06.07.2024 © Novelius Edebiyat - Ümit Yaban
“Ne okuyacağıma o an için ruhum ve onun ihtiyacı karar verir, tıpkı ne yazacağıma karar verdiği gibi. Geniş bir yazı türünde yazabildiğim gibi çok geniş bir okuma aralığım var. Aynı anda birkaç türde farklı kitap okumaya bayılırım. Klasikler, spiritüel, mitoloji ve felsefe üzerine okumalar, yeni roman, öyküler ve şiirler. Türk edebiyatında 1960’ ların öykücülerini çok seviyorum. 1950 öncesi edebiyatımızın isimlerini de iyi ve zengin Türkçe öğrenmek adına çok faydalı buluyorum: Ahmet Hamdi Tanpınar, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, ilk aklıma gelen isimler.”
ÇEMEN TOZBEY
Röportaj: Çemen Tozbey – Ümit Yaban
Ümit YABAN: Sayın Çemen Tozbey ilk kitabınız Akaşa’nın Doğumu’nu kutlarım, Parma Kitap’tan elimize geçti keyifli öyküler okuduk, teşekkürler. Öncelikle merak ettiğim sizsiniz, edebiyatla kurduğunuz ilişkiye de değinerek kendinizi tanıtır mısınız? Çemen Tozbey kimdir?
Çemen TOZBEY: Evli olup olmadığım, geçimimi nasıl sağladığım, eğitim düzeyim gibi sıkıcı konulara girmek istemiyorum. Bu çağda bu bilgiler oldukça ulaşılır. Merak eden olursa açar bakar. Bu sorulara verilecek tüm cevaplar yalnızca yeryüzündeki konumumu belirtir. Yazar Çemen’in ruh varlığıyla ilgili bir bilgi vermez okuruna.
Hiç kimsenin hiç kimseden üstün olmadığı, her şeyin ebedi olduğu bir yerin yolcusuyum sevgili Ümit. Edebiyat, şiir, klasik müzik, enstrümantal müzik, felsefe, psikoloji, mitoloji, spor ve doğaya karşı yoğun bir duyarlılığım var. Tüm bu ilgi alanlarımın evren üzerindeki görkemine tutkunum. Bu aynı zamanda benim için eşsiz bir güzellik ve estetik arayışı… Ruhuma güzel gelen her şey, çabama ve dikkatime değerdir. Güzellik derken kusursuzluktan bahsetmiyorum elbette; kusurlarından bağımsız, bana, hayata ve bütüne iyi gelen. Benim anlayışıma göre, ruhun kozmik bilincinde üstünlük olmadığı gibi kusur da yoktur.
Tüm uğraşlarım içinde edebiyat benim için en önemli yol; nitekim ruhumun deneyimlediği, bildiği, ona en çok ihtiyaç duyduğu alan aynı zamanda. Kendimi tanımak ve hayata katkı sağlamak için edebiyatla hemhâlim. Çok küçük yaşlarda tanış olduğum edebiyatla profesyonel yolculuğum 39 yaşında başladı. Neden bu kadar geç diye soranlar olacaktır elbette. Benim yaşam felsefemde geç ya da erken diye bir tanım yok. Ulaşmak istediğim kozmik bilinç, evrendeki her oluşun tam zamanında oluşa geçtiğine inanır.
Ruhumdaki yüce yaratıcının bende tezahür etmek istediği, seçtiğim yoldur yazmak, konuşmak- evvela kendime sonra büyük resime- bütüne ilham ve katkı sunmaktır. Bu uğraşlar aynı zamanda varlığımı daha anlamlı kılan edimler. İçimdeki ilahi rehberliğe, beni bu gerçeğe yönelttiği için her zaman çok teşekkür ediyorum. Hayatımın hiçbir döneminde hiç bu kadar var olmamıştım.
Ümit YABAN: Yazma yolculuğu nasıl başladı? Yolda bir atölye ya da editörden destek aldınınız mı? Bu yolculuğa yeni çıkanlar için tavsiyeleriniz nelerdir?
Çemen TOZBEY: Yazma yolculuğum ilk okulda Türkçe dersleriyle başladı. Çok okur, araştırırdım. Meraklı bir insanım. Sanıyorum her zaman bu böyleydi. Yolculuğumun başlangıcında çok atölye dolaştım. Benim açımdan muhteşem eğitmenler, arkadaşlar ve dostlarla çok zengin bir deneyim oldu. Şu an hayatımda olan en önemli, en ihtiyaç duyduğum arkadaşlık, rehberlik ve dostlarla tanışıklığım hep bu atölyeler vesilesiyle oldu. Yazar dostum Işıl Işık yolculuğumun en başından beri hep yanımdaydı. Pandemi sürecinde evde kendi romanımı yazarken Can Akkriş’den online destek aldım. Aynı zamanda Mastercamp yazarlık okulu mezunuyum, bir dönem de onların yeni yazar grubuna mentörlük yaptım. Faruk Duman, Zeynep Eşin, Süreyya Köle, Hakan Akdoğan, Jale Sancak ve Aydın Şimşek verdikleri eğitimlerle yaratıcı yazarlık konusunda bana büyük ilham oldular. Editörlük ve yaratıcı yazarlık bakış açımı en üst seviyeye çıkaran çok değerli yazar, dil üstadı, eğitmen ve eleştirmen Çiğdem Ülker’e her zaman yüreklendirici rehberliği ve dostluğu için minnettarım. Felsefe dersleri aldığım Dağhan Dönmez, mitoloji eğitimlerine katıldığım Göktuğ Halis hocalarım gerçekten bilincimde sıçrama sağladılar. Stüdyo Gaia Aslı Akın liderliğinde yürütülen yazı kampları ve sanat eğitimleri benim açımdan hem çok verimli hem de sosyal anlamda çok eğlenceliydi. Burada şimdi hatırlayamadığım, adını anmadığım isimler olabilir. Herkese minnetle… En çok da yolculuk boyunca hiç vazgeçmeyen kendime. Bu yolculuğa yeni başlayacaklara tek bir önerim var: İçsel rehberliğinizin sesini dinleyin ve çalışmaktan, aramaktan hiç vazgeçmeyin.
Ümit YABAN: Kitabın kapak tasarımı, iç tasarımı, yazı tipi için önerileriniz oldu mu? Bu sürece dahil olmak istediniz mi? İstediyseniz olabildiniz mi? Talepleriniz yayınevi tarafından karşılandı mı?
Çemen TOZBEY: Yayınevim Parma, bu konuda beklediğimden daha aktif çalıştı. Önerilerimi ve taleplerimi olabildiğince değerlendirdiler. Kitabımın tüm aşamalarında beraberdik. Yazar ve sevgili hocam Faruk Duman’a kalemime güvendiği ve yolumu açtığı için aynı zamanda gösterdiği tevazu, sabır ve hızlı dönüşlerle sevgili Yazar Zeynep Eşin’e çok teşekkür ediyorum
Ümit YABAN: Günlük yazma rutininiz var mıydı? Malum yaşam büyük bir koşuşturma, bu koşturma arasında yazmaya günlük ne kadar zaman ayırabiliyordunuz?
Çemen TOZBEY: Hemen her gün yazarım. Arada istisnalar olabiliyor pek tabii. Ailemden, işimden, dostlarımdan bana kalan tüm zamanı olabildiğince okumaya ve yazmaya ayırıyorum. Kulağımda kulaklık ve müzik varsa her boşlukta her yerde yazabilirim. Ne tür yazmak istediğime takılmam. Ruh ne istiyorsa o. Bu bazen kısa bir şiir, bir kitap incelemesi, felsefe, psikoloji, mitoloji üzerine bir deneme, kısa bir öykü ya da üzerinde çalıştığım romana ait bir metin olabilir. Sanırım edebiyatın her alanında üretebilmenin avantajı bana büyük bir özgürlük sağlıyor.
Ümit YABAN: Biz sizi okuduk. Peki siz neler okuyorsunuz? Bize kitaplığınızdan söz eder misiniz?
Çemen TOZBEEY: Ne okuyacağıma o an için ruhum ve onun ihtiyacı karar verir, tıpkı ne yazacağıma karar verdiği gibi. Geniş bir yazı türünde yazabildiğim gibi çok geniş bir okuma aralığım var. Aynı anda birkaç türde farklı kitap okumaya bayılırım. Klasikler, spiritüel, mitoloji ve felsefe üzerine okumalar, yeni roman, öyküler ve şiirler. Türk edebiyatında 1960’ ların öykücülerini çok seviyorum. 1950 öncesi edebiyatımızın isimlerini de iyi ve zengin Türkçe öğrenmek adına çok faydalı buluyorum: Ahmet Hamdi Tanpınar, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, ilk aklıma gelen isimler.
Büyülü gerçeklik, gerçekliği kıran veya tamamen gerçekten ayrı bir dünya yaratan fantastik evrene karşı oldukça ilgiliyim. Yaratıcı yabancı yazarlardan Ursula K. Le Guin hayranıyım. Romantik yabancı yazar kadınlardan Marguerite Duras en sevdiğim. Kore edebiyat örneklerini de çok yaratıcı ve özgün buluyorum. Bunun yanı sıra Türk edebiyatında artık klasikleşen toplumsal gerçeklik yazarlarının da tutkunuyum: Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Fakir Baykurt gibi. Kitaplığım çok geniş ve oldukça zengin. Yerim olsa daha da çok olacağından eminim. Bana her anlamda yoldaş olmalarını seviyorum.
Ümit YABAN: Kimsenin okumayacağını bilseniz yine de yazar mıydınız?
Çemen TOZBEY: Elbette yazardım. Çünkü ruhumun ihtiyacı bu. Nefes almak gibi. Bir güle niçin koktuğunu sormadığımız gibi bir yazara da niçin yazdığını soramayız sanıyorum. Elbette okunmak istiyorum. Kendi küçük dünyamda okunuyorum da. Sevdiklerim, dostlarım, ailem ve tanış olduğum tüm güzel ruhlar. İhtiyacı olan tüm ruhların yazılarımı bir şekilde okuyacağına inanıyorum.
Ümit YABAN: Yeni dosya hazırlığınız var mı? Keşke ikinci kitaba saklasaydım bu öykümü dediğiniz bir öykü var mı?
Çemen TOZBEEY: Yeni dosyam bitti. Yayınevim Parma ile sözleşmemizi imzaladık. Bu temmuz ayı içinde ilk kitabımın 2. Baskısıyla beraber yeni kitabım da yayımlanmış olur diye planlıyoruz. Çok şükür ki daha bir senem dolmadan hem ilk öykü kitabım 2. Baskıya girdi hem de ikinci dosyam basıma hazır hale geldi. Bundan daha mutlu nasıl olunur? Keşke şunu da ikinci kitaba saklasaydım dediğim hiçbir öyküm olmadı. Zaten ikinci kitabımın türü çok farklı ve bildiğim kadarıyla Türkiye’de denenmiş bir benzeri yok. Gazeteci Yazar arkadaşım Ferah Uzundurukan’ın ikinci kitabımın tüm aşamalarında büyük desteğini gördüm. Onun ürettiğim metinlere olan öneri ve hayranlığı sürecimi hem hızlandırdı hem de çok kolaylaştırdı. Daha fazla ipucu vermeyeyim. Nasılsa çok yakında tanışacaksınız.
Ümit YABAN: Sorularımla okuyanların hem sizi daha iyi tanıması hem de kendi kafalarındaki soru işaretlerine bu yoldan geçmiş birinden cevap bulmalarını diledim. İkinci kitabınızı heves ile bekliyorum. Gönlünüze, kaleminize layık ömrünüz olsun. Teşekkürler.
Çemen TOZBEY: Yazarlığıma ve kitabıma zaman ayırıp emek verdiğiniz, kalemimi onurlandırdığınız için çok teşekkür ederim.
Tüm kalbimle…
“İlk Ümit” Röportaj Serisinin Diğer Bölümleri İçin
06.07.2024 © Novelius Edebiyat


