23.01.2025 © Novelius Edebiyat
Hazırlayan: Mehmet BAHÇECİ
Kitabın Öyküsü
Bölüm 2: “Ötekileri”Görmek Kadın ve Göç Hikâyeleri
Novelius Edebiyat:
Sayın Yağmur Ertekin, öykü türüne ait kitabınız “Ötekileri” Görmek Kadın ve Göç Hikâyeleri adını taşıyor ve 2022 Şubat ayında, Librum Kitap etiketiyle okurların beğenisine sunuldu. Kıymeti bilinen, adından söz edilen eserler arasında yerini alması temennisiyle, öncelikle sizi, sonrasında da eserinizi tanımak ve tanıtmak isteriz.
Yağmur Ertekin kimdir?
Kitabınızda okurları nasıl bir üslup ve içerik beklemektedir? Neleri mesele edinerek yazmıştınız? Ve son olarak yazım ve yayımlatma safhalarına da değinerek eserinizin ortaya çıkış öyküsünü, sizin içim taşıdğı anlam ve önemi paylaşır mısınız?
Yağur Ertekin:
1987 Yılında Adana’da dünyaya geldim. Asker kızı olduğum için ilkokul ve ortaokulu çeşitli Anadolu ilçelerinde tamamlayarak, lise öğrenimime Ankara Süleyman Demirel Anadolu Lisesinde devam ettim. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü kazandım ve bu üniversiteden 2010 yılında mezun oldum. Aynı sene Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünde uzman olarak görev yapmaya başladım. Görevime halen burada devam etmekteyim. Aynı zamanda @yagmur__ertekin Instagram hesabımdan hatırı sayılır birçok sanatçıyla “Kişiler ne işle uğraşıyor? Başarılarına nasıl ulaştı?” konuları hakkında canlı yayınlar gerçekleştirmekteyim. Örnekleyecek olursam; Kerem Görsev, Kıraç, Aydilge, Elif Karlı, Yönetmen Murat Şeker ve Eylem Kaftan var. Yazarlardan Irmak Zileli, Nermin Bezmen, Tiyatrocu Çiğdem Tunç, Belgesel Yönetmeni Nebil Özgentürk, Sunucu Seda Akgül, Zahide Yetiş, Uğur Önver, Doç. Dr. Yavuz Dizdar, Dağcı Nasuh Mahruki, Psikiyatrist İbrahim Bilgen, Ömür Gedik gibi isimlerle yaptıkları işler ve başarıları hakkında konuşuyoruz. Bunun haricinde ise 24 Şubatta “Yılın En İyi Çıkış Yapan Yazarı Ödülü”ne layık görülmenin gururunu yaşamaktayım.
Haberlerde Iraklı bir Türkmen kızın tecavüze uğradığını ve ailesi tarafından reddedildiğini okudum. Ailesinin terk ettiği bu kızcağız tanımadığı bir adama güvenmişti ve bu adam da onu kadın satıcılarına pazarlamıştı. Bu haberden çok etkilendim ve bu konuyu araştırmaya karar verdim. Kitabı yazmadan önce mülteci ve kadına şiddet durumundan bahseden kitapları inceledim ve elliye yakın mülteci ve göçmen ile görüştüm. Kitapta Irak, İran, Rusya ve Afganistan’dan Türkiye’ye göç etmek zorunda kalmış insanların hikayeleri bulunmaktadır. Kitapta özellikle kültürlerin bir araya gelmesini sağlamaya çalıştım. Mesela Afgan ile İranlıyı Türkiye’ye geliş yolunda kesiştirdim.
“Ötekileri Görmek” adlı eserimde, kadına şiddet ve mülteci meselelerini yalın bir dille ele alırken, okurları derin bir düşünce yolculuğuna çıkarıyorum. Kitap, toplam 8 öyküden oluşarak içeriğinde Irak Türkmenleri, İranlılar, Ruslar ve Afganlar gibi farklı kültürlerden gelen karakterlerin hikayelerine yer veriyor. Gerçek hayattan ilham alınarak yazdığım bu eser, acı dolu göçleri, şiddeti ve hüznü içinde barındırırken aynı zamanda insanın hayata bakış açısını kökten değiştirebilecek güce sahip. Kadına şiddetin varlığına dikkat çekerken, bakmanın etkili olduğunu ancak görmek kadar önemli olduğunu vurgulayarak, eserimde kadının maruz kaldığı maddi ve manevi şiddetin ardındaki gerçekleri somut bir şekilde ele alarak bu konuda toplumun duyarsızlığına ışık tutmayı hedeflemekteyim.
Savaşlar 20. yüzyılda 20 milyonu aşkın insanın yaşamına mal oldu. Büyük güçler arasındaki hegemonya mücadelesi milyonlarca çocuğu yerinden ederken bitmeyen kronik savaşların stratejik coğrafyada yer almasına yol açtı. Savaşlarda, çatışmalarda, sınırlarda, evde, işte hızla küreselleşen kadına yönelik şiddetle akıllara yerleşen 21. yüzyıl dünyasında kadın ticaretine ve istismara maruz kalan kadınların sayısı yılda 700 bin ile 4 milyon arasında değişiyor. Avrupa ülkelerinin arka bahçelerinde seks kölesi kadın sayısının 120 bin ile 500 bin arasında olduğu tespit edildi. “Ötekileri Görmek” gerçek hayatlardan esinlenerek yazılmış bir kitap olduğu için dikkat çekti. Bence bu tarz eserler insanların hayata bakış açısının değişmesinde etkili oluyor.
Dünyada kadına şiddet özelikle ekonomik, siyasal ve etnik sorunlarla iç içe giderek artmaktadır. Bugün dünyadaki kadın nüfusunun yarısı eşlerinden şiddet görüyor. Adımlar bireysel değil, toplumsal düzeyde atılmalıdır. Şiddetten bahsederken bambaşka insanlardan bahsetmiyoruz, kendimizden de bahsediyoruz aslında. Herkesin birlik olması ve bu amaçla yapılan eylemler üzerinde yeniden düşünmesi gerek. Değişim ve dönüşümden hepimiz sorumluyuz. Yaşadığımız şiddet bireysel olarak yaptığımız yanlış seçimlerin sonucu değil; içinde yaşadığımız ve çoğu kez farkında olmadığımız bir şekilde şiddeti doğuran ve besleyen değerler, düşüncesizlikler, eşitsizlikler rol modelleri ile dolu toplumun sonucu. Şiddete uğramış kadın toplum tarafından yalnızlaştırılması desteklenecek midir yoksa erkeğin haklı güç gösterisi görülüp meşrulaştırılacak mıdır? Kitabımda da yazdığım gibi bakmak etkendir; görmek edilgen. Bakmak soyut; görmek somut düşünmektir. Tenin ardındaki canı fark etmektir. Çevremizde kadına şiddet olayı o kadar çok var ki görüyoruz ama bakmıyoruz.
Ötekileri Görmek’i okuyan kişilerin genel tepkisi, göç eden kişilerin neler hissettiğini artık anladıklarını söylemek oldu. Göçmenlerin de istediği mutlu, sakin, güvenli bir hayat. Çıkılan bu yolda cesaretin tek kaynağı çaresizlik. Dilini, dinini, kültürünü bilmediği bir ülkede bir insanın kendini yeniden inşa etmesi hiç de kolay değildir. Mesleğin, statün, ailen, tanıdıkların, tanıdık sokakların, sevdiğin mekanlar, lezzetler… Anlatacağın ve anlayacağın bir dile sahip olmadan hayat hikâyenin hiçbir anlam ifade etmediği bir coğrafyada tutunabilmek zor. Bu insanlara karşı anlayışlı olmamız gerekiyor. Barış, sosyal adalet, toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmadığı müddetçe yeryüzüne örülen her beton duvarın altına onlarca yüzlerce tünel kazılacak, kadınların göçü devam edecek!
K ü n y e :
Librum Kitap – Öykü • 200 s. • 13, 5*21, 5 cm • Yazar Yağmur Ertekin • Karton Kapak • Kitap Kağıdı • Şubat 2022 • 116 TL • ISBN 605-230-5508
Tanıtım Bülteni:
İçeride okuyacağın birbirinden travmatik hikayeler, gerçek olaylardan yola çıkarak bir araya getirildi. Dolayısıyla, her birinin yere sağlam basan ve gerçeğe dayanan iki ayağı bulunuyor; mülteci meselesi ve kadına maddi manevi şiddet sorunu…
Çoğu zaman, bir üçüncü sayfa haberi olarak okuduğun, izlediğin, aslında çoğu zaman da okumaya ya da izlemeye tahammül edemediğin hikayeler… Yani içeride seni, keyifle okuyup kafa dağıtacağın satırlar beklemiyor. Tersine, toparlanacağın, silkeleneceğin hatta irkileceğin hikayelerle karşı karşıya kalacaksın.
Her biri maalesef dillere pelesenk olsa da, aslında bakışlarını kaçırdığın bunca acıyı, gözüne sokmak istedim. Neden mi? Daha adil bir yaşam için harekete geç, elinden geleni ardına koyma diye!
İstiyorum ki, kulağına aşina olan bu hikayelere tekrar dön bak ve gör! Anlamaya çalış!
Çünkü her şey görmek ile başlar!
Peki sen ne kadar görüyorsun?
Soruyorum; çünkü senden yani insandan umudu kesmiş değilim.
23.01.2025 © Novelius Edebiyat


