Site icon Novelius Edebiyat

Günlerden Öykü: Kuş

15.06.2025 © Novelius Edebiyat

Günlerden Öykü | Bölüm 28:  Kuş

Ulan bir kuş için değer miydi? Bak, herif mafya babasının oğluymuş iyi mi…”

“Ne bileyim abi! Orospu çocuğunun alnında, benim babam mafya babasıdır yazıyordu da ben mi okumadım?”

“Başlama gevezeliğe.”

“Ben aslında yürüyecektim. Elimde bira yürüyordum.”

“Bok iç!”

Erdinç Gültekin’le Günlerden Öykü “Kuş” adlı yirmi sekizinci bölümüyle devam ediyor…

Sadece yürüyordum. Bir de denize bakıyordum. Üç kişiydiler. Zaten onlara bakmak da istemedim. Bacakları ayrık, taşaklarını gere gere oturuyorlardı. Adam olmadıkları oturuşlarından, ses tonlarından, belliydi. Onlarla göz göze gelmek istemedim. Ama o şerefsizin elindeki güvercinle göz göze geldim. O piç, çakmakla zavallının karnını yaktı. Ötekiler kahkaha attı. İçime asıl işleyen kuştan çıkan sesti.

“Sen de şişeyi elemanın kafasına geçirdin.”

“Evet. Gerçi tam ortalayamadım ama olsun, güvercini yalnız bırakmadım. Bakışlarına karşılık verdim. Şişenin elimde kalanıyla da o ikisine yürüdüm, ana avrat küfrettim.”

“İyi, bundan sonra hep arkana bakarak yürürsün. Her yerde bulunmaz böyle düşmanlar.”

“Abi be; sen hukukçusun, avukatsın, bilirsin. Sabaha bırakırlar beni değil mi? Sıkıldım burada.”

S O N

15.06.2025 © Novelius Edebiyat

Exit mobile version