05.02.2025 © Novelius Edebiyat
Hazırlayan: Mehmet BAHÇECİ
Kitabın Öyküsü
Bölüm 3: Sabırsız Çilek Tohumu Mutlu
Novelius Edebiyat:
Sayın Barış Bulut, öykü türüne ait kitaplarınız Sabırsız Çilek Tohumu Mutlu ile Yakup Dede ve Toprak taşıyor ve 2024 yılında, Dionysos Kitap etiketiyle okurların beğenisine sunuldu. Kıymeti bilinen, adından söz edilen eserler arasında yerini alması temennisiyle, öncelikle sizi, sonrasında da eserinizi tanımak ve tanıtmak isteriz.
Barış Bulut kimdir?
Kitaplarınızda okurları nasıl bir üslup ve içerik beklemektedir? Neleri mesele edinerek yazmıştınız? Ve son olarak yazım ve yayımlatma safhalarına da değinerek eserlerinizin ortaya çıkış öyküsünü, sizin içim taşıdğı anlam ve önemi paylaşır mısınız?
Barış Bulut:
Soru çalıştığım yerden geldiği için mutlu oldum. Komşularıma sorarsanız Emekli Albay cevabını alırsınız. Ama yeryüzünde yaşayan herkesin hayatı boyunca cevabını aradığı bu soruyu, yakın zamanda kendime sormuş ve kendi kendime yanıtlamaya çalışmıştım. Ortaya şu cevaplar çıkmıştı;
Evin küçük oğluyum ben,
Küçükken ayrıldım evden,
Küçük adımlarla…
Kendi yolumu yürüdüm,
Hep yürüdüm,
Otobüs arkasından el sallayamadım hiç,
Tökezledim,
Kapaklandım,
Kazıklandım,
Yere sağlam basmayı zor yoldan öğrendim,
Neler çıktı önüme neler..
Yaşadım geçtim hepsini,
Arkama sadece ders almak için baktım,
Yürüdüm hep..
Yürüdükçe büyüdüm,
Büyüdükçe yürüdüm
Ve gittikçe zorlaştı hayat,
İlk atışımda gözümü morartan boyumca tüfeğimle..
Komutanlarımla,
Askerlerimle,
Toprağa verdiğim kardeşlerimin ruhlarıyla yürüdüm,
Koştuğum oldu arada,
Bazen yakalamak için,
Bazen kaçmak..
Gözlerim, görmemesi gereken şeyler gördü,
Kulaklarım günlerce uyutmayacak sesler duydu.
Burnumun direği kırıldı değişik kokulardan,
Dinlendim aralarda,
Kar üzerinde yedim yemeğimi,
Yağmur altında,
Ayak izi olmayan tepelerde,
Aşiret sofrasında yedim…
Kirve’m oldu Aşiretin reisi..
Kaymakamla halay çektim en doğudaki köy kahvesinde,
Okeyde taş çalarken yakaladığım cumhuriyet savcısının yüzüne vurdum adaletini ..
Çok kaybettim
Çok kazandım.
Muhasebe yapamadım ama,
Bence kârdayım
Barış BULUT, böyle biri..
Yakup Dede ve Toprak’ kitabımda; okul arkadaşlarının ismine alay etmesine çok üzülen Toprak’ın hikayesini anlattım. Toprak bu sıkıntısını anlattığı dedesinin öğüdünü dinleyerek ismini sevmeye başlıyor. Toprak’ın adı üzerinden değinmeye çalıştığım asıl konu; türkülere, şiirlere, kitaplara sığmayan, üzerinde yaşadığımız toprağın ne kadar zengin olduğunu çocuk gözünden anlatmaya çalışmaktı.
“Sabırsız Çilek Tohumu Mutlu”da ise, bir an önce çilek olabilmek için sabırsızlanan çilek tohumu Mutlu’nun, Doğa Anaya sorduğu küçük bir çocuk saflığındaki sevimli soruları, Doğa Ananın öğretici cevapları ile Mutlu’yu Çilek olana yalnız bırakmamasına tanık oluyoruz.
Kitaplarımda Geleceğimizin sahibi çocuklara,‘sabretmenin önemini ve toprağın cömertliğini birer hikayeyle anlatmaya çalıştım.
Aslında aklımda çocuk kitabı yazmak yoktu. Yaklaşık üç yıl emek verdiğim, şu an basım aşamasında olan romanımı yazarken, siyasal bilgiler mezunu olmasına rağmen, çocuklara olan düşkünlüğü sebebiyle, yaklaşık yirmi yıldır anaokulu yöneten ablam, bana ‘Toprak, Doğa ana, güneş ve yağmur’ kelimelerinden yola çıkarak, ana okulu çocukları için hikaye yazma ödevi vermişti. Bu kelimelerden birer hikaye kurmak hiç zor olmadı. Çünkü çocukluğumdan beri hatırı sayılır sayıda kitap okudum. Hâlâ okurum. Çünkü, kırk yıl kadar önce, ışıklar içinde uyumasını umduğum bir büyüğüm bana ‘Kafanın içi zifiri karanlık, okuduğun her kitap kafanda toplu iğne ucu kadar bir delik açarak içeriye ışık sızmasını sağlayacak, okudukça bu delikler çoğalacak ve bir gün kafanın içinde karanlık nokta kalmayacak’ diyerek bir kitap hediye etmişti. O günden beri okurum. İnsanın içi kelime dolunca, bir noktada taşmaya başlıyor. Ama yaklaşık yüz otuz milyon kitap olduğu iddia edilen dünyada, elli yıl boyunca ayda beş tane kitap okuyan birinin, hepi topu üç bin kitap okuyabileceğini düşününce, insan ‘ne kadar okursan oku, bir şey bilmediğini daha iyi anlayacaksın’ demekten kendini alamıyor.
Sonuç;
Dionysos yayınevinden çıkan iki çocuk kitabım yazın hayatımın miladı oldu,
Ölmeden önce yapılacaklar listesinden bir satırın daha üzeri çizildi.
Dünyaya kalıcı bir iz bırakıldı,
Okumanın nefes almak, yazmanın yaşamın ta kendisi olduğu anlaşıldı..
Teşekkür ederim.
05.02.2025 © Novelius Edebiyat


