarak dinlerdim. Yazma yolculuğumda onun anlatım dilindeki hayranlığıma etkisi de büyüktür.

Ümit YABAN

Ümit YABAN: Kütüphanenize destek olmak isteyenler kiminle irtibata geçebilir? Bizimle ayrıntılarını paylaşabilir misiniz? ( ikinci el kitap paylaşımı olur mu?, adres bilgisi )

Meltem DEMİR: Öncelikle benimle irtibata geçmeli. Bazı arkadaşlar kitabı sembolik olarak alıp ederinden daha fazlasını ödediler. Bu şekilde bağış kampanyamız için gerekli para daha hızlı toplanmaya başladı. Maliyetler sürekli artıyor. Yapılacak kütüphane için 1. Sınıf ahşap malzeme olması bizim için son derece önemli. Başlıca eşyalar olarak masa, sandalye, dolap ve vestiyer yapılacak, sonrasında iç döşeme ve çocukların kullanımı için en azından bir bilgisayar olması planlanıyor. Kitabın internet satışı dışında Antalya içinde Akra Barut oteli karşısında bulunan Başka ol kitap kafede de satışı yapılıyor. İkinci el paylaşımı olabilir tabi ama bana gelerek benim bastırdığım kitaplardan imzalı alan pek çok arkadaşım yada kitabın içeriğini çok beğenenler kütüphanemizde kalacak şeklinde dönüş yaptılar.

Ümit YABAN: Sorularımla okuyanların hem sizi daha iyi tanıması hem de kendi kafalarındaki soru işaretlerine bu yoldan geçmiş birinden cevap bulmalarını diledim. İkinci kitabınızı heves ile bekliyorum. Gönlünüze, kaleminize layık ömrünüz olsun. Teşekkürler.

Meltem DEMİR: Benim için de çok keyifli bir söyleşi oldu. İkinci kitap için hazırlıklara sevgili editörüm Derya Gür’ün bastırması ile başladık. Kitabın tanıtımına katkıda bulunmak adına röportaj yolu ile verdiğiniz destek için asıl ben teşekkür ederim.

“İlk Ümit” Röportaj Serisinin Diğer Bölümleri İçin

Lütfen Tıklayınız…

11.05.2024 © Novelius Edebiyat

Exit mobile version