20.12.2023 © Novelius Edebiyat
Yayına Hazırlayan: Mehmet BAHÇECİ
13. Bölüm: Merve Kıymaz
Soru 1:
2023 Yılını okuma ve yazma anlamında nasıl geçirdiniz? Kendinize ve projelerinize vakit ayırabildiniz mi? Bize Merve Kıymaz‘ın 2023 yılı panoramasını çizer misiniz?
Cevap 1:
2023 yılının, okuma alanında biraz zayıf kaldığım fakat yazma alanında şimdiye kadar en yoğun performansımı sergilediğim, kendi yazım projelerime dolu dolu zaman ayırabildiğim bir yıl olduğunu söyleyebilirim. 2023 benim için, Zeynep Eşin ile devam eden öykü yazma atölyeleri sayesinde hemen her hafta aktif bir şekilde yeni öyküler yazdığım, her hafta öğrendiklerime bir yenisini daha eklediğim ve Zeynep Hocamız ile ilerleyerek geliştiğim bir yıl oldu. Zeynep Eşin, öykü alanındaki yetkinliği ile sürekli yeni şeyler öğretirken, kendi yoğun temposu içinde dahi herkesi yakinen tanıyan ve ilgilenen yapısıyla da her daim bizlere yol göstermeye devam ediyor. Mücadeleci ruhuyla özellikle biz kadınlara rol model olduğu ve erkek egemen toplumumuzda güçlü bir kadın profili sergilediği için kendisine hayranlığımı ayrıca belirtmek isterim. Çalışıp iyi şeyler üretmenin ne denli emek gerektiren bir iş olduğunu bize her fırsatta gösteriyor. Zeynep Eşin hocamız ile çok daha iyi işlere imza atmayı can-ı gönülden istiyoruz.
Soru 2:
2023 Yılında yerli ve yabancı pek çok eser okurlarla buluştu. Yeni çıkan kitapları takip edebildiniz mi? İçlerinden okuduklarınız ve beğendikleriniz var mı? Düşüncelerinizi kısaca paylaşır mısınız?
Cevap 2:
Fantastik Edebiyat tutkunu biri olarak şunu söyleyebilirim ki 2023 yılı Fantastik Edebiyat türünde başta roman olmak üzere çok sayıda eserin yayınlandığı müthiş bir yıl oldu. (Daha çok bu türde okuduğum ve yazdığım için direkt olarak bu konudan bahsetmeyi tercih ettim.) Son dönemlerde ülkemizde popülerlik kazanmaya başlayan Fantastik Edebiyat akımında okuyucu ile buluşan yerli ve yabancı eserlerin hemen hepsini takip etmeye çalıştığımı ve birçoğunu da okuduğumu söyleyebilirim. Bunlar arasında Ren Kitap yayınlarından çıkan genç yazar Emre Gül’ün Yozlaşmış Harabeler serisini sevdim. Yabancı eserlerde ise J.K. Rowling, J.J.Tolkien ve George R.R. Martin hayranlığımın yanında Martı Yayınları’ndan çıkan Olive Blake’nin Atlas Altılısı serisinin ve İthaki Yayınları’ndan çıkan Leigh Bardugo’nun Dokuzuncu Cemiyet adlı eserinin beni çok etkilediğini belirtmek isterim.
Soru 3:
2023 Yılı edebiyat tartışmaları yönünden de hararetli bir yıl oldu. Tartışmalarda şu üç başlığın öne çıktığını görmekteyiz; birincisi, kitaplara yönelik sansür uygulamasıydı, bir diğer tartışma çeviri eserlerde yapay zekâdan yararlanılmasıydı. Ve üçüncüsü de aslında hep var olan ve dönem dönem alevlenen intihal konusunda yapılan tartışmalardı…
Bu üç başlıktan dilediğiniz biri hakkındaki değerlendirmelerinizi paylaşır mısınız?
Cevap 3:
Yabancı bir eseri okunur kılan özelliğinin, konudan çok çevirmenin dile olan hakimiyeti olduğunu düşünüyorum. Kötü yapılmış bir çeviri, eserin konusu ne kadar sağlam olursa olsun kitabı okumaz kılar. Çevirmen yazarın anlatmak istediği fikri veya vermek istediği duyguyu anlayamazsa, satır aralarını dolduracak yetkinlikte değilse o eser, edebi yapıt olmaktan çok bir sözlükten bakıp kelime kelime aktarılan düz bir metin olmaktan öteye geçemez. Bu sebepledir ki çevirmenin dil yeteneği yanında kendi yaşanmışlıkları ve edebi birikimi, söz sanatlarını ve yazarın metaforlarını anlama kabiliyeti de oldukça önemlidir. Yapay zekâ dediğimiz olgu son yıllarda hayatımızın her alanına nüfuz etmiş durumda. Ancak ne kadar yüksek teknolojiye sahip olursa olsun neticede bir insan gibi hisleriyle hareket etmesi, kalbiyle düşünebilmesi imkansızdır. Yapay zekâ çevirilerinin çeviri sanatını layıkıyla yerine getiren emektar çevirmenlerimize bir hakaret olarak görüyor ve bu tarz çeviri metinleri edebi değerden yoksun buluyorum.
Soru 4:
Okumayı hep düşlediğiniz, ama bir türlü elinizin varmadığı, dolayısıyla da sürekli ertelediğiniz o kitaplara gelelim… Bu kitaplardan 2023’te, “Nihayet okudum,” dedikleriniz var mı? Okuma deneyiminizden kısaca bahseder misiniz?
Cevap 4:
İlk soruda da belirttiğim gibi 2023 yılı benim için okunacak kitapların biriktiği, online kitap satışı yapan sitelerin sepetlerinin alınmayı bekleyen kitaplarla dolu olduğu bir yıl oldu. Daha çok yazma alanına yöneldiğim ve rutin işlerimin dışında kalan her vaktimi yazma eylemiyle değerlendirdiğim için okumaya çok az zaman ayırabildim. (Kitap kurdu olarak anılan bir okur olarak bundan üzüntü duyduğumu belirtmeliyim.) Ancak merakla beklediğim hatta “Ne zaman çıkacak?” diye yayın evlerini soru yağmuruna tuttuğum birkaç kitabı “Nihayet okudum” başlığı altında toplayabilirim. Bunlar Olimpos Yayınları’ndan çıkan Vanessa Len’in Sadece Bir Canavar üçlemesinin ilk kitabı, Martı Yayınları’ndan çıkan Scarlett ST. Clair‘in Karanlığın Dokunuşu ve Karanlığın Yükselişi romanları ile yine Martı Yayınları’ndan çıkan Olive Blake’nin Atlas Altılısı ve Atlas Paradoks adlı kitaplarıdır. Bunların yanına Epsilon Yayınları’ndan çıkan Yunan Mitolojisi ile ilgili kurgusuyla dikkat çeken Jennifer Saint’in Ariadne adlı eserini de eklemek isterim.
Soru 5:
Deprem, ekonomik kriz ve savaşların gölgesinde yiten “sevimsiz” bir yılı daha geride bırakıyoruz. 2024 sizce neler getirir, nasıl bir yıl olur? Yeni yıldan neler bekliyorsunuz?
Cevap 5:
Bu sorunuza iç açıcı olumlu cümlelerle cevap verebilmeyi çok isterdim. Ancak sizin de belirttiğiniz gibi oldukça “sevimsiz” bir yıl oldu. Hepimizin zihnine kazınmış birçok iç yakan görüntüyle ve çok sayıda yürek burkan hatıralarla veda ediyoruz bu yıla. Tümden umutsuz değilim çünkü dünya hala dönüyorsa, güneş her gün parlamaya devam ediyorsa hala umut var demektir. 2023 ‘ün aynı zamanda aydınlanma yılı olduğunu da düşünüyorum çünkü kapalı kapılar ardında dönen birçok tehlikeli oyunun gün yüzüne çıktığı da bir yıl oldu. Bilgiye erişim hızımızı göz önünde bulundurursak birçoğumuzun iyi ve kötü ayrımında taraf seçmesinin kolaylaştığını söyleyebilirim. Bunların yanında 2024 yılının çok daha aydınlık olmasını, fikirlerin özgür kılındığı, özgün düşüncelerin seslerinin kısılmadığı, hepimizin hayal ettiği ve daha da önemlisi hak ettiği insani yaşam şartlarının sağlandığı, yoksulluğun, eğitimsizliğin ve adaletsizliğin önüne geçilebildiği ve cahilliğin önünde hep birlikte dimdik durabildiğimiz bir yıl olmasını diliyorum. “Okumak özgürlüktür.” Demişsiniz. Evet okumak zihinleri özgür kılar. Okumak ruhu iyileştirir, kalbi güzelleştirir. 2024 yılı edebiyatımızın yılı olsun. Çok okuyalım ve uyanalım. Sevgiler.
Soruşturma Ana Ekranına Dönmek İçin Lütfen Tıklayınız…
20.12.2023 © Novelius Edebiyat


