Geçtiğimiz ay basımı yapılan eser, benim açımdan apayrı bir öneme sahip zira bu güzide eserle, öykülerini okumaktan büyük hoşnutluk duyduğum bir yazarı dağarcığıma kazandırmış oldum. Diğer yandan, genç yazarımızın kitabı üzerine araştırmalar yaparken, yolum kitabın yayıncısı “Klaros Yayınları” ve bu yayınevinin kurucusu Sayın Lokman Kurucu‘ya uzandı…
Bana öyle geliyor ki, takip eden aylarda/yıllarda, Lokman Kurucu ismini fazlasıyla duyacağa benziyoruz. Neden böyle söylüyorum, çünkü görünen köy kılavuz istemez de ondan. Müzikal anlamda fevkalade bir yeteneğe sahip. Henüz düzyazı ya da şiir türünden bir eserini okumuşluğum yok lakin hafif aksanlı Türkçesiyle söylediği şarkılar son derece ilginç, içli ve kulağa çok hoş geliyor. Neyse, biz asıl meselemize yani edebiyata dönelim.
Kitapta kendisine yer bulan öykülerin sıralı listesi şu şekilde:
1) Elma Bahçesi
2) Rögar Deliği
3) Zavrak
4) Yersiz Yerinde
5) İhtiyar Patrick
6) Sevimli, Munis, Güzel Hayvan; Ah Astragan!
7) Para Üstü
8) Ceviz İçi
9) Anne Kokusu
10) Üç Gün, İki Gece, Bir Veda
11) Selam Söyle
12) Doğum Günü Hediyesi
Okuyanları sıkmamak ve incelememizi belli bir uzunlukta tutabilmek adına bu on iki güzel öyküden, tamamen öznel yargılarımla bir seçim yapmak zorundayım.
İşte huzurlarınızda kitaptan öne çıkardığım beş öykü:
Rögar Deliği:
Her fırsatta söylerim, yersiz yurtsuz, evsiz barksız karakterlerin baş rolde olduğu anlatılar, her daim heyecanlandırmıştır beni. Sanki iyi edebiyat buralardan çıkar gibi algılamışımdır hep. Hatta daha bugün, İstiklal Caddesindeki Yapı Kredi Yayınları Kitapçısını gezerken, yüzlerce kitap arasından “Evsiz Bir Adamın Güncesi” isimli Marc Augé eserini seçmiş olmam bir rastlantı sonucu olmasa gerek. Evet, Rögar Deliği, abartmıyorum, üç, dört kez okumuşluğum var, kesinlikle ama kesinlikle kitabın en iyi öyküsü! Bu noktada yayıncıyı tebrik etmek gerekir zira Rögar Deliğinden çarpıcı bir pasajı kitabın arka kapak bilgisinde okuyucuya sunmuşlar…
Zavrak:
Açıkçası, Zavrak nedir birhaberdim, bu kitap vesilesiyle öğrenmiş oldum, bir tür güvercinmiş…
Yürüme noktasında kısıtlılığı bulunan genç bir kızın hayatından, yarı düşsel yarı gerçekçi bir üsupla anlatılan bir öyküyü okuyoruz Zavrakta. Kitaptaki en uzun öykülerden biri olan Zavrak hem konusu hem de konunun işlenişi itibariyle beğenimi fazlasıyla kazandı.
Yersiz Yerinde
Kitaptan seçtiğim üçüncü öykümüz Yersiz Yerinde. Aynen Rögar Deliğinde olduğu gibi, zor bir hayat süren, sokaklarda yatan bir garibana odaklanılmış. Bu kısa öykünün finali hiç beklemediğim bir şekilde cereyan etti ve bu sayede hızlı bir tırmanışla ilk beşime rahatlıkla girdi. Hani minikten bir Levent Kırca skeçi tadı da almadım değildi.
Ceviz İçi
Günceli yakalayan, bugünün insanını, bugünün insanın sosyal ilişkilerini gayet başarıyla anlatan bir kısa öykü Ceviz İçi. Öykünün kahramanına hak veriyor ve hanımlara bir de ben seslenmek istiyorum: Siz, dünyalar güzeli hanımlar, siz siz olun, asla ve asla karşı cinsle buluşma yerine vaktinden önce gitmeyin. Ne vaktinden öncesi, mahsus geç bile kalmanız icap eder!
Anne Kokusu:
İşte nefis bir öykü daha. Ve bir o kadar da hüzünlü. Hayvanların dilinden anlatılan, sevimli dostlarımızın dünyalarına pencereler açan romanları, öyküleri sevmeyenimiz yoktur herhalde. Bu öykü de onlardan biriydi işte. Evet, yüreğim burkularak, yer yer isyan ederek okuduğum bir öykü oldu Anne Kokusu.
Sözlerimi burada nihayetlendirirken, sitemizle ilgili güzel bir gelişmeyi de duyurmak isterim. Hayranı olduğum New York Times bestseller yazarı Sayın Eileen Goudge ile mini bir röportaj yapmak hususunda anlaştık. Çok yakında gerçekleşecek bu röportaj, Türkiye’de bir ilk olacaktır.
Asın bayrakları, asın, asın!.. 🙂
20.03.2022 © Novelius Edebiyat – Mehmet BAHÇECİ
