15.12.2023 © Novelius Edebiyat
Yayına Hazırlayan: Mehmet BAHÇECİ
8. Bölüm: Melisa Parlak
Soru 1:
2023 Yılını okuma ve yazma anlamında nasıl geçirdiniz? Kendinize ve projelerinize vakit ayırabildiniz mi? Bize Melisa Parlak’ın 2023 yılı panoramasını çizer misiniz?
Cevap 1:
2023, yine en çok öykülerle geçti diyebilirim. Bu sene, kendi öykülerimle çalışmanın yanı sıra dahil olduğum işlerde pek çok şahane öykü okuma ve değerlendirme fırsatı bulduğum için şanslı hissediyorum. Bunlardan biri Ruhşen Doğan Nar öncülüğünde okuruyla buluşan Roket Bilimkurgu Öykü Dergisi. İkinci sayısından itibaren dahil olduğum Roket’te Ruhşen Doğan Nar ve Emre Bozkuş ile titiz ve özel bir ekip olduğumuzu düşünüyorum. Buradan da duyurmuş olayım, daha önce yayımlanmamış bilimkurgu öykülerinizi bekliyoruz.
Onun yanı sıra beni heyecanlandıran işlerden bir diğeri de Meltem Dağcı ile derlediğimiz Feminist Spekülatif Kurgu Öykü Antolojisi. Yakın zamanda Kitap Cumhuriyeti aracılığıyla okuruyla dijital ve ücretsiz olarak buluşacak bu seçkinin bir parçası olduğum ve Meltem Dağcı ile omuz omuza çalışabildiğim için gerçekten çok şanslı hissediyorum.
Bunların haricinde yazdığım öykülerden dergilere ve seçkilere gidenler oldu. Ayrıca 2020’den beri geliştirdiğim deneysel korku çalışmam ile vedalaşıp yayıncım Plüton’a teslim ettim. Gerisi, kıymetli editörüm Toprak Şems Tezcan’da 🙂
Soru 2:
2023 Yılında yerli ve yabancı pek çok eser okurlarla buluştu. Yeni çıkan kitapları takip edebildiniz mi? İçlerinden okuduklarınız ve beğendikleriniz var mı? Düşüncelerinizi kısaca paylaşır mısınız?
Cevap 2:
Özellikle yılın son ayında çıkan kitapların gözden kaçabildiğini düşünerek yanıtıma 2022 yılının Aralık ayında okurla buluşan Didem Kazan Sol’un Kusura Ayna adlı öykü kitabını anarak başlamak isterim. Bu kitabın, denenmemiş fikirleri büyülü gerçekçi anlatı formuyla buluşturduğu için edebiyatımızda ferah bir patika açtığını düşünüyorum.
Meltem Dağcı, 2023 yılında çıkan ilk kitabı Dünyanın Öteki Yüzü’ndeki öykülerle spekülatif kurguya ve özellikle kitapta yer alan iki öyküyle bilimkurgunun alt türlerinden solarpunk’a dair dikkate değer izler bırakıyor.
Yerli bilimkurguya dair önemli bir başka gelişme de bu sene Fihrist Kitap’tan çıkan Arz Cephesinde Yeni Bir Şey Yok adlı öykü seçkisi bana kalırsa.
Bu sene çıkan, beğendiğim bir başka öykü seçkisi de geliriyle kız çocuklarının okumasına katkıda bulunan Var Mıydık?
Bir de benim için bu yılın önemli gelişmelerinden birisi Timothy Findley’in Ölümsüzlük ve Pilgrim adlı romanının yıllar sonra farklı bir yayınevinden yeniden basılması oldu.
Soru 3:
2023 Yılı edebiyat tartışmaları yönünden de hararetli bir yıl oldu. Tartışmalarda şu üç başlığın öne çıktığını görmekteyiz; birincisi, kitaplara yönelik sansür uygulamasıydı, bir diğer tartışma çeviri eserlerde yapay zekâdan yararlanılmasıydı. Ve üçüncüsü de aslında hep var olan ve dönem dönem alevlenen intihal konusunda yapılan tartışmalardı…
Bu üç başlıktan dilediğiniz biri hakkındaki değerlendirmelerinizi paylaşır mısınız?
Cevap 3:
Üç başlığı birbirinden, edebiyatı dünyadan ayırmaya hiç gerek yok. Edebiyat aleminde olup bitenler, toplumumuzun bir yansıması yalnızca. Sansüre sadece edebiyatta rastlamıyoruz, yapay zekanın bilinmezliği ürpertici olsa bile bir yandan muhteşem bir potansiyeli var fakat yine de etik değerleri anımsayarak ilerlemek lazım. İntihal de insanlığın gidişatıyla paralel görünüyor ve ne yazık ki aşırmak artık hayatın her alanında kabul görüp takdir alabilecek bir noktaya geldi. Tartışmaları daha çözüm odaklı sürdürmek gerektiğini düşünüyorum. Biz çabuk parlayıp çabuk sönüyoruz. Bir de her seferinde unutuyoruz.
Soru 4:
Okumayı hep düşlediğiniz, ama bir türlü elinizin varmadığı, dolayısıyla da sürekli ertelediğiniz o kitaplara gelelim… Bu kitaplardan 2023’te, “Nihayet okudum,” dedikleriniz var mı? Okuma deneyiminizden kısaca bahseder misiniz?
Cevap 4:
Bu sene okumaya hiç odaklanamadığım bir dönemde bana iyi geleceğine inanarak uzun zamandır beklettiğim Wulf Dorn kitaplarına başladım. Beklentim olmadığından mıdır bilmiyorum ama şimdiye kadar okuduklarımı fazlasıyla beğendim.
Bir de Michael Ende’nin Bitmeyecek Öykü’sü var. O, gerçekten de okumayı düşlediğim bir kitaptı. Küçükken en sevdiğim bilgisayar oyunu olan Auryn Quest, meğer Bitmeyecek Öykü’den uyarlanan bir oyunmuş. Bunu geçen sene Kayıp Rıhtım Forum’da öğrendim. Nihayet okuyabildim. Muhteşem bir fantazya evreni.
Soru 5:
Deprem, ekonomik kriz ve savaşların gölgesinde yiten “sevimsiz” bir yılı daha geride bırakıyoruz. 2024 sizce neler getirir, nasıl bir yıl olur? Yeni yıldan neler bekliyorsunuz?
Cevap 5:
Mikro zihinlere şifa dilemekten başka bir şey temenni edemem sanırım. Bir de aynı acıları tekrar tekrar yaşamamak adına hatalarımızdan ders çıkarmamız, artık sorumluluk almayı öğrenip bir şeyler yapmamız gerekiyor. İnsan dönüşmedikçe dünya değişmez.
Yeni yıldan kişisel beklentim, evladımı sağlıkla kucağıma alabilmek. 2024’ün bütünün hayrına, yaşanmaya değer, güzel anılar ve şahane kitaplarla dolu bir yıl olmasını dilerim.
Soruşturma Ana Ekranına Dönmek İçin Lütfen Tıklayınız…
15.12.2023 © Novelius Edebiyat


