Site icon Novelius Edebiyat

İlk Ümit: Erva Kara – Ümit Yaban

26.10.2024 © Novelius Edebiyat - Ümit Yaban

“Sanat bir bakıma içte olanın dışa yansıması. Burada ifade biçimleri değişse de her sanatçı eserinde kendini yansıtır. Her yazdığım benim bir parçamdır. İnsan kendi içinde ne taşıyorsa dünyaya baktığında da onu öyle görüyor. Aynı olayları yaşayıp, şahit olup bambaşka şekillerde anlatıyoruz.”

ERVA KARA

Ah ilk kitaplar, sanki yazandan bir parça kopacak da evrende yıldız gibi parlayacakmışçasına müstesna bir öneme sahiptir. Bu önem hem yazarlar hem de edebiyat tarihi için geçerlidir. Bu heyecana ortağız ve zevkle görünürlüğüne katkı sunmayı kendimize görev addediyoruz.

Röportaj: Erva Kara – Ümit Yaban

Ümit YABAN: Sayın Erva Kara ilk kitabınız Sonra İşte Uyandım’I  kutlarım, Loras Kitap’tan elimize geçti keyifli öyküler okuduk teşekkürler. Öncelikle merak ettiğim sizsiniz edebiyatla kurduğunuz ilişkiye de değinerek kendinizi tanıtır mısınız? Erva Kara kimdir?

Erva Kara: Erva kendini bildiği günden beri kelimelerle oyun oynayan bir kız çocuğuydu. Okuma yazmayı ilk öğrendiğim zamanlardan kalma küçük bir defterim var. Etrafımda gördüğüm her şeye şiirler yazmışım. Bez bebeğime, annemin küpe çiçeğine, kardeşime… Evimizde kocaman bir osmanlıca lügat vardı ve ben yeni kelimeler öğrenmeye bayılırdım. Bazen rastgele bir sayfa açar oradan seçtiğim bir kelimeyle başlayan şiirler yazardım. “Yaratıcı yetişkin, hayatta kalmayı başara bir çocuktur.” der kıymetli Ursula. Sanırım hayatta kalmayı başaran bir çocuk, diye de tanımlayabiliriz Erva Kara’yı.

Ümit YABAN: Yaşanmışlıklar,  gözlemlediklerimiz, iç dünyamız yazdıklarımızın bel kemiği olsa da sizin yazarken ilham kaynaklarınız nedir?

Erva KARA: Yaşamı bir bütün olarak duyumsadığımda her şey ilham verebiliyor bana. Bazen bir akşam güneşinin aydınlattığı yaprak, bazen bir çocuğun ansızın söylediği filozofça bir cümle, bazen bir dostun göz yaşları. Bilinçli olarak ilham aldığım kanal ise büyük şairleri okumak oluyor. Yazarken kendimi ne zaman tıkanmış ve vazgeçmeye yakın hissetsem kitaplığımdan bir şiir kitabı alıp okuyorum. Benim için şiir en büyük ilham kaynağı.

Ümit Yaban’la İlk Ümit röportaj serisinin 42.bölüm konuğu Loras Yayınları’ndan çıkan ilk kitabı “Sonra İşte Uyandım” ile Yazar Erva Kara oluyor…

Ümit YABAN: Günlük yazma rutininiz var mıydı?  Malum yaşam büyük bir koşuşturma, bu koşturma arasında yazmaya günlük ne kadar zaman ayırabiliyordunuz?

Erva KARA: Sabahları epey erken kalkıyorum. Bu özellikle tercih ettiğim bir zaman dilimi değil aslında kendi içsel ritmim böyle işliyor. Uyandığımda masama geçip defterime ve kalemime sarılıyorum genelde “uyandım” kelimesi ile başlayan pek de edebi olmayan metinler yazıyorum. Bunlar bazen rüyalarım oluyor, bazen içinden geçmeye çalıştığım tecrübeler, bazen hayallerim bazen sadece dualarım… Edebi metinleri yazabiliyor oluşumu sanıyorum sabah sağaltımlarıma borçluyum. Zira hadi bir öykü yazayım diyerek masaya oturduğum nadirdir. Bazen bir hikâye kendini yazdırmak için ansızın gelir.  O an hangi imkanlara sahipsem hemen yazmaya geçerim. Telefonumun notlar kısmına bile yazdığım hikâyeler oldu…

Ümit YABAN: Biz sizi okuduk. Peki siz neler okuyorsunuz? Bize kitaplığınızdan söz eder misiniz?

Erva KARA: Kitaplığım çok yaşayan bir kütüphane. Bazen artık benim dünyamda yolculuğunu tamamlamış kitapları raflardan çıkarıp birkaç koli azalttığım oluyor. Bazen de onlarca kitapla evime geliyorum. Lakin yıllardır hiç değişmeyen kısmı şiir kitaplarım, Sait Faik ve Tezer Özlü kitaplarıdır diyebilirim.

Erva Kara

Ümit YABAN: Lezzetinin dışında bir yol gösterici ya da gösterici olma niyetiniz var mıydı bu kitapta?

Erva KARA: Yol göstericilik iddiasında olmadım hiçbir zaman. Mesleğim gereği -öğretmenlik- böyle bir misyon yüklendiğinde bile içsel olarak bunu reddeden bir yanım var. Çünkü hepimiz kendi biricik yolculuğumuzda kendi adımlarımızla yürüyoruz. Yol göstermek değil ama yol arkadaşlığı etmeye, öykülerde kendinden bir parça bulan okura bu yolda yalnız olmadıklarını hatırlatma niyeti taşıyorum diyebilirim.

Ümit YABAN

Ümit YABAN: Yazar ile yazdığı arasında nasıl bir bağlantı olduğunu düşünürsünüz? Öykücülüğünüz sizden bağımsız mıdır ya da bunun tam tersini söyleyebilir misiniz?

Erva KARA: Sanat bir bakıma içte olanın dışa yansıması. Burada ifade biçimleri değişse de her sanatçı eserinde kendini yansıtır. Her yazdığım benim bir parçamdır. İnsan kendi içinde ne taşıyorsa dünyaya baktığında da onu öyle görüyor. Aynı olayları yaşayıp, şahit olup bambaşka şekillerde anlatıyoruz. Sanırım en keyifli yanı da bu.

Ümit YABAN: Yazdığınız son şey olsa konusu ne olurdu?

Erva KARA: Aşk.

Ümit YABAN: Kim için yazıyorsunuz?

Erva KARA: Aslında herkes gibi ben de kendim için yazıyorum. Günün sonunda hepimiz bir şekilde yalnız olduğumuzu iliklerimize kadar hissediyoruz. Yazma eylemi yalnızlıktan kaçmak için değil, tercih edilmiş yalnızlığın içinde en çok da kendime yalnız olmadığımı hatırlatma çabası diyebilirim.

Ümit YABAN: ilk kitabı için hazırlananlara önerileriniz ne olur? İkinci kitap çalışmanız var mı?

Erva KARA: Tavsiye niteliğinde bir şey söylemek pek haddime değil zira bu yolculuk çok biricik. Ama tecrübelerimden yola çıkarak bir şey söyleyebilirim ki ne olursa olsun yazmaya devam etsinler.

İkinci kitap olur mu bilmiyorum bunu zaman gösterecek, bildiğim tek şey var yazmaya devam ediyorum.

 

Bana bu alanı açtığınız için teşekkür ediyorum.

 

Sevgilerimle.

Ümit YABAN: Sorularımla okuyanların hem sizi daha iyi tanıması hem de kendi kafalarındaki soru işaretlerine bu yoldan geçmiş birinden cevap bulmalarını diledim. İkinci kitabınızı heves ile bekliyorum. Gönlünüze, kaleminize layık ömrünüz olsun. Teşekkürler.

“İlk Ümit” Röportaj Serisinin Diğer Bölümleri İçin

Lütfen Tıklayınız…

26.10.2024 © Novelius Edebiyat

Exit mobile version