Site icon Novelius Edebiyat

Öykü: Bir Keçi, Bir Diş Fırçası ve Bir Ciddiyet Meselesi

23.02.2025 © Novelius Edebiyat

Öykü | Bir Keçi, Bir Diş Fırçası ve Bir Ciddiyet Meselesi

Kasabanın en saygın vatandaşı, Bay Burhan, ciddi bir adamdı. O kadar ciddiydi ki, doğduğu gün ağlamayı reddetmiş, doktorları sadece kaşlarını kaldırarak süzmüştü. Çocukken oyun parkında salıncağa binenleri azarlamış, gençliğinde kahkaha atan insanları “Zamanınızı harcıyorsunuz!” diye uyarmıştı.

Derken bir gün, kapısının önünde bir keçi belirdi.

Ama bu sıradan bir keçi değildi. Gözlerinin içine bakan herkes, hayatını sorgulama eğilimi gösteriyordu. Komşu Mahmut, keçiye sadece üç saniye baktıktan sonra terzi dükkânını kapatıp “Ben artık bir denizanasıyım” diyerek denize koşmuştu.

Bay Burhan keçiyi umursamadı. Umursamamak konusunda bir dünya şampiyonu olabilirdi. Ama keçi inatçıydı. Her sabah tam saat 07:42’de kapısına gelip bir diş fırçası bırakıyordu.

Evet, bir diş fırçası.

Başta anlam veremedi. “Bu keçi bir diş hekimi mi?” diye düşündü. Ama sonra fark etti ki, her yeni gün, fırça biraz daha büyük oluyordu. Önce normal boyuttaydı. Sonra saç fırçası büyüklüğüne ulaştı. Üçüncü hafta ise bir tenis raketi büyüklüğünde oldu.

Bay Burhan, keçinin gözlerine baktı. İlk defa. Ve bir anlığına, gerçekliğin eğildiğini hissetti.

O an, Bay Burhan’ın beyninde bir sigorta attı. Kravatını çözdü. Ceketini fırlattı. Ardından bir kaşık aldı ve balkona çıktı. “Bugün kahvaltıyı balkon korkuluğuna sürterek yiyeceğim!” diye bağırdı.

Kasaba halkı paniğe kapıldı. “Bay Burhan gitti, yerine biri geçti!” diye fısıldadılar.

O günden sonra Bay Burhan’ı hiç kimse ciddiyetle görmedi. Artık sadece rüzgârı dinliyor, ayakkabılarını ters giyiyor ve keçiyle satranç oynuyordu.

Ama asla kazanmıyordu. Çünkü keçi satranç bilmiyordu.


Ve bir sabah, devasa bir diş fırçası bırakarak gitti.

Sinem UĞURLAR

23.02.2025 © Novelius Edebiyat

Exit mobile version