28.03.2025 © Novelius Edebiyat
“Bugün kitap bandrollerini almak için Karaköy’e gittim. Gidiş dönüş toplu taşıma 110 lira tuttu. Bandrollerin tanesi 15 kuruş, 15 kitap için 1065 lira bandrol parası ödedim. Her işimizi online halledebildiğimiz bir çağda bandrol almak için gerekli belge çıktılarına 95 lira ödedim.
Acıktığım için mahalle esnaflarından birinde bi porsiyon yemek ve bir kutu içecek aldım 400 lira ödedim. 5 liraya belediyenin tuvaletine girdim. Bandrolleri kuryeye teslim ettim o da 400 lira, fakat bu hızlı olması adına keyfi bir harcamaydı normalde kargoyla gönderirim.
Neyse ki zincirlere destek olmamak ve tüketimi azaltmak adına kahvemi evden çıkmadan önce termosa doldurmuştum! Onu da iskelenin üzerindeki İstanbul Kitapçısı’nda oturarak içtim. Bugün harcamak zorunda kaldığım miktar 2075 lira, satılan kitaplardan gelen ise 337. (bu saate kadar)
Baskı maliyetlerine, dağıtımcıların etiket fiyatı üzerinden yüzde 50-60 bandında komisyon almalarına hiç girmiyorum. Bunları neden anlattım? Bu hayat pahalılığında, bu koşullarda bile ülke gündemine ya da mevcut herhangi bir duruma yayıncıların ses çıkarmamasından çok rahatsızım. Ses çıkardıkları tek zaman 2021 yılında krizin iyice yüksek seviyelere ulaşması ve kağıt tedariğinde sıkıntı olmasıyla beraber astronomik zam yapmak içindi. Zarar ettiklerini söylediler, onların zarar olarak gördükleri aslında etmeyi istedikleri kâr oranının altında kalmaları.
Biz bu koşullarda bile bu kadar uygun fiyatlı kitaplarla çarkı döndürebiliyorsak ve duruşumuzu asla bozmuyorsak, ilkelerimizden taviz vermiyorsak onların ne kadar yozlaştığını siz düşünün. En üzüldüğüm nokta ise 2021’in aralık ayında biz 8 liraya kitap satabiliyorduk.
2022 yılı boyunca da bunu sürdürdük, şuan için en uygun fiyatlı kitabımız 100 sayfa ve 42,48 liraya ulaşılabilir durumda ve bu benim kanıma dokunuyor. Sadece iki – üç yıl önce 8 liraya satabildiğimiz kitabın fiyatı %437,5 arttı. En pahalı kitabımız ise 800 sayfa ve 160,92 lira.
Ülke bu haldeyken, hukuk ayaklar altına alınmışken en ufak ses çıkarmıyor ve renk belli edemiyorsanız tabii ki boykot edileceksiniz. İki yüzlü şekilde ağlaşmanın hiç gereği yok ya da istediğiniz kadar kâr edemeyeceğiniz veya ilk defa gerçekten zarar edeceğiniz için korkup samimiyetsiz birkaç açıklamanız bana hiç geçmiyor. Yine de bu Toplumsal Muhalefet’in sonuç verdiği ve sizi daha doğru şeyler yapmaya yönlendirdiği anlamına geliyor.
Lütfen üretimden gelen gücümüzü kullanalım, tüketimimizi olabilecek en düşük seviyeye getirelim ve harcamalarımızı doğru yerlere yapalım. Ben önümüzdeki haftalarda bandrollerimizi kargo ile gönderip yemeği de evden yanıma alacağım. Daha fazla düşürebileceğim bir kalem maalesef yok, yine bir günlük masrafım 1500 lirayı geçecek.
İnanıyorum, bunlara da dur demenin zamanı gelecek…”
28.03.2025 © Novelius Edebiyat


